Koray Aydın: Toplumun her kesimiyle diyaloğa hazırız
23 Ekim 2017MHP’den Meral Akşener’in genel başkanlığında kurulacak yeni parti için ayrılan Koray Aydın, “Ankara’da birinci partiyiz. İstanbul’da yüzde 30 oyumuz var. Türkiye genelinde yüzde 30’un üstüne çıktığımız il sayısı artıyor” dedi. MHP’li olduğu dönemin geçmişte kaldığını, siyasette yeni bir sayfa açtığını belirten ve “Alevilerden ve Kürtlerden çok oy alacağız” diyen Aydın, Akşener liderliğindeki yeni partinin kuruluşu, ilkeleri ve seçime dönük hazırlıklarıyla ilgili DW Türkçe’nin sorularını yanıtladı.
DW Türkçe: Akşener liderliğindeki partinizi ‘merkez demokrat olarak’ tanımlıyorsunuz? Sizce merkez demokrat ne demek, diğer partilerden farkınız ne olacak?
Koray Aydın: Türkiye’de siyaset çok gerildi, müthiş bir kutuplaşma yaşanıyor. Siyasetin temel ögesi ötekileştirme oldu. Yönetenler, ötekiler... Toplumun önemli bir kesimi kendini dışlanmış hissediyor. Diğer kesimi ise elindeki devlet güç ve imkanlarıyla toplumun üzerine acımasızca abanıyor. Bu sürdürülebilir bir durum değil. Türkiye ordu ve devlet içine sızmış bir örgüt tarafından bir ihtilal teşebbüsüyle başbaşa kaldı. Şimdi bu kadar gerilim ve husumetin olduğu bir Türkiye yapısı içinde Türkiye’nin normalleşmeye ihtiyacı var. Bunu birilerinin yapması lazım. İşte bu düşünceden hareketle yola çıkıldı. Bizce merkez demokrat demek, toplumun tüm kesimlerini kucaklamak demek.
DW Türkçe: Toplumun her kesiminden kastınız “AKP’den, MHP’den, CHP’den memnun olmayanlar” mı demek?
Aydın: Merkez partimiz, siyasetin merkezini tanımlayarak farklı dünya görüşündeki insanları ülkemizin geleceği ile ilgili belirlediğimiz ortak değerler üzerinden birlikte hareket etmeye davet eden bir siyasi hareket. Şimdi bu yeni siyasal hareket sağdan sola demokrasiye inanmış, insan hakları ilkesini benimsemiş, Türkiye’nin demokratikleşmesinde daha ileri adımlar atması konusunda kararlı, Cumhuriyet değerlerini savunan, gerçek anlamda bir laik ve demokratik Türkiye özlemini duyan insanlardan oluşuyor. Demokrasiyi ayakta tutan kuvvetler ayrılığı ilkesi yerle bir oldu. Adalet ayağı çöktü. İktidarın sopası haline geldi. Muhalifler üzerindeki bu adalet sopasını ortadan kaldırmak lazım. Bu partinin kuruluşuyla beraber şunu da görüyoruz. AKP'den, MHP'den, CHP'den memnun olmayan biraraya gelirse Türkiye'nin en büyük partisi şu anda ortaya çıkar. Ben ortaya çıkacak siyasal hareketin şu an itibariyle oturduğu yüzde 20 bandının, 7-8 ay sonra 30’lu bantların üstüne çıkarak Türkiye’nin en büyük partisi olma yolunda ilerleyeceğini görebiliyorum.
DW Türkçe: Bir anket mi yaptırdınız? Nasıl veri topladınız? Her partiden oy alabiliyor musunuz?
Aydın: Bir anket yapmadık. Bir firmayla sürekli, sahadan hiç çıkmadan, il il araştırma yapıyoruz. Elimizdeki verilere göre rakamsal olarak en çok oyu AKP’den, yüzde olarak da en çok oyu MHP’den alıyoruz. CHP’den, HDP’den ciddi oranda oy alıyoruz. “Meral Akşener’in kuracağı partiye oy verir misiniz?” diye soruyoruz. Türkiye genelinde yüzde 30’un üstünde çıktığımız il sayısı artıyor. Ankara’da birinci partiyiz. İstanbul’da yüzde 30’un bandındayız. Balıkesir’de de birinci partiyiz.
Türkiye'nin en çok denekle yapılan araştırması oldu. Gerçekçi rakamlara ulaştığımızı düşünüyoruz. Biz bunu aynı zamanda yeni partinin teşkilatlanması için de kullanıyoruz. Bu veriler bana geliyor. Teşkilat atamalarında o illerin demografik yapısını dikkate alarak atamalar yapacağız.
DW Türkçe: Kürtler, Aleviler, kadınlar, gayrimüslimler, gençler… Herkese açık mı yeni partinin kapıları?
Aydın: Kurucular kurulunda söz sahibi Kürt arkadaşlarımız da var. Teşkilatlanma sürecinde daha da artacak. Biz MHP’nin devamı bir parti kurmuyoruz. Biz yeni bir parti kuruyoruz. Bunun MHP’yle hiçbir alakası yok. Yeni kuruluş özelliklerine, felsefesine, programına dayalı olarak siyaset yapacak bir parti. Herkes bunu kabul ederek buraya geliyor.
