Yusuf Tekin'in laiklik açıklamaları: CHP'den suç duyurusu
18 Kasım 2024Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin hakkında laiklik ile ilgili açıklamaları nedeniyle suç duyurusunda bulundu. CHP Milli Eğitim Bakanlığı'ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, milletvekilleri Sibel Suiçmez ve Umut Akdoğan'ın yer aldığı heyet tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na verilen dilekçede Tekin hakkında "görevi kötüye kullanma" ve "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik" suçlamaları yöneltildi.
Suç duyurusuna gerekçe olarak Tekin'in AKP Batman Merkez İlçe 8. Olağan Kongresinde laiklik ile igili sözleri gösterildi.
AKP'nin Batman'daki kongresinde laiklik üzerinden muhalefeti hedef alan Tekin, "Sizin anladığınız laik şu; 1940'lı yılları hatırlayın, camilerin kapısına kilit vurmak, camileri ahıra çevirmek, vatandaşın Kuranı Kerim öğrenmesini yasaklamak. Ben evrensel laiklikten yanayım, sen Türkiye'ye özgü, kendi icat ettiğin laiklik kavramını bana dayatıyorsun" ifadelerini kullandı.
Rize AKP İlçe Kongresi'nde de "eğitimin miladının AKP döneminde atıldığını" söyleyen Tekin, kendisine gelen tepkilere de, "Ben diyorum ki eğitim teknolojileri ve eğitim maddi altyapısı anlamında AK Parti öncesi ve AK Parti sonrası, milattan önce ve milattan sonra gibi duruyor. Eleştiriyorlar beni" yanıtını verdi.
"Cumhuriyet devrimlerini aşağılayan Bakan"
CHP heyeti suç duyurusu öncesinde Sıhhiye Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Heyet adına açıklamayı CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş yaptı. Özçağdaş, ''T.C. Milli Eğitim Bakanı sıfatına haiz şüpheli Yusuf Tekin tarihi gerçeklikleri çarpıtan, tümüyle Cumhuriyet devrimlerini aşağılayan, Anayasayı ihlal eden, Bakan olurken TBMM Genel Kurulunda yaptığı yemine aykırı bulunan, gerçek dışı söz ve değerlendirmeleriyle halk kin ve düşmanlığa alenen tahrik ve görevi kötüye kullanma suçlarını işlemiştir" ifadelerini kullandı.
Birçok sorun yaşandı
Yusuf Tekin'in Bakanlık döneminde eğitimde birçok sorun kaydedildiğini belirten Özçağdaş şöye konuştu:
"Bu ülkenin çocukları kör karanlıkta okullara gitmektedir, yaz saati uygulaması nedeniyle. Okullar temizlenememektedir, okullar çocuklar için bir halk sağlığı sorununa dönmüştür. Mülakat mağduru öğretmenler MEB önünde ağlamaktadırlar, Yusuf Tekin'in zulmünden çektikleri nedeniyle. Bir milyon 200 bin öğretmen yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli adını verdikleri çağdışı eğitim manifestosuyla öğrencilerin geleceğe hazırlanma hakları ellerinden çalınmaktadır. MESEM'lerde sadece bir yılda Yusuf Tekin döneminde 11 çocuk ölmüştür.''
Sendikalardan tepki
Bakan Tekin'in açıklamarı eğitimcilerin de tepkisini çekti. Eğitim sendikaları yaptıkları açıklamalarla Tekin'i manipülasyon yapmakla suçladı.
Eğitim-İş Sendikası Genel Başkanı Kadem Özbay, "Yusuf Tekin'in laiklik hakkındaki bu çarpık ve yanıltıcı açıklamaları, laikliği anlamaktan uzak kişilerin, bu ilkeyi anlamadan halka yanlış bir şekilde anlatmaya çalışmasıdır. Laikliği camilere kilit vurmak ya da Kuran öğretimini yasaklamakla eş tutmak bilinçli bir manipülasyon çabasıdır" dedi.
Peki 22 yıllık AKP iktidarında eğitimde hargi sorunlar yaşandı?
Bütçe azaldı
Eğitime ayrılan pay AKP'li yıllarda azaldı. 2017 yılında 13,1 olan MEB bütçesinin toplam bütçe içindeki oranı, yıllar itibarıyla giderek eriyerek 2024 yılında yüzde 9,9'a kadar geriledi. Kayıt, temizlik, güvenlik, kağıt gibi okulların ihtiyaçları için velilerden 'bağış' adı altında para istenmeye başlandı.
Vakıflarla protokoller imzalandı
Ensar, TÜGVA, TÜRGEV gibi hükümete yakın vakıflar, imzalanan protokollerle okullarda söz sahibi kılındı. "Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum" (ÇEDES) projeleriyle okullara "manevi danışman" atanmasının yolu açıldı. Okullarda ders saatleri cuma namazına göre ayarlandı. 4-6 yaş grubundaki çocuklara din dersi yönlendirmesi yapıldı. Diyanetin okul öncesi kuran kurslarına sadece 1 yılda 200 bin öğrenci kaydedildi. 2010 yılında 493 olan imam hatip lisesi sayısı 2024’te bin 205 adet artırılarak bin 698’e çıkarken aynı dönemde fen lisesi sayısı yalnızca 250 artırılarak 365’e çıkarılabildi.
Özel okul payı arttı
AKP'nin iktidara geldiği 2002'de örgün eğitimdeki payı yüzde 1,9 olan özel okulların oranı 2023'te yüzde 9,3'e yükseldi. Özel okulların devlet okullarına oranı ise yüzde 23,5'e ulaştı. 75 bin okuldan 14 bin 281'i özel okullara ait.
MESEM'ler can aldı
Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) ucuz işgücünün kapısı oldu. MEB verilerine göre 1 milyon 324 bin 840 öğrenci, ucuz iş gücü olarak örgün eğitimden koparılarak patronların hizmetine sunuldu. MESEM'lerde sadece bir yılda Yusuf Tekin döneminde 11 çocuk öldü.
Bir öğün yemek kaldırıldı
OECD ülkeleri arasında çocuk yoksulluğunda ilk sırada olan Türkiye'de her 4 çocuktan 1'i okula aç gidiyor. Tekin döneminde okul öncesinde verilen ücretsiz yemeğe de son verildi. Eğitim sendikaların bir öğün ücretsiz yemek talebi sürüyor.
Öğretmenler arasında ayrım
Eğitimde öğretmen maaşları da yoksulluk sınırının altında kaldı. Tamamı asgari ücretin altında çalıştırılan ücretli öğretmenlerin sayısı ise 90 bine yaklaştı. Seçim döneminde verilen "mülakatı kaldıracağız" sözü uygulanmazken KPSS'yi kazanan öğretmenlerin ise yüzde 85'inin ataması yapılmadı.