Meksika'da uyuşturucu savaşı
11 Temmuz 2012Meksika’daki uyuşturucu savaşlarının bilançosu her geçen gün artıyor. Meksika’da düğünler, uyuşturucu bağımlılarının tedavi gördüğü klinikler basılıyor ve tetikçiler tarafından uyuşturucu kartellerinin kurbanları kaçırılıyor. Daha sonra tüyler ürpertici işkencelerin ardından bu kurbanların kafaları kesilerek karakolların, siyasi parti merkezlerinin ve gazete binalarının önüne bırakılıyor. Amerikan mafya filmlerini aratmayan bu sahneler, ülkenin her köşesinde hemen her gün yaşanıyor.
Ülkenin yeni Cumhurbaşkanı Enrique Pena Nieto, kurşun yağmuru ve kan gölüne batmış ülkesindeki şiddete son vermeye kararlı. Nieto, uyuşturucu kartellerinin beslendiği kaynağı kurutmak istiyor. Ancak Enrique Pena Nieto’nun bu uyuştucu baronlarına açtığı savaş, ülkede farklı yankılar buluyor. Zira 2000 yılı öncesinde ülkeyi yıllarca yöneten Nieto’nun Kurumsal Devrimci Partisi (PRI), iktidarda olduğu süre boyunca suç örgütlerine bilerek göz yummakla suçlanıyor.
Asker yerine polis
Cumhurbaşkanı Nieto, uyuşturucu savaşlarına son vermek için polisin gücünü artırmayı planlıyor. Nieto, 36 binlik polis sayısının en az 50 bine çıkarılacağını, askerin ise sivil bir koordinasyon altında kent güvenliğine odaklanacağını belirtiyor. Nieto, bu kararı ile selefi Felipe Calderon’dan farklı bir adım atmış oldu. Zira Calderon aynı hedefle yürüttüğü politkasında askeri kilit güç olarak kullanmayı tercih etmişti.
Calderon döneminde en çok aranan 37 büyük uyuşturucu baronundan 22’si yakalanmış veya ölü ele geçirilmişti. Ancak yine de bununla büyük bir başarıya ulaşıldığından söz edilemiyor.
Nedenini Hamburg’daki Latin Amerika Birliği’nden Meksika uzmanı Alexander Schmidbauer, şöyle açıklıyor: “Gerçi tüm bunlar gerçekten de bazı yapılanmaların darbe almasına neden oldu, ancak bunun sonucunda büyük örgütler parçalanarak takip edilmesi çok daha zor birçok küçük çete ortaya çıktı. Bunlar şiddeti ve aynı işleri sürdürmeye devam ediyor.”
Öncelik çeterlerde
İşte Nieto tam da bu küçük çetelerle mücadele etmek istiyor. Ancak Nieto’nun stratejisi uzmanlar arasında farklı yorumlara yol açıyor. Risk yönetimi konusunda danışmanlık hizmeti veren Control Risks firmasından güvenlik analisti Emma Campo-Redman şunları söylüyor: “Nieto öncelikle sokaktaki normal vatandaşa yönelik şiddeti durdurmak istediğini sık sık dile getirdi. Yani tam da uyuşturucu kaçakçılığından ziyade şantaj ve kaçırma işlerine karışan bu küçük çeteler.”
Nieto, uyuşturucu kartelleri ile mücadelesinde kendisine danışmanlık yapması için eski Kolombiya Emniyet Müdürü Oscar Naranjo’yu da ekibine kattı. Zira Naranjo yönetiminde dünyanın en büyük kokain üreticisi olarak bilinen Kolombiya’daki cinayet ve adam kaçırma olaylarının sayısı büyük ölçüde azalmıştı.
Kolay kandırılan kitle
Meksika uzmanı Schmidbauer’e göre Meksika polis teşkilatı içerisindeki yolsuzluk ve rüşvet olaylarına son verilip güvenlik birimleri, daha şeffaf işler hale getirilmeli. Schmidbauer, Meksika halkının sabrının tükendiğini ve ne kadar baronun tutuklandığı veya öldürüldüğü ile kimsenin ilgilenmediğini belitiyor. Schmidbauer'e göre çözüm çok daha derinlerde yatıyor.
Schmidbauer, “Ülkedeki ekonomik gelişme çok önemli. Çünkü bu sayede gençlere bir gelecek, bir perspektif sunulabilir. Böylece uyuşturucu kartelleri, beslendiği kaynaktan yoksun bırakılabilir. Ülkenin kırsal kesimlerinde hâlâ gençlerin büyük bir kısmı meslek eğitiminden ve bir işten yoksun. İşte bu gençler uyuşturucu kartelleri tarafından kolayca kandırılabiliyor” diye konuşuyor.
Nieto’nun suç örgütleri ile mücadele listesinde adalet sistemi içerisinde reformlar yapılması da bulunuyor. Ancak güvenlik analisti Campos-Redman’a göre Nieto’nun birçok cepheyi aynı anda etkin hale getirmeye çalışması, onun mücadelesinde başarılı olma şansını düşürüyor. Ancak Campos-Redman “yine de imkansız diye bir şey yoktur” diyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Rayna Breuer / Çeviren: Başak Demir
Editör: Beklan Kulaksızoğlu