Benim MHP’liliğim geçmişte kaldı. Yeni partinin değerlerini benimseyerek siyaset yapacağım. O çeşitlendirme için de en çok uğraşan kişi benim. Özellikle Alevi kesiminden bu parti blok oy alacak diye düşünüyorum. Çok sayıda Alevi insanımız da kurucular kurulunda var. Toplumun her kesimiyle diyalog kurmaya, empati yapmaya hazırız.
DW Türkçe: Partide başka kimler var?
Aydın: İşimiz ilk aşamada Kurucular kurulu listesinin ilanı ile bitmeyecek. İl ve ilçe başkanları düzeyinde çok yeni isimler, farklı katılımlar olacak. Kongreler sürecinde zaman zaman partiye yeni isimler girecek. Kurucular kurulunda yeni isimlere ağırlık verildi. Gazeteciler, akademisyenler, askerler, emekli büyükelçiler, konsoloslar, iş kadınları, gençler var. İlk açıklandığında toplum bunları hemen tanıyamayacak ama pırıl pırıl bir kadronun Türkiye’yi yönetmeye aday olduğu anlaşılacak.
DW Türkçe: 2019 seçimlerine nasıl hazırlanıyorsunuz? Erken seçim ihtimaline de hazır mısınız?
Aydın: İktidar partisinin erken seçim yapabileceğine (2018 için) ihtimal vermiyorum. Çünkü seçime gidecek güçleri kalmadı. Seçime giderlerse kazanamazlar, şansları yok. Biz de hızlıca parti örgütlenmesini tamamlıyoruz. Bütün toplum kesimlerini içine alan bir örgütlenme modeli benimsiyoruz. Örgütlenme modelimiz özellikle bütün il ve ilçelerde mahalle ve köy esasına dayalı olacak. Yani biz sadece il ve ilçe teşkilatları kurmayacağız. Kurulan ilçenin 40 mahallesi varsa, o 40 mahallede de yönetimler oluşturacağız. Bu model içinde bir de sandığa dayalı paralel bir örgütlenme biçimimiz daha var. Yani sandıktaki seçmen sayısını ismen bilen, öleni, doğanı takip eden bir yapı da kuracağız.
DW Türkçe: Halka ne anlatacaksınız?
Aydın: Herkesin canı sıkkın. İktidar partisinin yaptıkları herkesi ‘yeter’ noktasına getirdi. İnsanlar her şeyden önce huzur ve güvenlik arıyorlar. Bizim huzur verecek bir siyasal liderimiz var. Siyasete uzun bir süreden sonra kadın eli değecek. İnsanlarla kavga ederek itişerek değil, empati yaparak, konuşarak bir yeni siyaset dili oluşturacağız. Ülkenin bütününü içine alacak bir barış dili kullanacağız.
Bölünme ve ayrılık üzerine olan hiçbir düşünceyi benimseyemeyiz. Kırmızı çizgimiz budur. Bölünme ve ayrılık içermeyen her türlü görüş ve düşünceyi karşılıklı oturur, konuşuruz. Herkesle her tür görüş ve diyaloga açığız.
DW Türkçe: Akşener’i iddialı bir biçimde Erdoğan’ın karşısına çıkaracak mısınız?
Aydın: Evet, ilk hedefimiz bu. Bizdeki verilere göre ilk turda Erdoğan kazanamadığı takdirde ikinci turda kazanma şansı yüzde sıfır. Partimiz kurulup, ilerlediği zaman da Erdoğan’ın ilk turda kazanma şansı olmayacak. Yai şu anda kaybeden belli: Erdoğan. Erdoğan’ın bir daha seçilebileceğine hiç ihtimal vermiyorum. Devredecek. Devredecek de hangi gün devredecek, o belli değil.
Akşener tam bir halk insanı. İnsanlarla ilişkisi süper, mükemmel. Dolayısıyla kendisi haftanın en az 3 günü halkla içiçe olacak. Biz sokağa, çarşıya, pazara, mahalleye, köye ineceğiz.
DW Türkçe: AB’yle nasıl bir ilişki öngörüyorsunuz? Türkiye AB’ye üyelik yolunda ilerlemeli mi?
Aydın: Dünyayla barışık bir dış politika izleme kararı aldık. Son dönemde ülkeyi maceraya sürükleyen, kuru tehdide dayalı, güveni ortadan kaldıran bir dış politika anlayışı var. Biz bu anlayışı benimsemiyoruz. AB, aslında bir değerler bütünü. Bizim dönemimizde AB ile ilişkilerin çok sıcak ve hızlı bir biçimde de ilerleyeceğini düşünüyoruz. Çünkü biz bu değerler üzerinden Türkiye’nin geleceğinin inşa edilmesinin bir zaruret olduğunu görüyoruz. AB’den kopmuş değiliz, kavga istemiyoruz, anlayış istiyoruz.
Hilal Köylü / Ankara
© Deutsche Welle Türkçe