Merkez Bankası iki ateş arasında
23 Ocak 201724 Ocak'ta 2017'nin ilk Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısını yapacak olan Türkiye Merkez Bankası'nın (TCMB), dolara karşı tarihi düşük seviyelerindeki TL'yi desteklemek için faiz artışı yapması gerekiyor.
Ancak ekonomistler toplantıya günler kala bankanın ne yönde bir adım atması gerektiğinden emin olsalar da hükümet tarafından faizlerin düşük tutulması yönünde yapılan baskılar nedeniyle bankanın nasıl bir karar vereceği konusunda kararsızlar.
Ekonomistler arasında TCMB'nin son dönemde açıkladığı "örtülü faiz" adımları olarak da anılan likidite adımlarının geçici tedbirler olduğu, ancak liranın istikrara kavuşması için yeterli olmadığı görüşü hakim.
Siyasi baskı altında
Londra merkezli Capital Economics ekonomisti William Jackson TCMB‘nin atacağı adımın piyasa güvenini tazelemek açısından kritik olduğu görüşünde.
„Ben TCMB‘nin faiz oranlarını yeteri kadar artıracağını düşünüyorum. Biz bütün faiz oranlarında 100 baz puanlık bir artış öngörüyoruz. Bankanın finans piyasalarının güvenini geri kazanmak için en azından bunu yapması gerekiyor" şeklinde konuşan Jackson, diğer taraftan bankanın bunu yapmak yerine geç likidite penceresini kullanmayı arttırmayı tercih etme riskinin de bulunduğunu, ancak bu durumda piyasaya siyasi baskı altında çalıştığı izlemini vereceğini ve TL'nin de daha fazla baskı altında kalacağını söylüyor.
TL yılbaşından beri yüzde 8'i aşan değer kaybıyla gelişmekte olan ülke para birimleri arasında en kötü performansı sergiliyor.
Türkiye'de son bir buçuk yılda meydana gelen terör saldırıları nedeniyle artan güvenlik endişeleri, bölgesel gerilimler, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yaşanan siyasi belirsizlikler, ABD'de Donald Trump'ın zaferinin ardından dolardaki güçlenme eğilimi ve ABD Merkez Bankası FED'in faiz artırımlarına başlaması beklentisi nedeniyle TL'deki değer kaybı devam ediyor.
TL'deki değer kaybı sürebilir
Commerzbank analisti Tatha Ghose geçmişte denenen faiz artışı dışındaki diğer para politikası araçlarının işe yaramadığının ispatlandığını, geçmişte başarılı olmayan yöntemlerin şimdi de başarılı olması için bir neden olmadığını söyledi.
Ghose "Bu tür önlemler dolaylı bir faiz artışı ile eşit oluyor...Ancak TL'deki değer kaybını engellemek için yeterli olur mu? Zannetmiyoruz...Bu tür sıkılaştırma önlemleri ancak zayıf sonuçlar verir, çünkü sıkılaştırma geçicidir ve TL istikrara kavuşunca tekrar geri alınır ve bu tür tedbirlerin kullanılması sadece TCMB'nin siyasi baskı altında çalıştığını vurgular. TL'deki değer kaybının kısa bir aradan sonra tekrar geri dönmesini bekliyoruz" şeklinde konuştu.
TCMB Kasım ayındaki PPK toplantısında dolara karşı tarihi düşük seviyesinde olan TL'deki değer kaybını önlemek için neredeyse iki yıllık bir aradan sonra sürpriz bir şekilde politika faizini artırmıştı. Ancak bu faiz artışı TL'deki değer kaybının devam etmesine engel olamadı.
Londra'da merkezli Nomura'nın gelişmekte olan piyasalar ekonomisti İnan Demir de faiz artışı olmazsa TL'deki değer kaybının süreceğini düşünüyor. Faiz artışı konusunda henüz tahmininin netleşmediğini söyleyen Demir şöyle konuştu:
„Merkez'in önlemleri tamamen etkisiz değil ama iki faktör önemli: Birincisi bunlar doların global olarak zayıfladığı bir esnada geldi ve TL de bundan faydalandı. İkincisi, bu önlemler gelince 24 Ocak'ta faiz artırımı beklentisi de oluştu, o beklenti de TL'yi destekledi. Şimdi bir kaza olur da faiz artırmazlarsa bu önlemlerin etkisi kaybolur, özellikle doların yeniden değerlendiği bir ortamda. Faiz artışı olmazsa çok negatif algılanır, yeniden 4'e doğru yönelir kur."
Dolar/TL bugün 3.77 seviyesinde işlem görüyor. Dolar/TL 11 Ocak'ta 3.9417'ye çıkarak tarihi zirveye ulaşmıştı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz günlerde TCMB'nin kurdaki oynaklığı önlemek için elindeki enstrümanları kullanacağını ancak prensip olarak faiz oranlarını aşağı çekmek gerektiğini tekrar ederek, yüksek faiz eleştirilerini sürdürmüştü.
TCMB'nin faiz kararı 24 Ocak'taki PPK toplantısının ardından açıklanacak. TCMB'nin faiz kararı sonrası gözler 27 Ocak'ta kredi derecelendirme kuruluşu Fitch'in değerlendirmesine çevrilecek.
© Deutsche Welle Türkçe
Seda Sezer Bilen