Soykırım anısına vakıf kurulacak

Almanya hükümetinin Almanya ile Namibya'nın ortak tarihiyle yüzleşme komisyonu özel temsilcisi Ruprecht Polenz, eski Alman sömürgesi olan Güneybatı Afrika'daki soykırımın anısına ortak vakıf kurulacağını açıkladı. Vakfın iki ülke arasındaki gençlik mübadelesine ağırlık vereceğini belirten Polenz, 2017 genel seçimlerinden önce Alman meclisinden Namibya'da işlenen sömürgecilik suçlarıyla ilgili karar çıkacağı inancında olduğunu söyledi.

Yeşiller Partisi eş başkanı Cem Özdemir de Federal Meclis'ten Ermeni kararından sonra genel seçimler öncesinde Herero ve Nama kabilelerine uygulanan soykırımla ilgili karar çıkmasını beklediğini söyledi. Özdemir, Meclis Başkanı Norberd Lammert'in mecliste grubu bulunan bütün siyasi partiler adına ‘sıranın bu konuya açıklık kazandırılmasına geldiğini' duyurduğunu hatırlattı.

Türkiye'nin eleştirisine cevap

Ruprecht Polenz kararda soykırım ifadesine yer verileceğinden emin olduğunu ancak soykırım kurbanlarının ailelerine maddi tazminat ödenmesinin söz konusu olmadığını söyledi. Polenz aynı zamanda Türkiye'nin, Herero ve Namalara uygulanan soykırımla yüzleşmede Almanya'nın yeterince yol kat etmediği şeklindeki eleştirisini geri çevirdi. Polenz Namibya hükümetiyle diyalog halinde olunduğunu, meclis kararında geçmişteki olaylardan duyulan üzüntüye yer verileceğini ve ortak hatırlama kültürü yaratmaya çalışılacağını belirterek ‘bütün bunları Türkiye'nin Ermenilerle yapmadığını' ifade etti.

Alman meclisinin eski dışişleri komisyonu başkanı olan Ruprecht Polenz, imparatorluk yıllarında yapılan soykırımın İkinci Dünya Savaşı'nda işlenen ağır suçların gölgesinde kaldığını ve sömürgecilik tarihine ders kitaplarında daha geniş yer verme zamanının geldiğini söyledi.

1904 ile 1908 yılları arasında ‘Alman Güneybatı Afrika'sında 90 bin yerli öldürülmüş ya da temerküz kamplarında can vermişti. Almanlar Hereroların yüzde 80'ini Nama kabilesinin ise yarısını katletmişlerdi. Bölgedeki Alman sömürgeciliği 1915 yılında sona ermişti. Katliamların resmen ‘soykırım' olarak nitelendirilmesi yıllardır tarihçiler tarafından talep ediliyor.

© Deutsche Welle Türkçe

DW, epd/AG, GA