Pakistanlılar ABD’yi tehdit olarak görüyor

Batılı ülkeler, uluslararası terörizmle mücadelenin bir parçası olarak gördükleri Afganistan’daki askeri misyonlarında, halkı kazanma konusundaki hedeflerinden hâlâ vazgeçmek istemiyorlar. ABD’nin Afganistan’ın komşusu Pakistan’da verdiği mücadeleyi ise çoktan kaybetmiş olduğu yorumları yapılıyor. İşte bir İslamabadlı'nın söyledikleri:

“Bölgemizdeki tüm sorunlardan ABD sorumludur. Eğer ABD, Pakistan ile ilişkilerini düzeltmek istiyorsa, o zaman bizi kendisiyle aynı seviyede görmeli, eşit davranmalı; aski takdirde durum düzelmez.”

Alman Konrad-Adenauer Vakfı’nın yaptırdığı bir araştırmaya göre Pakistanlılar, ABD’nin ülkeleri için teröristlerden daha büyük bir tehlike oluşturduğu görüşünde. O halde böyle bir ülkeye milyarlık askerî yardıma ne gerek vardı? Amerikan yönetimi, işte bu saptamadan yola çıkarak Pakistan’a yardımları dondurdu. Ancak şimdi ortaya çıkan durum, bu iki müttefik ülke arasındaki ilişkilerin daha da kötüleşmesine yolaçtı.

Clinton: Ortaklık işbirliğine dayanıyor

Amerikan Dışişleri Bakanı Hillary Clinton hafta başında yaptığı bir açıklamada, "Pakistan, ancak radikal İslamcı teröristlere karşı daha sert önlem aldığı takdirde bu ülkeye askerî yardımların tam kapasite ile yerine getirilmeye devam edileceğini" duyurdu. Hillary Clinton, Pakistan’ın terörizmle mücadelede önemli bir müttefik olduğunu belirtti ve şunları ekledi: “Pakistan'da güvenliğin tesis edilmesine yönelik yardımın bu bölümünün askıya alınması yönündeki kararımız bir politika değişikliği anlamına gelmiyor. Daha ziyade ortaklığımızın işbirliğine dayalı olduğunu vurguluyor. Bu her zaman böyleydi ve gelecekte de böyle devam etmesi gerek."

ABD, Pakistan’ın Taliban’a karşı gönülsüz mücadele verdiğini ileri sürüyor. Pakistan ordusu, özellikle komşu Afganistan’da konuşlanmış olan batılı ülkelerin askerî birliklerine saldırılar düzenleyen Taliban’a karşı pasif kalıyor. ABD, maddi desteği keserek, baskıyı artırmak niyetinde. Ancak acaba bu yolla istenen sonuç elde edebilir mi? Pakistanlı siyaset uzmanı Ahmed Raşid, “Maddi kaynakların kısılması, daha ziyade Pakistan’ın askerî operasyanlarını daha da azaltmasına yol açacak. Operasyonlar eskisine oranla daha da kısıtlı yapalacak.” diyor.

Pakistan ile de Pakistansız da yaşamak zor

Amerikan yönetimi, Pakistan’a şimdiye kadar her yıl terörle mücadele için iki milyar dolar kaynak ayırıyordu. Usame Bin Ladin’in Pakistan’da yaşadığı yerin bulunması, askerî uzman Ayşe Sıddıka açısından uzun zamandır bilenen bir gerçeğin, yani Pakistan Ordusu’nun bir bölümünün gizliden Taliban’ı desteklediğinin tasdik edilmesi anlamına geliyor:“Söz konusu bu askerlerin, haddinden fazla özgüvenleri var. Mollaları ve militan güçleri sürekli yönlendirebileceklerini sanıyorlar. Bunun bir oyun olduğuna inanıyorlar ve bu oyunu bundan sonra da oynamaya devam edebileceklerini sanıyorlar.”

ABD Pakistan’a baskılarını artırarak sürdürecek. Ancak ABD’nin bu baskıları ölçüsüz bir biçimde devam ettiremeyeceğini, Pakistan ile yaşamanın kolay olmadığını, ama Pakistansız yaşamanın mümkün olmadığını da herkes biliyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Kai Küstner / Çeviri: Çelik Akpınar
Editör: Murat Çelikkafa