OHAL üç ay daha uzatıldı

OHAL'in 19 Temmuz 2017 Çarşamba gününden geçerli olmak üzere üç ay süre ile uzatılmasına ilişkin Başbakanlık Tezkeresi, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Tezkere, TBMM Genel Kurulu'ndaki görüşmelerin ardından yapılan oylamada onaylandı.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından 20 Temmuz 2016'da ilan edilen OHAL, daha sonra üç kez uzatılmıştı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, OHAL'in bir kez daha uzatılacağının sinyalini 15 Temmuz darbe girişiminin yıldönümünde düzenlenen anma etkinlikleri kapsamında yaptığı konuşmada vermişti. Erdoğan, "Olağanüstü hâl pazartesi günü Milli Güvenlik Kurulu gündemine gelecek, konuşacağız ve hükümetimize tavsiye kararını alacağız" demişti.

Erdoğan aynı gün, OHAL kapsamında Gülen yapılanmasıyla bağlantılı olduğu gerekçesiyle kamu kurumlarıyla ilişiği kesilenlerin sayısının 111 bini bulduğunu açıklamıştı. Açığa alınan 38 bin kişiyle ilgili araştırmaların devam ettiğini söyleyen Erdoğan, "134 bine yakın kişi gözaltına alınıp sorgulandı, bunlardan 50 bin 400'ü tutuklandı" demişti. Erdoğan, 8 bin 500 kişinin de kaçak durumda olduğunu ifade ederken; kapatılan 5 binin üzerinde kuruluşun mal varlıklarının da Hazine'ye devredildiğini belirtmişti.

"Tedbirlerin devamlılığının sağlanması için"

OHAL'in uzatılması için tavsiyede bulunulan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı, Erdoğan'ın başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda yapıldı.

Toplantının ardından yayımlanan bildiride, "FETÖ/PDY, PKK/PYD-YPG, DEAŞ başta olmak üzere tüm terör örgütleriyle mücadele kapsamında yurt bütününde uygulanan Olağanüstü Hâl değerlendirilmiş; demokrasimizin, hukuk devleti ilkesinin ve vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerinin korunmasına yönelik tedbirlerin devamlılığını sağlamak üzere, Olağanüstü Hâl'in uzatılması tavsiyesinde bulunulması kararlaştırılmıştır" denildi.

"Silahlar PKK'nın eline geçiyor"

Bildiride ayrıca, bazı müttefik ülkelerin YPG'ye verdiği silah ve mühimmatın, PKK'nın eline geçtiği ifade edilerek; bu durumun, "Türkiye'nin, bunların farklı isimler altında gözükse de aslında aynı örgüt olduğu konusunda ısrarla ortaya koyduğu ikaz ve itirazındaki haklılığını bir kez daha teyit ettiği" belirtildi.

Bildiride, "Terör örgütlerine karşı sergilenen çifte standart terk edilmeden, bölgenin huzur ve güvene kavuşmasının mümkün olamayacağının altı çizilmiş; uluslararası topluma, terörle mücadelede ortak bir anlayış birliğine varılması için verilen taahhütlere uyulması konusundaki çağrımız tekrarlanmıştır" denildi.

MGK bildirisinde, Türkiye'nin güney sınırlarına yönelik "Suriye ve Irak'tan kaynaklanan bir tehdidin tespiti ile taciz ve saldırı" gerçekleştirilmesi hâlinde ise uluslararası hukuk çerçevesinde gereğinin yapılmaya devam edileceği belirtildi.

Bildiride, "Türkiye'nin sınırları boyunca bir terör devleti kurulmasına asla izin vermeyeceği; PKK/PYD-YPG terör örgütlerinin, diğer bir terör örgütü DEAŞ ile mücadelesi ileri sürülerek meşrulaştırılamayacağı bir kez daha vurgulanmıştır" denildi.
 

© Deutsche Welle Türkçe

DW/DHA,CÖ/SSB