Mahkeme Yücel'in savunmasını bekliyor

Türkiye'de Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) hak ve özgürlüklerinin ihlal edildiğine karar verdiği Die Welt gazetesi muhabiri Deniz Yücel'in yargılanmasına İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesinde Salı günü devam edildi. "Örgüt propagandası yapmak" ve "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçlamaları yöneltilen Deniz Yücel'i duruşmada avukatı Veysel Ok temsil etti. Almanya Başkonsolosluğu yetkilileri ve gazetecilerin takip ettiği duruşmaya Deniz Yücel katılmadı. Deniz Yücel, tutuklu bulunduğu cezaevinden geçen yıl tahliye edilirken Türkiye'yi terk etmesinin istendiğini açıklamıştı. Yücel iki ülke arasındaki hukuki işbirliği çerçevesinde ifadesini Almanya'daki Berlin Tiergarten Asliye Mahkemesinde vermişti.

AYM'nin hak ihlali kararı

Duruşmada söz alan Ok, Anayasa Mahkemesi'nin kararıyla davanın bittiği kanaatinde olduklarını ve hak ihlallerinin AYM kararında yer aldığını belirterek müvekkilinin beraatini talep etti. Ancak mahkeme eksik belgelerin beklendiğini gerekçe göstererek duruşmayı 17 Ekim tarihine erteledi. Yücel'in avukatı Veysel Ok, Alman haber ajansı dpa'ya yaptığı açıklamada, Türkiye'deki mahkemenin, Yücel'in geçen Mayıs ayında Berlin'deki mahkemede yaptığı savunmayı beklediğini söyledi. Yücel, Berlin'de mahkemeye sunduğu savunmasında cezaevinde işkenceye maruz kaldığını ve bundan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sorumlu olduğunu söylemişti.

Die Welt'in eski Türkiye muhabiri olan Deniz Yücel, hakkında herhangi bir iddianame olmadan Şubat 2017 ve Şubat 2018 tarihleri arasında Silivri Cezaevinde tutuklu kalmıştı. Almanya'nın girişimleri sonucu tahliye edilen Yücel hakkında daha sonra bir iddianame hazırlanarak yargılama süreci başlatıldı. Yücel'in hak ihlali başvurusunu geçen Haziran ayında karara bağlayan Anayasa Mahkemesi ise tutuklamanın hukuki olmaması sebebiyle Yücel'in ''kişi hürriyeti ve güvenliği'' ile ''basın ve ifade özgürlükleri''nin ihlal edildiğine ve Yücel'e 25 bin lira tazminat ödenmesine hükmetmişti.

Büyükada Davası karar aşamasına yaklaşıyor

Kamuoyunca "Büyükada Davası" olarak bilinen dava kapsamında yargılanan Alman insan hakları savunucusu Peter Steudtner ve diğer 10 kişinin yargılanmasına da İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi. Bu davayı da çok sayıda insan hakları savunucusu ve insan hakları örgütlerinin temsilcileri takip etti. Karar aşamasına yaklaşan davada savcılık makamı, mahkemeden mütalaa için süre istedi. Sanıklar, "terör örgütüne üye olmak" ve "terör örgütüne destek vermek" suçlarından 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyor.

Mahkeme heyeti esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması ve sanıkların da esas hakkındaki savunmalarını yapmaları için davayı 9 Ekim 2019 tarihine ertelendi. Aralarında Peter Steudtner'in yanı sıra Uluslararası Af Örgütü Türkiye şubesi eski direktörü İdil Eser, Yurttaşlık Derneği'nden Özlem Dalkıran ve İsveçli insan hakları savunucusu Ali Gharavi'nin de bulunduğu 10 kişi 5 Temmuz 2017'de İstanbul Büyükada'da düzenlenen bir atölye çalışması sırasında polis baskını ile gözaltına alınmıştı. Dava dosyasına daha sonra tutuklanan Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Taner Kılıç'ın dosyası da eklenmişti. Peter Steudtner ve Ali Gharavi, tahliye edildikten sonra Türkiye'den ayrılmışlardı.

dpa/HS,BK

© Deutsche Welle Türkçe