'Soraya' Berlinale'de görücüye çıktı
18 Şubat 2016
Meltem Yılmaz’ın romanı “Soraya” Berlin Film Festivali’nde görücüye çıktı.
Suriyeli
genç bir sığınmacı kadının Türkiye’deki dramını bir aşk hikayesi ekseninde örgülüyen
kitap uluslararası sinema yapımcılarına tanıtıldı. İstanbul’da 2005 yılında kurulan ve
kitabın haklarına sahip olan Kalem Ajans’ı temsilen Nazlı Gürkaş Berlin’deydi.
Gürkaş 2014 yılında da Hakan Günday’ın son romanı “Daha”nın, Books at
Berlinale’ye seçilen ilk Türkçe kitap olduğunu hatırlatıyor:
„Onun getirdiği başarıları gördükten sonra - üç yıldır film görüşmeleri halen devam ediyor - çok yakında bir sonuç almayı umuyoruz. 2013 yılından sonra her yıl başvurmaya başladık Books at Berlinale’ye. Çünkü çok iyi yazarlarımız var, kitapların çok iyi film potansiyeli var, bu şekilde de bu sene Meltem Yılmaz’ın “Soraya” kitabıyla başvurduk.”
Bu yıl 25’in üzerinde ülkeden 130 eserin başvurduğu seçkide, son 11’e kalan kitaptan biri de Meltem Yılmaz’ın romanı oldu. Türkiye’de, özellikle de Berlinale’ye davet edildiğinin duyulmasından sonra “Soraya”ya ilgi daha da arttı. Nazlı Gürkaş dünyanın dört bir yanından yapımcılar ile bu eserlerin uyarlama hak sahiplerini Berlin’de biraraya getiren etkinliğin akışını şöyle özetliyor:
“Kitapların tanıtımı bir saat sürüyor. Moderatörlü bir sunum yapılıyor.
Her kitabın
beş dakikası var sadece ve o beş dakika içinde moderatörün soruları ve
yönlendirmeleri eşliğinde kitapların sunumları yapılıyor. Ardından sunumlar bitince
arka taraftaki kokteyl alanına geçilip her masada ajanslar ve yayıncılar kendilerini
tanıtıyorlar. İlgili prodüktörler ve yayıncılar yanına gelip detayları sorabiliyorlar.”
Vurgu empatiye
Bu kadar kısa sürede kalıcı etki yaratabilmek için de haliyle kitabın en can alıcı
noktalarına vurgu yapılmış sunumda:
“Soraya”da bizim ön plana çıkardığımız noktalar aslında empati duygusu oldu. Bu bir
Suriyeli kadının hikayesi, milyonlarca hikayeden sadece bir tanesi. Ve kitabın vermek
istediği mesaj aslında şuydu: Ya bu siz olsaydınız? Çok güvenli ülkelerde
yaşadığımızı zannediyoruz, özellikle Kuzey Avrupa için. Ama ya bir gün hiç
beklemediğiniz bir savaş çıksa ve ailenizle bağlantınız kopsa, parasız, evsiz sokakta
tek başınıza kalsanız ve gittiğiniz ülkede mesleğinizin hiçbir geçerliliği olmasa... Bu
şartları düşündüğünüzde neler geliyor aklınıza? Kitabın vurgulamak istediği mesajı ben
bu şekilde aktardım.”
Gürkaş, başta sinema yapımcılarından olmak üzere, Meltem Yılmaz’ın kitabına Berlin’de ilginin yoğun oldugunu söylüyor:
“Zaten “Soraya” için özellikle gelenlerin de olduğunu söylemişti moderatörümüz. Kitapların türlerine bakarsak, çocuk kitapları vardı aralarında, macera kitapları vardı, hatta bilimkurgu vardı, ancak dram sadece “Soraya”ydı. Ve bu kadar güncel olan da sadece “Soraya”ydı. O yüzden farklı yönü ön plana çıktı. İlgi çok iyiydi, ondan sonraki kokteyl aşamasında bir saat boyunca hiç boş kalmadım aslında. Prodüktörler yaklaştı ilk olarak. Ardından kitap hakları için bile ilgi gördük, başka dillere de çevrilmesi için. O anlamda çok verimliydi.”
Beyazperde şansı yüksek
Romanla ilgili sunumu yapıp temasları gerçekleştirmek üzere Berlin’e gelen Nazlı Gürkaş, “Soraya”nın filme çekilme olasılığını şöyle değerlendiriyor:
“Yüksek buluyorum, özellikle yapımcıların günümüz şartlarında bu filmi kacirmayacaklarini düşünüyorum. Çünkü Türkiye’de “Soraya” bu alanda yazılmış ilk kitap. Ve bu kitabın filme dönüştürülmesi çok önemli. Özellikle de konular bu şekilde güncelliğini korurken, insanların biraz daha bilinciyle oynamak, biraz daha onlara onca hayattan bir tanesini yakından gösterebilmek için çok güzel bir fırsat. O yüzden film potansiyelini çok yüksek görüyorum.”
Meltem Yılmaz imzalı “Soraya”nın haklarına sahip olan Kalem Ajans’tan Nazlı Gürkaş, Books at Berlinale etkinliğinde temasa geçtikleri film yapımcıları ile önümüzdeki aylarda romanın beyazperdeye aktarılması konusunda ilerleme sağlayacakları yönünde umutlu olduklarını söylüyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Aydın Üstünel, DW Berlin