Millet İttifakı'ndan Soylu’ya sert tepki

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun muhalefet partileri CHP ve HDP’yi hedef gösteren açıklamalarına, diğer muhalefet partileri de tepki gösterdi. Millet İttifakı’nın iki birleşeni Saadet Partisi ile İyi Parti de, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun "Valilere CHP'li İl Başkanlarını şehit cenazelerine almayın" talimatına ve "CHP ve HDP sandıkta beraberse cenazede de olacaklar" açıklamasını kabul edilemez buldu.

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Birol Aydın DW Türkçe’ye yaptığı değerlendirmede, Soylu’yu sert sözlerle eleştirdi. Soylu’nun açıklamlarını, "değerlendirmeye tabi tutulamayacak kadar berbat bir açıklama" olarak gördüğünü söyleyen Aydın, "Sayın Soylu, siyasette çizgisi olmayan, dünü kendisine ayna olsa milletin huzuruna çıkamayacak bir kişi olarak, Türkiye'nin tam da birlikte hareket etmeye var olan sorunları beraber aşmaya ihtiyacı olduğu bir zaman diliminde, yapmış olduğu açıklama fevkalede üzüntü vericidir” diye konuştu.

Soylu'nun açıklamlarını, "Ne Bakanlık tüzel kişiliğine ne Türkiye Cumhuriyeti’nin bir bakanına yaraşır ve yakışır bir durumdur" şeklinde değerlendiren Aydın, açıklamaların nedeninin Soylu'nun, "kendi yerini tahkim etme düşüncesi" olabileceğini ileri sürdü. Soylu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadı, Berat Albayrak ile arasının iyi olmadığını ileri süren Aydın, “Orada pozisyon almak istiyor olabilir. Her şart altında, kabul edilecek bir şey değil” dedi.

Aydın şu görüşleri dile getirdi: "Bu değerlendirmeyi Süleyman Bey'i bir değer olarak gördüğüm için değil, işgal etmiş makamın gereklerine aykırı durduğu için yapıyorum. Bunları kendisini adam yerine koyduğum için söylemiyorum. Toplum da bu tip açıklamalara kapalı, toplumun hiçbir kesiminde bunlar prim yapmaz. Toplum genel anlamda Süleyman Bey'e, çiziğini atmıştı, şimdi bunun altını kalınca çizdi.” Aydın, AKP'nin ana yapısının Soylu şeklinde düşünmediği ve onu tasvip etmediği kanaatinde olduğunu da dile getirdi.

İYİ Parti: Maksadı aşan bir ifade

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Lütfi Türkkan, Soylu’nun ifadelerini "maksadı aşan bir ifade" olarak nitelendirerek, “Türkiye’nin bu coğrafyada her zamankinden daha fazla birlik ve beraberliğe ihtiyacı olduğu bir dönemde ayrıştırmaya yönelik bu ifadeler, bu ülkenin birliğine konulan bir dinamittir. Umuyorum ve diliyorum ki, bu ifadeler Soylu’nun kendi şahsi kanaatleridir. AKP’nin ve hükümetin ortak bir beyanatı veya kararı değildir, diye ummak istiyorum” dedi.

Türkkan, “Kamu tüzel kişiliğini temsil eden bir İçişleri Bakanı’nın açıklamaları kişisel olarak değerlendirilebilir mi?” sorusuna “Ben öyle ummak istiyorum” yanıtını verdi. Türkkan, “Bizim ihtiyacımız olan ilkel demokrasi değil, evrensel demokrasidir. Evrensel demokrasiye geçmek için bütün kanalları açmak varken, ilkel demokrasinin ilkel kurallarına sarılmak akıl kârı değil” dedi.

Eski başbakan yardımcısı ve İYİ Parti’nin Diyarbakır milletvekili adayı Salim Ensarioğlu da DW’ye yaptığı değerlendirmede, Soylu’nun açıklamaları için "Bu yanlış bir harekettir. Ana muhalefetin şehit cenazelerine alınmaması doğru değildir” diyerek şöyle konuştu:

"Benim yetiştiğim demokrasi ve siyasette iki kişi çok dikkatli olmalıdır. Bunlardan biri İçişleri diğeri Adalet Bakanıdır. Başbakanlar konuşabilir, bakanlar konuşabilir ama bu iki bakan herkesten daha dikkatli olmalıdır. Eskiden bu iki bakan taraf olmaması için seçimlerden önce istifa ettirilirdi. Bu iki bakanın elinde, kamu adına çok önemli bir güç var. Adalet Bakanı’nın verdiği mesajları savcılar emir kabul eder. Askerin, polisin bağlı olduğu İçişleri Bakanı’nın bu şekilde konuşması çok yanlıştır."

DW’nin ulaştığı AKP kaynakları da, partinin "bu açıklamalardan rahatsız olduğunu ve Soylu’nun açıklamalarının partiyi zor duruma soktuğu" görüşünü dile getirdiler. AKP kaynakları, bu rahatsızlığın kamuoyu önünde dile getirilmesinin beklenmemesi gerektiğini de vurguladılar.

Aslı IŞIK/ Ankara

© Deutsche Welle Türkçe