Makedonya'da iktidar değişikliği
6 Temmuz 2006“Makedonya’da meclis seçimleri korkulanın aksine barışçı ve genel olarak adil geçti. Özellikle seçim kampanyaları döneminde yaşanan şiddet olayları gözönüne alındığında bu, krizlerle çalkalanmış Balkan ülkesi için cesaret verici ve iyi bir haber. AB ve NATO’nun, seçimlerin gölgelenmesi durumunda Makedonya’nın entegrasyon sürecini zorlaştırma tehditleri şüphesiz etkili oldu. Tüm siyasi farklılıklarına rağmen ülkedeki tüm partiler Makedonya’yı mümkün olduğunca çabuk bir şekilde AB ve NATO’ya sokmak istiyor. Son seçimler, Makedonya’nın bu yolda yeterli olgunluğa ulaştığının göstergesi.
Ancak bu iyi haber, seçmenler arasında siyasetten duyulan bıkkınlığın arttığı gerçeğini gölgede bırakmamalı. Seçimlere katılım oranının sadece yüzde 60’da kalması, büyük beklentiler uyandıran ama bu beklentileri gerçekleştiremeyen siyasilerin yüzüne atılmış bir tokat.
İktidardaki merkez sol ittifakın oy oranının beklenenin çok daha altında kalması, Makedon seçmenin ülkedeki ekonomik durumdan ne kadar hayal kırıklığı duyduğunu gösteriyor. Başbakan Vlado Buckovski’nin hükümeti yüksek işsizliği azaltma, herkese daha fazla refah gibi vaatlerini gerçekleştiremedi. Tam aksine, giderek daha yoksullaşan halk ile küçük ‚ayrıcalıklı sınıf’ arasındaki uçurum giderek derinleşiyor.
Tüm bunlar gözönüne alındığında Ohrid Barış Anlaşması’nı hayata geçirmedeki olumlu tutumu, Başbakan Buckovski’nin uluslararası topluluğun gözünde puan kazanmasına yetmedi. Makedonya’yı iç savaşın eşiğine getiren büyük krizin üzerinden beş yıl geçerken ülkedeki Arnavut azınlık pek çok alanda eşit haklara sahip hale geldi. Ama Makedonyalı seçmenin gözünde ağır basan, ekonomik durumun, bağımsızlığın ilan edildiği 15 yıl öncesine göre daha kötüleşmiş olması.
Seçmenler şimdi eski Maliye Bakanı olan muhalefet lideri Nikola Gruesvki’nin yerlerde sürünen ekonomiye atılım getirmesini umut ediyor. Gruevski, küçük ve orta ölçekli şirketlere bir önceki hükümete göre daha çok destek veriyor ve artan ekonomik suçlara karşı savaş açtı. Gruevski’nin, Entegrasyon İçin Demokratik Birlik partisiyle ittifaka gitmesine kesin gözüyle bakılıyor. Arnavut kökenlilerin partisi bir önceki koalisyon hükümetinde de yer almış ve Arnavutlar’ın talepleri konusunda ılımlı bir pozisyon izlemişti.
AB ve NATO Makedonya’daki seçimleri, ülkenin reform çabalarını övmek ve Makedonya’ya Avrupa-Atlantik yapılarına giden yolu açmak için açık bir sinyal olarak algılamalı. AB genişlemesi konusunda yaşanan tartışmalar ve Avrupa’daki genişleme yorgunluğuna rağmen Batı Balkanlar’ın diğer ülkeleri gibi Makedonya’nın da AB üyeliği için açık bir perspektife ihtiyacı var.
Üyelik için sırada bekleyen Romanya ve Bulgaristan örneğinde olduğu gibi, AB ancak o zaman acil reformlar için baskı yapabilir. Sadece ekonomi ve adalet alanında köhneleşmiş yapıları kırmak için değil, Makedon çoğunluk ile Arnavut azınlık arasındaki zorlu ilişkileri yumuşatmak için de reformlara ihtiyaç var. Karadağ’ın Sırbistan’dan ayrılması, Kosova’daki bağımsızlık hareketi gibi komşu bölgelerdeki merkezkaç güçler gözönüne alındığında Makedonya’da istikrarın sağlamlaştırılması AB için hayati önem taşımaktadır. Ama bu, ülke halkını boş sözlerle sonsuza dek avutarak olmaz.“